|
- I like how this knitted sweater cuddles me during cold days.
- Bu örme kazağın soğuk günlerde beni sarmasını seviyorum.
- I like how this knitted sweater cuddles me during cold days.
- Bu örgü kazağın soğuk günlerde beni sarması hoşuma gidiyor.
- Put on this sweater.
- Bu kazağı giy.
- How did you find this sweater?
- Bu kazağı nasıl buldun?
- I really like your sweater.
- Kazağını çok beğendim.
- Tom put on his sweater wrong side out.
- Tom kazağını yanlış taraftan giydi.
- My mother is knitting me a new sweater.
- Annem bana yeni bir kazak örüyor.
- Layla was wearing a long sweater.
- Layla uzun bir kazak giyiyordu.
- Your sweater is on backwards.
- Kazağını ters giymişsin.
- I received a sweater from her on my birthday.
- Doğum günümde ondan bir kazak aldım.
- He wears a wool sweater.
- Yün bir kazak giyiyor.
- Tom has his sweater on backwards.
- Tom kazağını ters giymiş.
- Tom bought a sweater.
- Tom bir kazak aldı.
- He wore a dark sweater.
- Koyu renk bir kazak giymişti.
- Mary knitted Tom a sweater for his birthday.
- Mary, Tom'a doğum günü için bir kazak ördü.
- I want to buy a purple sweater.
- Mor bir kazak satın almak istiyorum.
- That's a nice sweater.
- Bu güzel bir kazak.
- Tom is wearing a blue sweater today.
- Tom bugün mavi renkli bir kazak giyiyor.
- Tom gave Mary a sweater.
- Tom, Mary'e bir kazak verdi.
- She knit him a sweater.
- Ona bir kazak ördü.
- Tom put on his sweater.
- Tom kazağını giydi.
- I fell asleep with a sweater on.
- Üstümde bir kazak varken uyuyakalmışım.
- He put on his sweater wrong side out.
- Kazağını ters giymiş.
- Take a sweater with you so you don't catch a cold.
- Yanına bir kazak al böylece üşütmezsin.
- I like the gray sweater more than the purple one.
- Gri kazağı mor olandan daha çok sevdim.
- She pulled her sweater on.
- Kazağını çekti.
- Tom isn't wearing a sweater.
- Tom kazak giymiyor.
- Try on this sweater.
- Bu kazağı deneyin.
- Tom wore a dark sweater.
- Tom koyu renk bir kazak giymişti.
- This red sweater is cheaper than the blue one.
- Bu kırmızı kazak mavi olanlardan daha ucuz.
- She wears a woolen sweater.
- O, yünlü bir kazak giyer.
- Tom didn't realize he had his sweater on inside out.
- Tom kazağını ters giydiğini fark etmedi.
- May I try this sweater on?
- Bu kazağı deneyebilir miyim?
- The short man wears a sweater.
- Kısa boylu adam kazak giyiyor.
- I really like your sweater.
- Senin kazağını gerçekten beğeniyorum.
- You look nice in that red sweater.
- O kırmızı kazağın içinde hoş görünüyorsun.
- I think this sweater will look good on you.
- Bence bu kazak sana çok yakışacak.
- I'll give him a sweater for his birthday.
- Doğum günü için ona bir kazak vereceğim.
- I bought the girl a sweater.
- Ben kıza bir kazak aldım.
- The sleeves of the sweater began to unravel.
- Kazağın kolları sökülmeye başladı.
- What color is his sweater?
- Onun kazağı ne renk?
- Tom forgot his sweater.
- Tom kazağını unuttu.
- I love your sweater.
- Kazağını seviyorum.
- She put her sweater on.
- Kazağını giydi.
- She wore a sweater that she'd knitted herself.
- Kendi ördüğü bir kazağı giymişti.
- The gray sweater I like more than the purple.
- Gri kazağı mordan daha çok seviyorum.
- Tom was wearing John's sweater.
- Tom John'un kazağını giyiyordu.
- Why don't you try on this yellow sweater?
- Bu sarı kazağı niçin denemiyorsun?
- Tom wasn't wearing a blue sweater.
- Tom mavi bir kazak giymiyordu.
- Mary is knitting Tom a sweater.
- Mary, Tom'a kazak örüyor.
- She pulled her sweater over her head.
- Kazağını başının üzerine çekti.
- This sweater is warm.
- Bu kazak sıcacık tutuyor.
- I think I had better have my sweater mended.
- Bence kazağımı onartsam iyi olacak.
