|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
General |
|
1 |
General |
üç renkli bayrak |
tricolour n.
|
|
The Indian flag is called the tricolour because it has stripes of three colours – saffron, white and green.
Hindistan bayrağına üç renkli bayrak denmesinin nedeni, bayrağın safran, beyaz ve yeşil olmak üzere üç renkten oluşan şeritlere sahip olmasıdır.
More Sentences
|
2 |
General |
üç sesli şarkı |
glee n.
|
|
Are you going to join the glee club?
Üç sesli şarkı grubuna katılacak mısınız?
More Sentences
|
3 |
General |
üç tekerlekli bisiklet |
tricycle n.
|
|
Tom is learning to ride a tricycle.
Tom bir üç tekerlekli bisiklet sürmeyi öğreniyor.
More Sentences
|
4 |
General |
on üç |
thirteen n.
|
|
Thirteen is often considered an unlucky number.
Halk arasında on üç uğursuz bir sayı olarak görülür.
More Sentences
|
5 |
General |
ilk üç |
first three n.
|
|
Laskar Jihad is a threat to the first three of these.
Laskar Cihadı bunların ilk üçüne yönelik bir tehdittir.
More Sentences
|
6 |
General |
son üç yıl |
last three years n.
|
|
Over the last three years we had Kosovo, where we really had to fight hard to end up with any money at all.
Son üç yıl içinde Kosova'yı yaşadık ve para kazanabilmek için gerçekten çok mücadele etmek zorunda kaldık.
More Sentences
|
7 |
General |
üç çeyrek |
three quarters n.
|
|
Three quarters of them agreed.
Onların üç çeyreği anlaştı.
More Sentences
|
8 |
General |
elli üç |
fifty three n.
|
|
Two hundred eight pounds per person and a hundred fifty three for students.
Kişi başı iki yüz sekiz pound ve öğrenciler için yüz elli üç pound.
More Sentences
|
9 |
General |
üç aylar |
holy months n.
|
|
Sami fasted throughout the whole three holy months.
Sami üç ayların tamamını oruçlu geçirdi.
More Sentences
|
10 |
General |
üç yüz bin |
three hundred thousand n.
|
|
Tom withdrew three hundred thousand dollars from the bank to pay the ransom.
Tom fidyeyi ödemek için bankadan üç yüz bin dolar çekti.
More Sentences
|
11 |
General |
üç taş oyunu |
tic-tac-toe n.
|
|
The kids played tic-tac-toe on the chalkboard.
Çocuklar kara tahta üzerinde üç taş oyunu oynadılar.
More Sentences
|
12 |
General |
üç aylık kira |
three months' rent n.
|
|
You have to give three months' rent as a deposit.
Depozito olarak üç aylık kira vermelisiniz.
More Sentences
|
13 |
General |
üç numara |
number three n.
|
|
Layla was Sami's wife number three.
Leyla, Sami'nin üç numaralı karısıydı.
More Sentences
|
14 |
General |
dörtte üç |
three quarters n.
|
|
The State of Israel now possesses three quarters of Palestine's former territory under the British mandate.
İsrail Devleti şu anda Filistin'in İngiliz mandası altındaki eski topraklarının dörtte üçüne sahiptir.
More Sentences
|
15 |
General |
altmış üç |
sixty-three n.
|
|
It's been sixty-three years since I left Sutherland.
Sutherland'den ayrılalı altmış üç yıl oldu.
More Sentences
|
|
16 |
General |
üç nüsha |
triplicate n.
|
|
The document needs to be filled out in triplicate for record-keeping.
Arşivleme için belgenin üç nüsha olarak doldurulması gerekiyor.
More Sentences
|
17 |
General |
üç katına çıkmak |
treble v.
|
|
Exports have trebled in the past three years with frozen yellowfin tuna being the largest single item.
Dondurulmuş sarı yüzgeçli orkinosun en büyük tek kalem olduğu ihracat son üç yılda üç katına çıkmıştır.
More Sentences
|
18 |
General |
üç katına çıkarmak |
triple v.
|
|
In addition, this rather unreliable procedure will triple the cost of identification.
Buna ek olarak, bu oldukça güvenilmez prosedür, tanımlama maliyetini üç katına çıkaracaktır.
More Sentences
|
19 |
General |
üç katına çıkmak |
triple v.
|
|
The number of people living in poverty has tripled.
Yoksulluk içinde yaşayan insanların sayısı üç katına çıktı.
More Sentences
|
20 |
General |
üç yıldızlı |
three-star adj.
|
|
This is a three-star hotel; three hundred dollars a night.
Burası üç yıldızlı bir oteldir; bir gece üç yüz dolardır.
More Sentences
|
21 |
General |
üç aylık |
three-month adj.
|
|
Turkey has declared a three-month state of emergency.
Türkiye üç aylık bir olağanüstü hal ilan etti.
More Sentences
|
22 |
General |
üç haftalık |
three-week adj.
|
|
You won a three-week vacation for two.
İki kişilik üç haftalık tatil kazandın.
