Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | çok kültürlü | cosmopolitan adj. | ||
New York City is known for its cosmopolitan atmosphere. New York, çok kültürlü yapısıyla tanınan bir şehirdir. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Politics | çok kültürlü | multicultural adj. | ||
Vietnam is a multiethnic, multicultural and multi-religious country. Vietnam çok etnikli, çok kültürlü ve çok dinli bir ülkedir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | çok kültürlü | well-read adj. | ||
General | çok kültürlü | polycultural adj. | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | çok kültürlü | multiculti adj. |
Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
Linguistics | ||||
Linguistics | çok kültürlü toplum | multicultural society n. | ||
A concrete example of this so-called multicultural society is the fact that Muslims occupy high government offices. Bu sözde çok kültürlü toplumun somut bir örneği, Müslümanların yüksek devlet makamlarını işgal etmesidir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | çok zeki veya kültürlü olmayan kimse | yahoo n. | ||
Politics | ||||
Politics | çok kültürlü eğitim | multicultural education n. | ||
Social Sciences | ||||
Social Sciences | çok kültürlü vatandaşlık | multicultural cizitenship n. |