- I am going to return this sweater because it's too big.
- Bu kazağı iade edeceğim çünkü çok büyük.
- Will you exchange this sweater for a larger one?
- Bu kazağı daha büyük bir kazakla değiştirir misiniz?
- She put on a sweater so as not to catch cold.
- Üşütmemek için üzerine bir kazak giydi.
- You're wearing your sweater inside out.
- Kazağını ters giyiyorsun.
- Excuse me, how much is this sweater?
- Affedersiniz, bu kazak ne kadar?
- Mary is knitting Tom a sweater.
- Mary Tom'a bir kazak örüyor.
- I like that sweater.
- Bu kazağı severim.
- Tom put on his sweater inside out.
- Tom kazağını ters giydi.
- I think I will wear this red sweater.
- Sanırım bu kırmızı kazağı giyeceğim.
- I'm wearing a sweater because I'm cold.
- Kazak giyiyorum çünkü üşüyorum.
- Peter is cold, he wish a sweater.
- Peter üşümüş, bir kazak istiyor.
- I bought a woolen sweater.
- Yünlü bir kazak aldım.
- I want to buy a Czech sweater.
- Bir Çek kazağı almak istiyorum.
- Mary knitted Tom a sweater for his birthday.
- Mary Tom'a doğum günü için bir kazak ördü.
- Tom didn't realize he had his sweater on inside out.
- Tom kazağını ters giydiğini fark etmemiş.
- Your sweater is inside out.
- Kazağının içi dışı bir.
- Tom gave Mary a sweater.
- Tom Mary'ye bir kazak verdi.
- Tom is wearing a sweater under his coat.
- Tom ceketinin altına kazak giyiyor.
- What should I put on over my sweater?
- Kazağın üzerine ne giymem gerekir?
- Mary is wearing two sweaters under her coat.
- Mary ceketinin altına iki kazak giymiş.
- This brooch goes well with your sweater.
- Bu broş senin kazağına iyi gider.
- I bought the girl a sweater.
- Kıza bir kazak aldım.
- His sweater is gray.
- Kazağı gri.
- His sweater is gray.
- Onun kazağı gri.
- Do you have a green sweater?
- Yeşil bir kazağın var mı?
- In the meantime you can just put on a sweater if you're cold.
- Bu arada üşürsen bir kazak giyebilirsin.
- Tom bought a sweater for thirty dollars.
- Tom otuz dolara bir kazak aldı.
- She put her sweater on.
- O kazağını giydi.
- Her sweater is purple.
- Kazağı mor.
- Tom is going to buy the blue sweater.
- Tom mavi kazağı alacak.
- Tom took off his sweater and tied it around his waist.
- Tom kazağını çıkardı ve beline bağladı.
- This sweater is made by hand.
- Bu kazak el yapımı.
- Tom is going to buy a blue sweater.
- Tom mavi bir kazak alacak.
- She knit him a sweater for his birthday.
- Doğum günü için ona bir kazak ördü.
- Tom bought himself a sweater.
- Tom kendine bir kazak satın aldı.
- Tom bought a cashmere sweater.
- Tom kaşmir bir kazak aldı.
- What should I put on over my sweater?
- Kazağımın üstüne ne giyeyim?
- I love my yellow sweater.
- Ben sarı kazağımı seviyorum.
- Where did you get that sweater?
- O kazağı nereden aldın?
- Mary knit Tom a sweater.
- Mary, Tom'a bir kazak ördü.
- Was your father wearing a sweater last night?
- Baban dün gece kazak mı giyiyordu?
- Tom took off his sweater.
- Tom kazağını çıkardı.
- Tom tied his sweater around his waist.
- Tom belinin çevresine kazağını bağladı.
- That is a nice sweater.
- O güzel bir kazak.
- Tom tied his sweater around his waist.
- Tom kazağını beline bağladı.
- She put on a sweater so she wouldn't catch a cold.
- O soğuk almamak için bir kazak giydi.
- She's going to buy the red sweater.
- Kırmızı kazağı alacak.
- Tom is wearing a blue sweater today.
- Tom bugün mavi bir kazak giyiyor.
- Mary is wearing two sweaters under her coat.
- Mary ceketinin altında iki kazak giyiyor.
- It's cold; why don't you put on a sweater?
- Hava soğuk; neden bir kazak giymiyorsun?
- That red sweater looks good on you.
- Bu kırmızı kazak sana çok yakışmış.
- What a beautiful sweater!
- Ne güzel bir kazak!
- As yet, I have not completed the sweater.