More Sentences
|
Common Usage |
|
23 |
Common Usage |
üç kopyalı/nüshalı |
triplicate adj.
|
|
24 |
Common Usage |
üç yılda bir olan |
triennial adj.
|
|
General |
|
25 |
General |
üst üste üç kanatlı uçak |
triplane n.
|
|
26 |
General |
üç katlı |
three decker n.
|
|
27 |
General |
üç ayda bir çıkan dergi |
quarterly n.
|
|
28 |
General |
üç kuruş para |
chickenfeed n.
|
|
29 |
General |
üst üste üç sıra kürekli kadırga |
trireme n.
|
|
30 |
General |
üç başlı kas |
triceps n.
|
|
31 |
General |
en az üç direkli yelkenli gemi |
barque n.
|
|
32 |
General |
üç direkli küçük akdeniz yelkenlisi |
zebeck n.
|
|
33 |
General |
üç parçalı tablo |
triptych n.
|
|
34 |
General |
üç günde bir olan nöbet |
tertian n.
|
|
35 |
General |
üç uçlu mızrak |
trident n.
|
|
36 |
General |
üç tekerli toplu taşıma aracı |
cycle rickshaw n.
|
|
37 |
General |
gece yarısından sonraki üç dört saat |
small hours n.
|
|
38 |
General |
üç parçalı şey |
tern n.
|
|
39 |
General |
üç adım vuruşu |
three base hit n.
|
|
40 |
General |
gliserinin üç oh grubunu kaybetmesi ile oluşan üç değerli kök |
glyceryl n.
|
|
41 |
General |
sekiz düzlemli ve üç boyutlu şekil |
octahedron n.
|
|
42 |
General |
üç sesli şarkı grubu |
glee club n.
|
|
43 |
General |
fransız riviera'sında, nice'le menton arasındaki yarlardan geçen birbirine paralel üç yol |
corniche n.
|
|
44 |
General |
üç boyutluluk |
three dimensionality n.
|
|
45 |
General |
üç atlı yarış arabası |
triga n.
|
|
46 |
General |
üç aylık |
quarterly n.
|
|
47 |
General |
üç mısralı kıta |
tercet n.
|
|
48 |
General |
üç kart oyunu |
three card monte n.
|
|
49 |
General |
üç taşlı pırlantalı mücevher |
three stone jewellery n.
|
|
50 |
General |
almanca'da cins isimlerin önlerine gelen üç artikel'den biri |
der n.
|
|
51 |
General |
üç yapraklı küçük bit bitki |
clover n.
|
|
52 |
General |
üç dişli mızrak |
trident n.
|
|
53 |
General |
dünyanın ana havayolu rotalarını üç bölgeye ayıran iata'nın resmi sınıflaması |
traffic conference area n.
|
|
54 |
General |
üç şeyden oluşan takım |
triplet n.
|
|
55 |
General |
üç tekerlekli taşıma aracı |
pedicab n.
|
|
|
56 |
General |
beyzbolda üç temel pozisyonda bulunan oyuncu |
sacker n.
|
|
57 |
General |
üç direkli küçük akdeniz yelkenlisi |
zebec n.
|
|
58 |
General |
üç köşeli yaprak |
deltoid leaf n.
|
|
59 |
General |
üç yollu anova |
three way anova n.
|
|
60 |
General |
evin bir yanında bulunan ve üç yanı camla çevrili çok güneşli oda |
solarium n.
|
|
61 |
General |
on üç rakamından korkma |
triskaidekaphobia n.
|
|
62 |
General |
katoliklerin saat üç ayini |
nones n.
|
|
63 |
General |
üç ayda bir yayımlanan süreli yayın |
quarterly n.
|
|
64 |
General |
üç tekerli araç |
tricycle n.
|
|
65 |
General |
üç renkli bayrak |
tricolor n.
|
|
66 |
General |
on üç ile on dokuz yaşlar arasındaki hippi kız |
teenybopper n.
|
|
67 |
General |
üç köşeli yaprak |
hastate leaf n.
|
|
68 |
General |
japonya'ya özgü üç telli müzikal bir enstrüman |
samisen n.
|
|
69 |
General |
üç kişilik yönetim |
troika n.
|
|
70 |
General |
üç tekerlekli bisiklet |
trike n.
|
|
71 |
General |
balık avlamada kullanılan üç çatallı zıpkın |
leister n.
|
|
72 |
General |
üç boyutlu görünüş |
stereoscopy n.
|
|
73 |
General |
üç yönlü musluk |
stopcock n.
|
|
74 |
General |
üç adım atlama |
the triple jump n.
|
|
75 |
General |
üç rakamı (3, III) |
three n.
|
|
76 |
General |
üç ayaklı iskemle |
tripod n.
|
|
77 |
General |
üç kişilik yönetim |
triumvirate n.
|
|
78 |
General |
üç yönlü vana |
stopcock n.
|
|
79 |
General |
yüzün üç basamağı |
three levels of the face n.
|
|
80 |
General |
üç dişli gladyatör mızrağı |
trident n.
|
|
81 |
General |
üç yapraklı portakal |
trifoliate orange n.
|
|
82 |
General |
üç adım atlama |
triple jump n.
|
|
83 |
General |
iata'nın üç coğrafi bölgesinden biri |
area n.
|
|
84 |
General |
üç boyutlu cisim |
solid n.
|
|
85 |
General |
üç boyutlu akış |
three dimensional flow n.
|
|
86 |
General |
yirmi üç |
twenty three n.
|
|
87 |
General |
tek sesli üç harf grubu |
trigraph n.
|
|
88 |
General |
on üç sayısı (13, XIII) |
thirteen n.
|
|
89 |
General |
üç parça elbise |
three piece suit n.
|
|
90 |
General |
on üç |
long dozen n.
|
|
91 |
General |
on üç ile on dokuz yaşlar arasındaki kimse |
teenager n.
|
|
92 |
General |
dörtte üç |
three fourths n.
|
|
93 |
General |
üç yıldız işareti |
asterism n.
|
|
94 |
General |
üstü kapalı, üç yanı açık ve evin bir cephesinde boydan boya uzanan balkon |
veranda n.
|
|
95 |
General |
üç veya dört kişiyle oynanan bir amerikan iskambil oyunu |
eucre n.
|
|
96 |
General |
üç aylık süre |
quarter n.
|
|
97 |
General |
üç kişi ile oynanan iskambil oyunu |
dummy whist n.
|
|
98 |
General |
üç çatallı zıpkın |
trident n.
