çalışma saatleri - Turc Anglais Dictionnaire

çalışma saatleri

Sens de "çalışma saatleri" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 12 résultat(s)

Turc Anglais
General
çalışma saatleri working hours n.
You can't smoke during work hours.
Çalışma saatleri sırasında sigara içemezsin.

More Sentences
Trade/Economic
çalışma saatleri office hours n.
What are the doctor's office hours?
Doktorun çalışma saatleri nedir?

More Sentences
çalışma saatleri working hours n.
You can't smoke during work hours.
Çalışma saatleri içinde sigara içemezsin.

More Sentences
çalışma saatleri business hours n.
What are the business hours?
Çalışma saatleri nedir?

More Sentences
General
çalışma saatleri hours of labor n.
çalışma saatleri hours of work n.
Trade/Economic
çalışma saatleri working hours n.
çalışma saatleri hours of labour n.
çalışma saatleri hours of labor n.
Law
çalışma saatleri working hours n.
Technical
çalışma saatleri operating hours n.
Computer
çalışma saatleri business hours n.

Sens de "çalışma saatleri" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 43 résultat(s)

Turc Anglais
General
uzun çalışma saatleri long hours n.
This translates into longer hours and less job security for the staff.
Bu da personel için daha uzun çalışma saatleri ve daha az iş güvencesi anlamına gelmektedir.

More Sentences
esnek çalışma saatleri flexible working hours n.
Flexible work hours make employees more productive.
Esnek çalışma saatleri çalışanları daha üretken yapar.

More Sentences
normal çalışma saatleri ordinary working hours n.
esnek çalışma saatleri flexible hours of labor n.
çalışma saatleri sonrası after hours adv.
Colloquial
çalışma saatleri içerisinde during office hours expr.
Idioms
kısa çalışma saatleri banker's hours n.
sabah 10:00'dan öğleden sonra 3:00'a kadar olan kısa çalışma saatleri bankbook n.
sabah 10:00'dan öğleden sonra 2:00'a kadar olan kısa çalışma saatleri banker's hours n.
kısa çalışma saatleri bankers' hours n.
(garip, erken, geç) çalışma saatleri olmak keep (some kind of) hours v.
çalışma saatleri (düzenli, bozuk, erken, geç) olmak keep (some kind of) hours v.
Trade/Economic
çalışma saatleri kayıt defteri time book n.
bankanın müşterilere açık olduğu çalışma saatleri banking day n.
bir işçiye fazla çalışma ücreti ödenmesini engellemek için standart çalışma saatleri dahilinde verilen izin compensatory time n.
bir işin üretilmesi veya bitirilmesi için gereken standart çalışma saatleri listesi labor bill n.
çalışma saatleri esnekliği flexi-time n.
çalışma saatleri esnekliği flextime n.
çalışma saatleri toplamı total man-hours n.
çalışma saatleri kontrol görevlisi timekeeper n.
çalışma saatleri esnekliği flexitime [uk] n.
çalışma saatleri kontrolü timekeeping n.
çalışma saatleri yöntemi working hours method n.
çalışma saatleri esnekliği flexitime n.
esnek çalışma saatleri flexible working hours n.
esnek çalışma saatleri flexible working hours n.
fazla uzun çalışma saatleri overworking n.
normal çalışma saatleri business hours n.
normal çalışma saatleri normal working hours n.
normal saatlerin dışında kalan çalışma saatleri unsocial hours n.
standart çalışma saatleri standard hours n.
(ingiltere'de) hem işverenlerin hem de işçilerin ücretler, çalışma saatleri gibi sorunları çözdüğü kalıcı gönüllü kurullar sistemi whitleyism n.
çalışma saatleri dışında after hours adv.
çalışma saatleri içinde within office hours expr.
çalışma saatleri içinde within the business hours expr.
çalışma saatleri içinde within the working hours expr.
Law
mahkeme çalışma saatleri juridical days n.
Industry
çalışma saatleri esnekliği glide time [new zealand] n.
esnek çalışma saatleri flexihours n.
vardiyalı çalışma saatleri staggered hours n.
Technical
çalışma saatleri sayacı counter of operating hours n.
çalışma saatleri numaratörü counter of operating hours n.
Computer
normal çalışma saatleri regular hours n.