- Henüz kazağı tamamlamadım.
- She knitted her father a sweater.
- Babasına kazak ördü.
- I bought this sweater yesterday.
- Bu kazağı dün aldım.
- His sweater is blue.
- Onun kazağı mavi.
- He didn't want to wear the sweater that his mother had gotten him for his birthday.
- Annesinin doğum günü için aldığı kazağı giymek istemedi.
- Her sweater is blue.
- Kazağı mavi.
- Tom put on a warm sweater.
- Tom sıcak tutan bir kazak giydi.
- I bought a sweater for Tom.
- Tom için bir kazak satın aldım.
- I'll give him a sweater for his birthday.
- Ona doğum gününde kazak alacağım.
- John had put his sweater on inside out.
- John kazağını ters giymişti.
- She put on her sweater.
- Kazağını giydi.
- Her sweater is blue.
- Onun kazağı mavi.
- Magnificent sweaters are made from the wool of French sheep.
- Muhteşem kazaklar, Fransız koyunlarının yününden yapılmış.
- She is wearing a woolen sweater.
- O, yünlü bir kazak giyiyor.
- Tom was wearing a sweater.
- Tom bir kazak giyiyordu.
- Tom will buy a blue sweater.
- Tom mavi bir kazak alacak.
- Mother made me a sweater.
- Annem bana bir kazak yaptı.
- Tom is wearing a sweater.
- Tom kazak giyiyor.
- I always liked that sweater.
- O kazağı hep sevmişimdir.
- Please help me pick out a sweater which matches my new dress.
- Lütfen yeni elbiseme uygun bir kazak seçmeme yardım edin.
- Mary knitted Tom a sweater.
- Mary, Tom'a bir kazak ördü.
- Tom is wearing a blue sweater.
- Tom mavi bir kazak giyiyor.
- Why aren't you wearing a sweater today?
- Neden bugün kazak giymiyorsun?
- Peter is cold, he wish a sweater.
- Peter üşüyor, o bir kazak istiyor.
- He bought her a sweater.
- Ona bir kazak aldı.
- She washes the sweater.
- Kazağını yıkıyor.
- I want to buy a Czech sweater.
- Çek kazağı satın almak istiyorum.
- I think that sweater is too tight on you.
- Sanırım bu kazak sana çok dar.
- He wore a dark sweater.
- O koyu renkli bir kazak giymişti.
- The gray sweater I like more than the purple.
- Gri kazağı mordan daha çok severim.
- My mother made a sweater for me.
- Annem benim için bir kazak yaptı.
- Why aren't you wearing a sweater today?
- Neden bugün bir kazak giymiyorsun?
- Tom had his sweater on inside out.
- Tom kazağını ters giymişti.
- She put on a sweater so she wouldn't catch a cold.
- Üşütmemek için üzerine bir kazak giydi.
- Do you mind if I take off my sweater?
- Kazağımı çıkarmamın bir sakıncası var mı?
- I like your sweater.
- Kazağını beğendim.
- Tom is wearing a red sweater.
- Tom kırmızı bir kazak giyiyor.
- I bought a red sweater at that shop.
- O dükkandan kırmızı bir kazak aldım.
- I took advantage of a sale and bought three sweaters.
- İndirimden faydalandım ve üç kazak aldım.
- This sweater is too tight for me.
- Bu kazak benim için çok dar.
- He didn't want to wear the sweater that his mother had gotten him for his birthday.
- Annesinin ona doğum gününde aldığı kazağı giymek istemiyordu.
- I don't like this sweater.
- Bu kazağı sevmiyorum.
- She fell asleep with her sweater on.
- Kazağı üzerinde uyuyakaldı.
- How much do you think this sweater cost?
- Bu kazağın maliyetinin ne kadar olduğunu düşünüyorsun?
- I bought myself a sweater this morning.
- Bu sabah kendime bir kazak aldım.
- How much do you think is this sweater?
- Sence bu kazak ne kadardır?
- I think that sweater is too tight on you.
- Bence bu kazak sana çok dar.
- Mary was wearing a black sweater when I met her.
- Onunla tanıştığımda, Mary siyah bir kazak giyiyordu.
- Tom wore a Christmas sweater embroidered with reindeer.
- Tom ren geyiği ile işlemeli bir Noel kazağı giydi.
- Take a sweater with you so you don't catch a cold.
- Yanına bir kazak al ki üşütmeyesin.
- You look nice in that red sweater.
- O kırmızı kazakla çok hoş görünüyorsun.
- Try on this sweater.