|
|
99 |
General |
üç renk |
trichromatic color n.
|
|
100 |
General |
üç yüzüncü yıldönümü |
tercentenary n.
|
|
101 |
General |
üç telli |
three core n.
|
|
102 |
General |
üç defa daha hızlı ispanyol halk dansı |
jota n.
|
|
103 |
General |
on üç |
baker's dozen n.
|
|
104 |
General |
iki kişilik üç tekerlekli bisiklet |
sociable n.
|
|
105 |
General |
üç tanrı inancı |
tritheism n.
|
|
106 |
General |
üç eşli |
trigamist n.
|
|
107 |
General |
üç bacaklı |
triskelion n.
|
|
108 |
General |
üç bacaklı şekil |
triskele n.
|
|
109 |
General |
üç jetli hava taşıtı |
trijet n.
|
|
110 |
General |
üç motorlu hava taşıtı |
trimotor n.
|
|
111 |
General |
üç senelik süre |
triennium n.
|
|
112 |
General |
üç eşlilik |
trigamy n.
|
|
113 |
General |
üç şey arasında çelişkide kalma |
trilemma n.
|
|
114 |
General |
üç ihtimalden birinin seçilmesi gerektiği zor durum |
trilemma n.
|
|
115 |
General |
üç önermeli durum |
trilemma n.
|
|
116 |
General |
kırk üç |
forty three n.
|
|
117 |
General |
altmış üç |
sixty three n.
|
|
118 |
General |
üç kişilik kompartman |
drawing room n.
|
|
119 |
General |
üç tarafı denizlerle çevrili |
land surrounded by water on its three sides n.
|
|
120 |
General |
üç tarafı denizlerle çevrili yer |
peninsula n.
|
|
121 |
General |
ilk üç incili (matta/markos ve luka) takip eden gelenek |
synoptic tradition n.
|
|
122 |
General |
üç numara saç tıraşı |
flattop n.
|
|
123 |
General |
üç numara tıraş |
flattop n.
|
|
124 |
General |
üç haftalık bir ziyaret |
a three-week stay n.
|
|
125 |
General |
üç veya daha çok taraf arasında yapılan anlaşma |
multi-lateral agreement n.
|
|
126 |
General |
üç yataklı oda |
three-bed room n.
|
|
127 |
General |
üç taş |
tick-tack-toe n.
|
|
128 |
General |
üç boyutlu görüntü sistemleri |
three-dimensional display systems n.
|
|
129 |
General |
üç odalı ev |
three-roomed house n.
|
|
130 |
General |
üç ayaklı tabure |
three-legged stool n.
|
|
131 |
General |
üç kağıtçı |
charlatan n.
|
|
132 |
General |
üç kişilik grup |
trio n.
|
|
133 |
General |
üç ayaklı sehpa |
tripod n.
|
|
134 |
General |
ilk üç |
top three n.
|
|
135 |
General |
her üç kişiden biri |
one out of every three n.
|
|
136 |
General |
üç aylık devre |
quarterly n.
|
|
137 |
General |
otuz üç |
thirty three n.
|
|
138 |
General |
yetmiş üç |
seventy three n.
|
|
139 |
General |
seksen üç |
eighty three n.
|
|
140 |
General |
doksan üç |
ninety three n.
|
|
141 |
General |
üç hilal ordusu |
the army of three crescents n.
|
|
142 |
General |
üç saatlik uygulama |
three-hour application n.
|
|
143 |
General |
üç kap yemek (başlangıç, ana yemek, tatlı vb) |
three-course meal n.
|
|
144 |
General |
üç aylar |
the three months n.
|
|
145 |
General |
günde üç öğün yemek |
three meals a day n.
|
|
146 |
General |
üç çatallı zıpkın |
three-pronged spear n.
|
|
147 |
General |
üç yaşına kadar olan çocuklar |
children up to three years of age n.
|
|
148 |
General |
üç yıllık/senelik çalışma |
three-year study n.
|
|
149 |
General |
takip eden üç yıl |
the following three years n.
|
|
150 |
General |
takip eden üç sene |
the following three years n.
|
|
151 |
General |
üç buçuk saatlik toplantı |
three-and-a-half-hour meeting n.
|
|
152 |
General |
üç aylık dergi |
quarterly magazine n.
|
|
153 |
General |
üç ayda bir yayınlanan dergi |
quarterly magazine n.
|
|
154 |
General |
üç ceset |
three dead bodies n.
|
|
155 |
General |
üç taş oyunu |
ticktacktoe n.
|
|
156 |
General |
üç taş oyunu |
tit-tat-toe n.
|
|
157 |
General |
üç saatlik maraton |
three-hour marathon n.
|
|
158 |
General |
üç taş oyunu |
noughts and crosses n.
|
|
159 |
General |
üç taş oyunu |
ticktacktoo n.
|
|
160 |
General |
üç taş oyunu |
tick-tack-toe n.
|
|
161 |
General |
üç yıllık lisans |
three-year license n.
|
|
162 |
General |
üç katlı ev/bina |
three-decker n.
|
|
163 |
General |
üç tarafı denizlerle çevrili |
surrounded on three sides by the sea n.
|
|
164 |
General |
(uzakdoğuda kullanılan) üç tekerli taksi |
a tuk tuk n.
|
|
165 |
General |
şekil itibarıyla kaşığa benzeyen ucunda üç sivri çıkıntı olan mutfak gereci |
spork n.
|
|
166 |
General |
üç ayaklı alçak tabure |
milking stool n.
|
|
167 |
General |
üç günlük istirahat |
three-day rest n.
|
|
168 |
General |
armut ya da oval şeklinde üç köşeli genelde elmastan yapılan değerli taş |
briolette n.
|
|
169 |
General |
üç katlı pasta |
three tier cake n.
