Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | çevreleyerek | enclosing adv. |
General | çevreleyerek | roundaboutedly adv. |
General | çevreleyerek | roundaboutly adv. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | zincirle çevreleyerek koruma altına almak | chain v. |
Colloquial | ||
Colloquial | (mecliste) yayında konuşmacıya yaklaşıp etrafını çevreleyerek dinlemek | doughnut v. |
Colloquial | (mecliste) yayında konuşmacıya yaklaşıp etrafını çevreleyerek dinlemek | donut v. |
Aeronautic | ||
Aeronautic | uçağın dış kısımlarını çevreleyerek bunlara erişim sağlayan bir iskele | dock n. |
Gastronomy | ||
Gastronomy | sıcak köz, kül, kum veya taşlarla çevreleyerek pişirmek | roast v. |
Botanic | ||
Botanic | bitkinin dal veya sürgünlerini çevreleyerek üremesi | circumposition n. |