|
- The members of the PPE-DE Group are deeply untrustworthy in this matter.
- Avrupa Halk Partisi Grubu üyeleri bu konuda son derece güvenilmezdir.
- Tom seems to be untrustworthy.
- Tom güvenilmez birine benziyor.
- They are some of the most untrustworthy people I have ever met.
- Onlar tanıdığım en güvenilmez insanlardan bazıları.
- Tom is quite untrustworthy.
- Tom oldukça güvenilmezdir.
- We thought you were untrustworthy.
- Sizin güvenilmez olduğunuzu sandık.
- Do you think Tom is untrustworthy?
- Tom'un güvenilmez olduğunu düşünüyor musun?
- He is one of the most untrustworthy people I have ever met.
- Tanıdığım en güvenilmez insanlardan biri.
- We thought you were untrustworthy.
- Senin güvenilmez olduğunu düşündük.
- Tom is quite untrustworthy.
- Tom oldukça güvenilmez.
- Tom was untrustworthy.
- Tom güvenilmezdi.
- Do I seem untrustworthy?
- Güvenilmez biri gibi mi görünüyorum?
- You're untrustworthy.
- Sen güvenilmezsin.
- Tom is untrustworthy.
- Tom güvenilmez.
- Frankly speaking, he is untrustworthy.
- Açıkça konuşmak gerekirse, o güvenilmez biri.
- Tom is very untrustworthy.
- Tom çok güvenilmez.
- She is one of the most untrustworthy people I have ever met.
- O da tanıdığım en güvenilmez insanlardan biri.
- I think Tom is untrustworthy.
- Sanırım Tom güvenilmez.
- You guys are untrustworthy.
- Sizler güvenilmezsiniz.
- She is one of the most untrustworthy people I have ever met.
- O şimdiye kadar tanıştığım en güvenilmez insanlardan biri.
- You can believe him, he's not an untrustworthy person.
- Ona inanabilirsiniz, güvenilmez biri değildir.
- Tom was untrustworthy.
- Tom güvenilmez biriydi.
- I think Tom is untrustworthy.
- Bence Tom güvenilmez biri.
- Tom is untrustworthy.
- Tom güvenilmezdir.
- Frankly speaking, he is untrustworthy.
- Açıkçası, o güvenilmez biri.
- Tom seems to be untrustworthy.
- Tom güvenilmez görünüyor.
Show More (22)
|