|
|
170 |
General |
üç malzemeli pizza |
pizza with 3-toppings n.
|
|
171 |
General |
üç malzemeli pizza |
3-topping pizza n.
|
|
172 |
General |
alp dağları'nda çiftçiler tarafından kullanılan üç metrelik geleneksel çalgı |
alphorn n.
|
|
173 |
General |
alp dağları'nda çiftçiler tarafından kullanılan üç metrelik geleneksel çalgı |
alpenhorn n.
|
|
174 |
General |
üç katına çıkarma |
tripling n.
|
|
175 |
General |
üç misline çıkma |
tripling n.
|
|
176 |
General |
üç halkalı klasör |
three-ring binder n.
|
|
177 |
General |
üç top dondurma |
triple-scoop ice cream cone n.
|
|
178 |
General |
üç katlı ev |
a three-storey house n.
|
|
179 |
General |
üç saatlik ders |
three-hour class n.
|
|
180 |
General |
üç direkli yelkenli tekne |
bark n.
|
|
181 |
General |
üç puntoluk harf |
brilliant n.
|
|
182 |
General |
önceki üç takvim ayı |
prior calendar quarter n.
|
|
183 |
General |
üç bacaklı şekil |
triskelion n.
|
|
184 |
General |
üç tekerlekli bisiklet |
three-wheeled bicycle n.
|
|
185 |
General |
üç yıllık soruşturma |
three-year investigation n.
|
|
186 |
General |
üç senelik soruşturma |
three-year investigation n.
|
|
187 |
General |
üç katlı evrak rafı |
three tier document tray n.
|
|
188 |
General |
üç kişilik aile |
family of three n.
|
|
189 |
General |
üç kişilik bir aile |
a family of three n.
|
|
190 |
General |
üç kişilik bir aile |
a family of 3 n.
|
|
191 |
General |
üç kişilik aile |
family of 3 n.
|
|
192 |
General |
cehennemin girişinde bekleyen üç başlı köpek |
cerberus n.
|
|
193 |
General |
üç kuralı |
rule of three n.
|
|
194 |
General |
üç yıldızlı itfaiye amiri (londra itfaiyesi'nde) |
third officer n.
|
|
195 |
General |
üç basamaklı sayılar |
three-digit numbers n.
|
|
196 |
General |
üç katlı alışveriş merkezi |
three-storey mall n.
|
|
197 |
General |
üç bant bilardo |
carom billiards n.
|
|
198 |
General |
üç bant bilardo |
carambole n.
|
|
199 |
General |
üç bant bilardo |
carambole billiards n.
|
|
200 |
General |
üç kağıtçı |
bamboozler n.
|
|
201 |
General |
yahudilerin tora, nevlim ve ketuvim adını taşıyan üç kitabının ortak adı |
tanach n.
|
|
202 |
General |
yahudilerin tora, nevlim ve ketuvim adını taşıyan üç kitabının ortak adı |
tanak n.
|
|
203 |
General |
yahudilerin tora, nevlim ve ketuvim adını taşıyan üç kitabının ortak adı |
tanakh n.
|
|
204 |
General |
a, b ve c tabakalarının dikey bir şekilde üç ayrı katman olarak görülebildiği toprak |
abc soil n.
|
|
205 |
General |
koşum takımlı üç atın sürdüğü at arabası |
randem n.
|
|
206 |
General |
jersey adasında halkın oyuyla üç yıllığına onursal polis seçilen kıdemli polis memuru |
centenier n.
|
|
207 |
General |
koltuk altında zarar görmeden taşınmak için tasarlanmış üç ya da dört köşeli katlanabilir şapka |
chapeau bras n.
|
|
208 |
General |
altı ila üç fit boyutunda çıtalı bir zemine sahip küçük kümes |
night ark n.
|
|
209 |
General |
utah'ın güneydoğusunda üç adet doğal köprüden oluşan ulusal bir anıt |
natural bridges n.
|
|
210 |
General |
üç dereceli bin dünya sistemi |
trichiliocosm n.
|
|
211 |
General |
üç boyutun en küçüğü |
thickness n.
|
|
212 |
General |
üç boyutluluk |
third-dimensionality n.
|
|
213 |
General |
on üç birim |
thirteen n.
|
|
214 |
General |
otuz üç elemanlı grup |
thirty-three n.
|
|
215 |
General |
otuz üç birim |
thirty-three n.
|
|
216 |
General |
üç beden numaralı giysi |
three n.
|
|
217 |
General |
üç boyutlu şekil |
three-dimensional figure n.
|
|
218 |
General |
üç boyutlu şekil |
solid figure n.
|
|
219 |
General |
üç boyutluluk |
third-dimensionality n.
|
|
220 |
General |
üç katı olma |
threefoldness n.
|
|
221 |
General |
üç katlı olma |
threefoldness n.
|
|
222 |
General |
üç kez olma |
threefoldness n.
|
|
223 |
General |
üç ayrı gösterinin eşzamanlı yapıldığı sirk |
three-ring circus n.
|
|
224 |
General |
üç vitesli bisiklet |
three-speed n.
|
|
225 |
General |
on üç |
thretteen [obsolete] n.
|
|
226 |
General |
on üç |
thrittene [obsolete] n.
|
|
227 |
General |
altı yerine üç farklı sayı içeren zar |
top n.
|
|
228 |
General |
üç katı olma |
trebleness n.
|
|
229 |
General |
üç katına çıkarma |
trebling n.
|
|
230 |
General |
bağlantılı veya yakından ilişkili üç öğeden oluşan küme |
trefoil n.
|
|
231 |
General |
üç katı olan şey |
triality n.
|
|
232 |
General |
üç kişiyi ilgilendiren durum |
triangle n.
|
|
233 |
General |
üç parçalı olma |
triangularity n.