- Bu kazağı dene.
- Tom has the same sweater as you.
- Tom'da da senin kazağından var.
- She fell asleep with her sweater on.
- Kazağı üzerindeyken uyuyakaldı.
- I am going to return this sweater because it's too big.
- Bu kazağı geri getireceğim çünkü o çok büyük.
- I'm going to buy this purple sweater.
- Bu mor kazağı alacağım.
- The sleeves of the sweater began to unravel.
- Kazağın kolları çözülmeye başladı.
- I love my yellow sweater.
- Sarı kazağımı seviyorum.
- Was your father wearing a sweater last night?
- Baban dün gece kazak giymiş miydi?
- She bought him a sweater.
- Ona bir kazak aldı.
- I still have the sweater you gave me when I was thirteen.
- On üç yaşımdayken bana verdiğin kazak hâlâ bende.
- Tom said he needed to buy a new sweater.
- Tom yeni bir kazak alması gerektiğini söyledi.
- How much do you think is this sweater?
- Sence bu kazak ne kadar?
- I think I'll wear this red sweater.
- Galiba bu kırmızı kazağı giyeceğim.
- She put on her sweater.
- O, kazağını giydi.
- The students laughed under their breath when they saw that the teacher had put on his sweater backwards.
- Öğrenciler, öğretmenin kazağını ters giydiğini görünce bıyık altından güldüler.
- I like the gray sweater more than the purple one.
- Ben gri kazağı mor olanından daha çok seviyorum.
- Tom is wearing a sweater under his coat.
- Tom ceketinin altında bir kazak giyiyor.
- What do you think of this sweater?
- Bu kazak hakkında ne düşünüyorsun?
- Her sweater is purple.
- Onun kazağı mordur.
- She wore a sweater that she'd knitted herself.
- Kendi ördüğü kazağı giydi.
- He is wearing a woolen sweater.
- O, yünden bir kazak giyiyor.
- She gave him a sweater on his birthday.
- Doğum gününde ona bir kazak verdi.
- I bought a sweater.
- Bir kazak aldım.
- I want to buy a purple sweater.
- Mor bir kazak almak istiyorum.
- Tom had his sweater on inside out.
- Tom kazağı ters giydi.
- You have a big stain on your sweater.
- Kazağında büyük bir leke var.
- Why don't you try on this yellow sweater?
- Neden bu sarı kazağı denemiyorsun?
- Magnificent sweaters are made from the wool of French sheep.
- Fransız koyunlarının yünlerinden muhteşem kazaklar yapılır.
- You're wearing your sweater inside out.
- Kazağını ters giymişsin.
- I'm looking for a sweater.
- Bir kazak arıyorum.
- Have you finished knitting that sweater?
- O kazağı örmeyi bitirdin mi?
- I fell asleep with a sweater on.
- Üzerimde kazakla uyuyakalmışım.
- She knitted her father a sweater.
- Babasına bir kazak ördü.
- How much do you think this sweater cost?
- Sence bu kazak ne kadardır?
- I'm wearing the blue sweater Tom gave me.
- Tom'un bana verdiği mavi kazağı giyiyorum.
- This red sweater is cheaper than the blue one.
- Bu kırmızı kazak, mavi olandan daha ucuz.
- She put on a sweater so as not to catch cold.
- O üşütmemek için bir kazak giydi.
- Why are you wearing a sweater?
- Neden bir kazak giyiyorsun?
- I hardly ever wear my red sweater.
- Kırmızı kazağımı neredeyse hiç giymiyorum.
- Do you mind if I take off my sweater?
- Kazağımı çıkarmamın sakıncası var mı?
- Tom bought himself a sweater.
- Tom kendine bir kazak aldı.
- Tom wore a Christmas sweater embroidered with reindeer.
- Tom ren geyiği işlemeli bir Noel kazağı giymişti.
- Tom is wearing a sweater.
- Tom bir kazak giyiyor.
- I want to buy this purple sweater.
- Bu mor kazağı almak istiyorum.
- Why are you wearing a sweater?
- Sen neden kazak giyiyorsun?
- Since it got warmer, I took off my sweater.
- Hava ısındığı için, kazağımı çıkardım.
- Go get me a sweater.
- Git bana bir kazak getir.
- His sweater is blue.
- Kazağı mavi.
- Tom put on his sweater wrong side out.
- Tom kazağını ters giydi.
- This sweater is made of pure wool.
- Bu kazak saf yünden yapılmış.
- You'd better wear a sweater under your jacket.
