|
- The Laeken Declaration rightly refers to the twin challenges facing the Union.
- Laeken Deklarasyonu haklı olarak Birliğin karşı karşıya olduğu ikiz zorluklara atıfta bulunmaktadır.
- I'm Tom's twin.
- Ben Tom'un ikiziyim.
- She gave birth to twin girls.
- O, ikiz kızlar doğurdu.
- I can't tell his twin sisters apart.
- Onun ikiz kız kardeşlerini ayırt edemiyorum.
- I can't tell one twin from the other.
- İkizleri birbirinden ayırt edemiyorum.
- Fadil wanted to take care of his twin sister, Dania.
- Fadıl ikiz kız kardeşi Dania'ya bakmak istedi.
- I don't know either twin.
- İkizlerin ikisini de bilmiyorum.
- Tom is Mary's twin brother.
- Tom Mary'nin ikiz erkek kardeşi.
- Did you know Tom had a twin brother?
- Tom'un bir ikiz erkek kardeşi olduğunu biliyor muydunuz?
- Is it true that Tom has a twin?
- Tom'un bir ikizi olduğu doğru mu?
- He mistook me for my twin brother.
- Beni ikiz erkek kardeşime benzetti.
- Tom and John are married to twin sisters.
- Tom ve John ikiz kızkardeşlerle evlidirler.
- The twin sisters are alike as two peas in a pod.
- İkiz kız kardeşler birbirine tıpatıp benziyor.
- The twin girls are so much alike that I can't tell one from the other.
- İkiz kızlar birbirlerine o kadar benziyorlar ki birini diğerinden ayırt edemiyorum.
- Linda is Dan's twin sister.
- Linda, Dan'ın ikiz kız kardeşidir.
- My grandma has a twin.
- Büyükannemin ikizi var.
- The twin brothers look exactly alike.
- İkiz erkek kardeşler tam olarak benziyorlar.
- Those twin brothers have similar faces.
- Şu ikiz erkek kardeşler benzer yüzlere sahip.
- Tom said that John was his twin.
- Tom, John'un ikizi olduğunu söyledi.
- She and her twin sister were very close to each other.
- O ve ikiz kız kardeşi birbirlerine çok yakındılar.
- His wife gave birth to twin boys.
- Karısı ikiz erkekler dünyaya getirdi.
- Tom is a twin, isn't he?
- Tom bir ikiz, değil mi?
- Tom mistook me for my twin brother.
- Tom beni ikiz erkek kardeşimle karıştırdı.
- The United States is Canada's evil twin.
- Birleşik Devletler, Kanada'nın şeytani ikizidir.
- Tom is John's twin.
- Tom, John'un ikizidir.
- She gave birth to twin girls.
- İkiz kızlar doğurdu.
- My grandma has a twin.
- Büyükannemin bir ikizi var.
- Tom didn't know Mary was a twin.
- Tom Mary'nin bir ikiz olduğunu bilmiyordu.
- Tom and John are married to twin sisters.
- Tom ve John ikiz kız kardeşlerle evliler.
- I wish I had a twin.
- Keşke ikizim olsa.
- I often confuse John and his twin brother.
- John'u çoğunlukla ikiz erkek kardeşi ile karıştırıyorum.
- Are you a twin?
- Sen ikiz misin?
- Tom is my twin brother.
- Tom benim ikiz erkek kardeşim.
- I have a twin brother.
- Bir ikiz erkek kardeşim var.
- I'm a twin.
- Ben bir ikizim.
- Can you tell him from his twin brother?
- Onu ikiz erkek kardeşinden ayırt edebilir misin?
- My grandmother has a twin brother.
- Büyükannemin bir ikiz erkek kardeşi vardır.
- Tom is a twin.
- Tom bir ikizdir.
- The twin suns are revolving around our planet.
- İkiz güneşler gezegenimizin etrafında dönüyor.
- Fadil's twin sister, Dania, has never known a life without him.
- Fadıl'ın ikiz kız kardeşi Dania, onsuz bir hayatı hiç bilmedi.
- I don't know either twin.
- İkizlerin hiçbirini tanımıyorum.
- Fadil's twin sister, Dania, has never known a life without him.
- Fadıl'ın ikiz kız kardeşi Dania, onsuz bir hayatı hiç bilmiyordu.
- They have twin daughters.
- İkiz kızları var.
- I have a twin.
- İkizim var.
- The twin suns are revolving around our planet.
- İkiz güneşler, gezegenimizin etrafında dönüyorlar.
- Tom pretended to be his twin brother.
- Tom onun ikiz erkek kardeşi gibi davrandı.
- They have twin daughters.
- Onların ikiz kızları var.
- My mother has a twin.
- Annemin bir ikizi var.
- Mary is Tom's twin sister.
- Mary Tom'un ikiz kız kardeşidir.
- I have a twin.
- Benim bir ikizim var.
- His wife gave birth to twin boys.
- Karısı ikiz erkek çocuk doğurdu.
- I always confuse John and his twin brother.
- Ben her zaman John'u ve onun ikiz erkek kardeşini karıştırırım.
- He confused me for my twin brother.
- O beni ikiz erkek kardeşimle karıştırdı.
- I wish I had a twin.
- Keşke bir ikizim olsaydı.
- I am your twin.
- Ben senin ikizinim.
- Tom didn't know Mary was a twin.
- Tom, Mary'nin ikizi olduğunu bilmiyordu.
- She is a twin.
- O bir ikiz.
- Are you a twin?
- Siz bir ikiz misin?
- Ally loves playing with her twin sister Anne.
- Ally ikiz kız kardeşi Anne ile oynamayı seviyor.
- I have a twin sister.
- Bir ikiz kız kardeşim var.
- Do you have a twin brother?
- Bir ikiz erkek kardeşin var mı?
- My grandma has a twin.
- Anneannemin bir ikizi var.
- The twin brothers are as like as two peas.
- İkiz erkek kardeşler birbirine tıpatıp benziyor.
Show More (60)
|