|
|
234 |
General |
üç kısımdan oluşma |
triangularity n.
|
|
235 |
General |
üç kişiyi içerme |
triangularity n.
|
|
236 |
General |
romalıların yemek yerken uzandıkları, masayı üç taraftan çevreleyen sedir |
triclinium n.
|
|
237 |
General |
üç yılda bir düzenlenen tören |
triennial n.
|
|
238 |
General |
üç yılda bir düzenlenen kutlama |
triennial n.
|
|
239 |
General |
üç senelik süre |
triennial n.
|
|
240 |
General |
üç bölümlü olma |
triformity n.
|
|
241 |
General |
üç tekerlekli bisiklet süren kimse |
tricyclist n.
|
|
242 |
General |
yapısı üç loblu olan şey |
trilobe n.
|
|
243 |
General |
üç elemandan oluşan set |
triple n.
|
|
244 |
General |
üç farklı alanda uzman kimse |
triple threat n.
|
|
245 |
General |
aynı alanda üç farklı beceriye sahip uzman |
triple threat n.
|
|
246 |
General |
üç ayak üzerinde duran kap |
tripod n.
|
|
247 |
General |
üç uçlu mızrak |
trisulc n.
|
|
248 |
General |
arka arkaya üç oyun, yarışma veya etkinlikten oluşan program |
triple-header n.
|
|
249 |
General |
üç kişiden oluşan grup |
triunity n.
|
|
250 |
General |
a, b ve c tabakalarının düşey düzlemde üç ayrı katman olarak göründüğü toprak |
abc soil n.
|
|
251 |
General |
üç aptal |
3 idiots n.
|
|
252 |
General |
üç kişiarasında geçen diyalog/toplantı |
trilogue n.
|
|
253 |
General |
üç aylık tatil |
3-month vacation n.
|
|
254 |
General |
üç beş kuruş |
nickel n.
|
|
255 |
General |
eskrim sporunun üç temel dalından biri |
épée n.
|
|
256 |
General |
kurbanın ayağının üç parça bambu arasında sıkıştırıldığı bir çin işkencesi metodu |
kia quen n.
|
|
257 |
General |
üç ayaklı dekoratif sehpa |
teapoy n.
|
|
258 |
General |
üç kişiden oluşan grup |
leash n.
|
|
259 |
General |
üç maginin inanç ve faaliyetleri |
magianism n.
|
|
260 |
General |
üç parçalı tablonun bir parçası |
volet n.
|
|
261 |
General |
üç ayda bir yapılan ödeme |
quarterage n.
|
|
262 |
General |
üç zarla oynanan bir şans oyunu |
birdcage n.
|
|
263 |
General |
üç zarla oynanan bir şans oyunu |
chuck-a-luck n.
|
|
264 |
General |
üç zarla oynanan bir şans oyunu |
chuck–luck n.
|
|
265 |
General |
üç deniz mili |
marine league n.
|
|
266 |
General |
üç deniz mili |
sea league n.
|
|
267 |
General |
birbirleriyle ilişki yaşayan üç kişinin aynı evde yaşaması |
ménageàtrois n.
|
|
268 |
General |
eskiden üç bölgeye ayrılmış havanın bulut seviyesini içeren ortanca bölgesi |
midair [obsolete] n.
|
|
269 |
General |
üç cadı kadından her biri |
weird n.
|
|
270 |
General |
üç cadı kadından her biri |
wyrd n.
|
|
271 |
General |
arka arkaya elde edilen üç başarı |
hat trick n.
|
|
272 |
General |
üst üste elde edilen üç başarı |
hat-trick n.
|
|
273 |
General |
üç zarla oynanan bir şans oyunu |
hazard n.
|
|
274 |
General |
viyola veya ud telinin üç katı inceliğinde bağırsak |
minikin [obsolete] n.
|
|
275 |
General |
jonglörlükte üç topla yapılan bir hareket |
box n.
|
|
276 |
General |
üç kuruşluk adam |
losel n.
|
|
277 |
General |
güney afrika'da kullanılıp üç kileye eşdeğer olan bir hollandalı ölçü birimi |
mud n.
|
|
278 |
General |
güney afrika'da kullanılıp üç kileye eşdeğer olan bir hollandalı ölçü birimi |
muid n.
|
|
279 |
General |
ingiltere'nin george adındaki ilk üç kralının hüküm sürdüğü döneme ait mobilya tarzı |
georgian style n.
|
|
280 |
General |
üç adet süs veya taştan oluşan sallantılı küpe |
girandole n.
|
|
281 |
General |
üç kişilik grup |
gleek [obsolete] n.
|
|
282 |
General |
tefeci dükkanını gösteren üç altın top |
golden balls n.
|
|
283 |
General |
(yunan mitolojisinde) insanların hayatlarını yöneten ve ne zaman öleceklerini belirleyen üç tanrıça |
the destinies n.
|
|
284 |
General |
üç boyutlu görüntülerin sergilendiği yapı |
diorama n.
|
|
285 |
General |
yunan mitolojisinde güzelliği temsil eden üç kardeş tanrıçadan biri |
grace n.
|
|
286 |
General |
yunan mitolojisinde güzelliği temsil eden üç kardeş tanrıçadan birine benzeyen kimse |
grace n.
|
|
287 |
General |
üç braille türünden biri |
grade n.
|
|
288 |
General |
üç veya daha çok çenesi olan kepçe |
grapple n.
|
|
289 |
General |
dörtte üç siyahi, dörtte bir beyaz olan kimse |
griffe n.
|
|
290 |
General |
dörtte üç siyahi, dörtte bir beyaz olan kimse |
griffin n.
|
|
291 |
General |
on üç buçuk galona eşit hacim birimi |
octave n.
|
|
292 |
General |
üç eş parçadan biri |
one-third n.
