| 1 |
thaw |
çözülmek |
v. |
|
- The result has been a thaw in relations which we should welcome in the EU.
- Sonuç, AB'de memnuniyetle karşılamamız gereken ilişkilerde bir çözülme olmuştur.
- If the permafrost starts to thaw in the north many kinds of disasters will result.
- Eğer kuzeyde donmuş topraklar çözülmeye başlarsa, bunun sonucunda pek çok felaket yaşanacaktır.
- If the permafrost starts to thaw in the north many kinds of disasters will result.
- Kuzeyde donmuş topraklar çözülmeye başlarsa birçok felaket meydana gelecektir.
- The permafrost is thawing.
- Donmuş toprak çözülmekte.
Show More (1)
|
| 2 |
thaw |
buz eritmek |
v. |
|
- Salt is used to thaw ice.
- Tuz buzu eritmek için kullanılır.
- Salt is used to thaw ice.
- Buzları eritmek için tuz kullanılır.
Show More (-1)
|
| 3 |
thaw |
erimek (donmuş şey) |
v. |
|
- The snow has started to thaw out.
- Karlar erimeye başladı.
- The permafrost is thawing.
- Kutuplardaki buz tabakası eriyor.
Show More (-1)
|
| 4 |
thaw |
buzu çözülmek |
v. |
|
- This river sometimes overflows after the thaw.
- Bu nehir bazen buzlar çözüldükten sonra taşar.
Show More (-2)
|
