|
- Failure to do so will see the brave new world collapse into stagnation and mutual recriminations.
- Bunu yapmamak cesur yeni dünyanın durgunluğa ve karşılıklı suçlamalara gömülmesine neden olacaktır.
- Many entrepreneurs are naturally very bitter about this consequent stagnation in activity.
- Pek çok girişimci doğal olarak faaliyetlerdeki bu durgunluktan dolayı çok üzgün.
- This is not a new stage in the development, but stagnation.
- Bu gelişmede yeni bir aşama değil, durgunluktur.
- In times of stagnation and recession, its shackles prove to have a toxic effect on economic recovery.
- Durgunluk ve resesyon dönemlerinde, zincirlerinin ekonomik iyileşme üzerinde zehirli bir etkisi olduğu kanıtlanmıştır.
- This is not a new stage in the development, but stagnation.
- Bu, gelişimde yeni bir aşama değil, durgunluktur.
- Those who have chosen stagnation as their only strategy, maybe as a strategy for survival, should respect this will.
- Tek strateji olarak belki de hayatta kalma stratejisi olarak durgunluğu seçmiş olanlar bu iradeye saygı duymalıdır.
- Stagnation means regression.
- Durgunluk, gerileme demektir.
- Stagnation means regression.
- Durgunluk gerileme anlamına gelir.
Show More (5)
|