|
|
293 |
General |
üç boyutlu objeye ait yuvarlaklık |
rotundness n.
|
|
294 |
General |
üç boyutlu nesne yuvarlaklığı |
rotundness n.
|
|
295 |
General |
(iki üç günlük) kısa tatil |
minibreak n.
|
|
296 |
General |
(iki üç günlük) kısa tatil |
mini-break n.
|
|
297 |
General |
üç tekerlekli üstü kapalı motosiklet |
auto rickshaw n.
|
|
298 |
General |
(dini seminer programı) üç yıllık programın ikinci yılındaki öğrenci |
middler n.
|
|
299 |
General |
üç boyutluluk |
three-dimensionality n.
|
|
300 |
General |
üç boyutlu olma |
three-dimensionality n.
|
|
301 |
General |
üç kuruşluk adam |
cockalorum n.
|
|
302 |
General |
talih oyununda iki veya üç defa kaybedilen atış |
crab n.
|
|
303 |
General |
üç kuruş para |
dribble n.
|
|
304 |
General |
(üç veya daha fazla) damarlılık |
palmation n.
|
|
305 |
General |
(üç veya daha fazla) yaprakçığı olma |
palmation n.
|
|
306 |
General |
(üç veya daha fazla) lobluluk |
palmation n.
|
|
307 |
General |
(üç veya daha fazla) bölümlü olma |
palmation n.
|
|
308 |
General |
üç direkli yelkenli gemi |
picket n.
|
|
309 |
General |
(beyzbolda bir kaleden diğerine geçmeye benzer) üç kişilik bir çocuk oyunu |
pickle n.
|
|
310 |
General |
aynı üç taştan oluşan set |
pong n.
|
|
311 |
General |
üç kuruşluk şey |
farthingsworth n.
|
|
312 |
General |
üç kuruşluk kimse |
feist [dialect] n.
|
|
313 |
General |
üç formun birbiriyle eşbiçimli olması |
isotrimorphism n.
|
|
314 |
General |
(tahmin oyunu için) üç veya daha fazla katılımcı grubu |
panel n.
|
|
315 |
General |
(tahmin oyunu için) üç veya daha fazla kişiden oluşan misafir grubu |
panel n.
|
|
316 |
General |
üç parçalı tablo paneli |
panel n.
|
|
317 |
General |
filizdeki ilk üç yapraktan elde edilen çay |
pekoe n.
|
|
318 |
General |
üç beş kuruş |
penny n.
|
|
319 |
General |
tenis kortunu üç yandan çevreleyen eğimli çatılı bir koridor |
penthouse n.
|
|
320 |
General |
tayland'da kullanılan üç tekerlekli bir motorlu taşıt |
samlor n.
|
|
321 |
General |
iki, üç veya dört kısımdan oluşan polifonik bir parça |
organum n.
|
|
322 |
General |
ingiltere'ye bağlı lincoln yerleşiminin üç ana bölümünden herhangi birini oluşturan bölge |
parts n.
|
|
323 |
General |
üç yaşındaki atların yer aldığı geleneksel bir at yarışı |
preakness n.
|
|
324 |
General |
britanya hindistan'ının üç büyük bölümünden her biri |
presidency n.
|
|
325 |
General |
(mormon kilisesi'nde) yargı yetkisine sahip üç kişilik konsey |
presidency n.
|
|
326 |
General |
gebeliğin ikinci üç aylık dönemi |
second trimester n.
|
|
327 |
General |
ikinci üç aylık dönem |
second trimester n.
|
|
328 |
General |
(buz pateninde) patencinin farklı kenarlarda üç daire çizmesi ile gerçekleştirilen bir hareket türü |
serpentine n.
|
|
329 |
General |
birbirine rakip üç kişi, grup veya fikir arasındaki çatışma |
truel n.
|
|
330 |
General |
(bir birime ait) kırk üç eş parça |
forty-third n.
|
|
331 |
General |
bir şeye ait kırk üç eş parçadan biri |
forty-third n.
|
|
332 |
General |
kırk üç sayısı |
forty-three n.
|
|
333 |
General |
kırk üç birim |
forty-three n.
|
|
334 |
General |
kırk üç nesne |
forty-three n.
|
|
335 |
General |
kırk üç beden kıyafet |
forty-three n.
|
|
336 |
General |
altmış üç birim |
sixty-three n.
|
|
337 |
General |
altmış üç nesne |
sixty-three n.
|
|
338 |
General |
üç direkli yelkenli gemi |
skirr [dialect] [uk] n.
|
|
339 |
General |
duyusal ilişkileri temsil eden üç boyutlu diyagramatik gösterim |
pyramid n.
|
|
340 |
General |
on üç yaş altı kız çocuğu |
subteen n.
|
|
341 |
General |
(on üç yaş altı kız çocukları için tasarlanan) çift sayılı giyim bedeni grubu |
subteen n.
|
|
342 |
General |
üç boyutlu ses etkisi |
surround sound n.
|
|
343 |
General |
(üç veya dört zıt harekette icra edilen) uzun orkestra eseri |
symphony n.
|
|
344 |
General |
en iyi üç/beş maç |
match n.
|
|
345 |
General |
üç kopyasını çıkarmak |
triplicate v.
|
|
346 |
General |
üç kat artmak |
triple v.
|
|
347 |
General |
üç tekerlekli bisikletle gezmek |
tricycle v.
|
|
348 |
General |
üç misli olmak |
treble v.
|
|
349 |
General |
üç buçuk atmak |
get scared out of one's wits v.
|
|
350 |
General |
üç misli yapmak |
triple v.
|
|
351 |
General |
üç dalda ödül almak |
be awarded in three categories v.
|
|
352 |
General |
üç el silah sesi duymak |
hear three gunshots v.