- Ceketinin altına bir kazak giysen iyi olur.
- My mother made me a sweater.
- Annem bana bir kazak yaptı.
- The short man wears a sweater.
- Kısa adam bir kazak giyiyor.
- This sweater is comfortable to take off and put on.
- Bu kazağı çıkarıp giymek çok rahat.
- This brooch goes well with your sweater.
- Bu broş kazağına iyi uyar.
- Do you mind if I take off my sweater?
- Kazağımı çıkarabilir miyim?
- Tom wore a dark sweater.
- Tom koyu renk bir kazak giydi.
- That is a nice sweater.
- Bu güzel bir kazak.
- I'm not planning to wear a sweater today.
- Bugün kazak giymeyi düşünmüyorum.
- He put on his sweater wrong side out.
- O kazağını ters yüz giydi.
- Tom's girlfriend knitted him a sweater.
- Tom'un kız arkadaşı ona bir kazak ördü.
- That red sweater looks good on you.
- O kırmızı kazak üzerinde iyi görünüyor.
- Put on this sweater.
- Bu kazağı giyin.
- Mary took off her sweater and tied it around her waist.
- Mary kazağını çıkardı ve beline bağladı.
- I'm wearing a sweater because I'm cold.
- Üşüdüğümden dolayı bir kazak giyiyorum.
- This sweater costs more than fifty dollars.
- Bu kazağın fiyatı 50 dolardan fazla.
- Tom was wearing a blue sweater.
- Tom mavi bir kazak giyiyordu.
- I need a new sweater.
- Yeni bir kazağa ihtiyacım var.
- I don't like this sweater.
- Bu kazağı sevmedim.
- This sweater irritates my neck.
- Bu kazak boynumu rahatsız ediyor.
- I took off my sweater because it got warmer.
- Hava ısındığı için kazağımı çıkardım.
- As the day got cooler, I had to put on a sweater.
- Gün soğudukça kazak giymek zorunda kaldım.
- The students laughed under their breath when they saw that the teacher had put on his sweater backwards.
- Öğrenciler öğretmenin kazağını ters giydiğini gördüklerinde alçak sesle güldüler.
- I bought Tom a sweater.
- Tom’a bir kazak satın aldım.
- That's a nice sweater.
- O güzel bir kazak.
- She bought him a sweater, but he hated the color.
- Ona bir kazak almış ama renginden nefret etmiş.
- I took off my sweater because it got warmer.
- Hava ısındığından dolayı kazağımı çıkardım.
- Tom was wearing John's sweater.
- Tom, John'un kazağını giyiyordu.
- She gave him a sweater.
- Ona bir kazak verdi.
- I want to buy this purple sweater.
- Bu mor kazağı satın almak istiyorum.
- I think I had better have my sweater mended.
- Sanırım kazağımı tamir ettirsem iyi olur.
- Tom said he wanted to buy a blue sweater.
- Tom mavi bir kazak almak istediğini söyledi.
- Tom has his sweater on backwards.
- Tom'un kazağı ters giyilmiş.
- Why are you wearing a sweater?
- Neden bir kazak giyiyorsunuz?
- Are you really knitting Tom a sweater?
- Gerçekten Tom'a kazak mı örüyorsun?
- This brooch goes well with your sweater.
- Bu broş kazağınla iyi gidiyor.
- Since it got warmer, I took off my sweater.
- Isındığı için kazağımı çıkardım.
- I think I will wear this red sweater.
- Galiba bu kırmızı kazağı giyeceğim.
- I want to buy a wool sweater.
- Yün bir kazak almak istiyorum.
- I bought a red sweater at that shop.
- O mağazadan kırmızı bir kazak aldım.
- My sweater is purple.
- Kazağım mor.
- Mary took off her sweater and tied it around her waist.
- Mary kazağını çıkarıp beline bağladı.
- Why are you wearing a sweater?
- Neden kazak giyiyorsun?
- This sweater is too tight for me.
- Bu kazak bana çok dar geliyor.
- Tom put his sweater on.
- Tom kazağını giydi.
- Tom has been wearing a blue sweater.
- Tom mavi bir kazak giyiyor.
- I think I'll wear this red sweater.
- Sanırım bu kırmızı kazağı giyeceğim.
- This blue sweater is very pretty.
- Bu mavi kazak çok güzel.
- I think this sweater will look good on you.
- Bu kazağın üstünde iyi görüneceğini düşünüyorum.
- He is wearing a woolen sweater.
- Yünlü bir kazak giyiyor.
Show More (253)
|