|
|
353 |
General |
üç kişiyi öldürmekle suçlanmak |
be charged with a triple homicide v.
|
|
354 |
General |
üç kişinin ölümüne neden olmak |
lead to the deaths of three people v.
|
|
355 |
General |
günde üç kez sevişmek |
make love three times a day v.
|
|
356 |
General |
üç tarafı denizlerle çevrili olmak |
be surrounded on three sides by the sea v.
|
|
357 |
General |
üç kişilik bir masa ayırtmak |
book a table for three v.
|
|
358 |
General |
evin üzerinde üç tane ipotek olmak |
get three mortgages on the house v.
|
|
359 |
General |
hanesine üç puan yazdırmak |
chalk up 3 points v.
|
|
360 |
General |
üç yaşında bir çocuğun zekasına sahip olmak |
have the intellect of a 3 year old v.
|
|
361 |
General |
üç yaşında bir çocuğun zekasına sahip olmak |
have the intelligence of a three year old child v.
|
|
362 |
General |
üç blok ötede olmak |
be three blocks away v.
|
|
363 |
General |
rakiplerine karşı üç puan önde olmak |
have a three-point lead over his opponents v.
|
|
364 |
General |
üç yıla mahkum olmak |
be sentenced to three years v.
|
|
365 |
General |
üç yıla mahkum edilmek |
be sentenced to three years v.
|
|
366 |
General |
içeride üç mahkumu öldürmek |
kill three prisoners inside v.
|
|
367 |
General |
üç kişinin ölümüne neden olmak |
cause the deaths of three people v.
|
|
368 |
General |
üç sene üst üste şampiyon olmak |
be champion three consecutive years v.
|
|
369 |
General |
üç sene üst üste şampiyon olmak |
be champion three years in a row v.
|
|
370 |
General |
kolunu üç yerinden kırmak |
break one’s arm in three places v.
|
|
371 |
General |
kolunu üç yerden kırmak |
break one’s arm in three places v.
|
|
372 |
General |
üç bölüme ayırmak/bölmek |
trichotomize v.
|
|
373 |
General |
üç gruba ayırmak |
trichotomize v.
|
|
374 |
General |
üç top çevirmek |
juggle three balls v.
|
|
375 |
General |
üç parçaya bölmek |
third v.
|
|
376 |
General |
üç misline çıkarmak |
treble v.
|
|
377 |
General |
tarlayı ekimden önce üç kez sürmek |
trifallow [obsolete] v.
|
|
378 |
General |
tarlayı ekimden önce üç kez sürmek |
thrifallow [obsolete] v.
|
|
379 |
General |
tarlayı ekimden önce üç kez sürmek |
thryfallow [obsolete] v.
|
|
380 |
General |
üç katına çıkarmak |
triplicate v.
|
|
381 |
General |
üç çatallı zıpkın ile zıpkınlamak |
leister v.
|
|
382 |
General |
(üç veya daha fazla nokta) çakışmak |
osculate v.
|
|
383 |
General |
on üç yıllık zaman dilimi |
tridecennary adj.
|
|
384 |
General |
üç renkli |
tricolour adj.
|
|
385 |
General |
üç kat |
triplicate adj.
|
|
386 |
General |
üç kat |
threefold adj.
|
|
387 |
General |
üç kere |
treble adj.
|
|
388 |
General |
üç yapraklı |
trifoliated adj.
|
|
389 |
General |
üç köşeli |
deltoid adj.
|
|
390 |
General |
üç halkalı |
tricyclic adj.
|
|
391 |
General |
üç boyutlu |
three dimensional adj.
|
|
392 |
General |
üç taraflı |
tripartite adj.
|
|
393 |
General |
üç yapraklı |
trifoliolate adj.
|
|
394 |
General |
birde üç olan |
triune adj.
|
|
395 |
General |
üç yönlü |
trilateral adj.
|
|
396 |
General |
üç ayda bir olan |
quarterly adj.
|
|
397 |
General |
üç ayaklı |
tripod adj.
|
|
398 |
General |
üç noktalı |
three point adj.
|
|
399 |
General |
üç bölümden oluşan |
tripartite adj.
|
|
400 |
General |
sütunları birbirinden üç sütun çapı uzaklıkta olan |
diastyle adj.
|
|
401 |
General |
üç boyutlu |
stereo adj.
|
|
402 |
General |
üç misli |
triplicate adj.
|
|
403 |
General |
üç dilli |
trilingual adj.
|
|
404 |
General |
on üç ile on dokuz yaşlar arasındaki devreye ait |
teenage adj.
|
|
405 |
General |
üç kenarlı |
three sided adj.
|
|
406 |
General |
üç yüzyıllık |
tercentenary adj.
|
|
407 |
General |
üç köşeli |
trigonal adj.
|
|
408 |
General |
üç taraflı |
trilateral adj.
|
|
409 |
General |
üç kopyadan oluşan |
triplicate adj.
|
|
410 |
General |
üç yüzyıl süren |
tercentennial adj.
|
|
411 |
General |
üç ayda bir çıkan |
trimonthly adj.
|
|
412 |
General |
üç dilde anlatılan |
trilingual adj.
|
|
413 |
General |
üç katlı |
triplex adj.
|
|
414 |
General |
üç kollu |
trifurcate adj.
|
|
415 |
General |
üç kopyalı |
triplicate adj.
|
|
416 |
General |
üç bölümden oluşan |
threefold adj.
|
|
417 |
General |
üç ayda bir olan |
trimonthly adj.
|
|
418 |
General |
üç bölümlük |
trine adj.
|
|
419 |
General |
üç köşeli |
triangular adj.
|
|
420 |
General |
üç çatallı |
trident adj.
|
|
421 |
General |
üç ayda bir verilen |
quarterly adj.
|
|
422 |
General |
üç kere yapılan |
trine adj.
|
|
423 |
General |
üç ayda bir yapılan |
trimonthly adj.
|
|
424 |
General |
üç kat |
treble adj.
|
|
425 |
General |
üç katlı |
triple adj.
|
|
426 |
General |
üç renkli |
tricolor adj.
|
|
427 |
General |
üç katlı |
threefold adj.
|
|
428 |
General |
üç günde bir olan |
tertian adj.
|
|
429 |
General |
üç yanlı |
trilateral adj.
|
|
430 |
General |
üç kişilik |
threesome adj.
|
|
431 |
General |
üç dil konuşan |
trilingual adj.
|
|
432 |
General |
üç kat |
trine adj.
|
|
433 |
General |
üç yapraklı |
trifoliate adj.
|
|
434 |
General |
üç yollu |
three way adj.
|
|
435 |
General |
üç katı |
threefold adj.
|
|
436 |
General |
üç misli |
triple adj.
|
|
437 |
General |
üç boynuzlu |
tricorn adj.
|
|
438 |
General |
üç taraftan kan içeren |
trihybrid adj.
|
|
439 |
General |
üç ayda bir olan |
trimensual adj.
|
|
440 |
General |
üç şahıslı |
tripersonal adj.
|
|
441 |
General |
üç ayaklı |
tripedal adj.
|
|
442 |
General |
üç parmaklı |
tridactyle adj.
|
|
443 |
General |
üç elle yapılan |
trimanual adj.
|
|
444 |
General |
üç çizgili |
trilinear adj.
|
|
445 |
General |
üç loküllü |
triloculate adj.
|
|
446 |
General |
üç parmaklı |
tridactyl adj.
|
|
447 |
General |
üç parçalı |
trimerous adj.
|
|
448 |
General |
üç kişili |
tripersonal adj.
|
|
449 |
General |
üç ayaklı |
tripodal adj.
|
|
450 |
General |
üç boyutlu |
immersive adj.
|
|
451 |
General |
üç tarafı denizlerle çevrili |
surrounded on three sides by water adj.
|
|
452 |
General |
üç tekerlekli |
three-wheeled adj.
|
|
453 |
General |
üç kağıtçı |
devious adj.
|
|
454 |
General |
üç kağıtçı |
dodgy adj.
|
|
455 |
General |
üç boynuzlu |
tricorne adj.
|
|
456 |
General |
üç harfli |
triliteral adj.
|
|
457 |
General |
üç kat |
triple adj.
|
|
458 |
General |
üç öğeli |
triplex adj.
|
|
459 |
General |
üç bölümlü |
triple adj.
|
|
460 |
General |
üç yılda bir olan |
tercentenary adj.
|
|
461 |
General |
üç yılda bir olan |
tercentennial adj.
|
|
462 |
General |
üç misli |
treble adj.
|
|
463 |
General |
üç kademeli |
triptych adj.
|
|
464 |
General |
üç parçalı |
triptych adj.
|
|
465 |
General |
üç yollu |
three-way adj.
|
|
466 |
General |
üç hektarlık |
3-hectare adj.
|
|
467 |
General |
senede üç sefer |
triannual (three times in one year) adj.
|
|
468 |
General |
yılda üç kez |
triannual (three times in one year) adj.
|
|
469 |
General |
yılda üç defa |
triannual (three times in one year) adj.
|
|
470 |
General |
senede üç defa |
triannual (three times in one year) adj.
|
|
471 |
General |
senede üç kez |
triannual (three times in one year) adj.
|
|
472 |
General |
üç yılda bir olan |
triennial (once every three years) adj.
|
|
473 |
General |
yılda üç sefer |
triannual (three times in one year) adj.
|
|
474 |
General |
üç yılda bir yapılan |
trieteric adj.
|
|
475 |
General |
üç kuruşluk |
two-a-penny adj.
|
|
476 |
General |
üç kuruşluk |
sixpenny adj.
|
|
477 |
General |
üç kuruşluk |
halfpenny adj.
|
|
478 |
General |
üç kuruşluk |
tuppeny adj.
|
|
479 |
General |
üç kuruşluk |
threepenny adj.
|
|
480 |
General |
üç kuruşluk |
twopenny adj.
|
|
481 |
General |
üç farklı ırktan gelen |
triracial adj.
|
|
482 |
General |
üç evreli |
triphasic adj.
|
|
483 |
General |
üç parçadan oluşan |
tripartite adj.
|
|
484 |
General |
üç kısımdan oluşan |
tripartite adj.
|
|
485 |
General |
üç parçadan oluşan |
consisting of three parts adj.
|
|
486 |
General |
üç kısımdan oluşan |
consisting of three parts adj.
|
|
487 |
General |
üç parçadan oluşan |
composed of three parts adj.
|
|
488 |
General |
üç kısımdan oluşan |
composed of three parts adj.
|
|
489 |
General |
üç parçadan oluşan |
having three units or parts adj.
|
|
490 |
General |
üç kısımdan oluşan |
having three units or parts adj.
|
|
491 |
General |
üç parçadan oluşan |
treble adj.
|
|
492 |
General |
üç kısımdan oluşan |
treble adj.
|
|
493 |
General |
üç parçadan oluşan |
triadic adj.
|
|
494 |
General |
üç kısımdan oluşan |
triadic adj.
|
|
495 |
General |
üç parçadan oluşan |
triple adj.
|
|
496 |
General |
üç kısımdan oluşan |
triple adj.
|
|
497 |
General |
üç kısımdan oluşan |
triplex adj.
|
|
498 |
General |
üç parçadan oluşan |
triplex adj.
|
|
499 |
General |
yılda üç defa olan |
tri-annual adj.
|
|
500 |
General |
üç peynirli |
three-cheese adj.
|
|