Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | şaşırtıcı bir şekilde | stunningly adv. | ||
She was stunningly beautiful. O şaşırtıcı bir şekilde güzeldi. More Sentences |
||||
General | şaşırtıcı bir şekilde | surprisingly adv. | ||
He is rather surprisingly in his house near Malaga in Spain. İspanya'da Malaga yakınlarındaki evinde oldukça şaşırtıcı bir şekilde. More Sentences |
||||
General | şaşırtıcı bir şekilde | amazingly adv. | ||
Amazingly the leader of the opposition is now the prime minister. Şaşırtıcı bir şekilde muhalefet lideri şu anda başbakan. More Sentences |
||||
General | şaşırtıcı bir şekilde | surprisingly adv. | ||
It is also rather surprisingly still enjoying an economic growth rate of 4%. Ayrıca şaşırtıcı bir şekilde hala %4'lük bir ekonomik büyüme oranına sahip. More Sentences |
||||
General | şaşırtıcı bir şekilde | flummoxedly adv. | ||
General | şaşırtıcı bir şekilde | distractingly adv. | ||
General | şaşırtıcı bir şekilde | witheringly adv. | ||
General | şaşırtıcı bir şekilde | bewilderingly adv. | ||
General | şaşırtıcı bir şekilde | disconcertingly adv. | ||
General | şaşırtıcı bir şekilde | bafflingly adv. | ||
General | şaşırtıcı bir şekilde | strange adv. | ||
Idioms | ||||
Idioms | şaşırtıcı bir şekilde | oddly enough expr. | ||
Archaic | ||||
Archaic | şaşırtıcı bir şekilde | wonder adv. | ||
Archaic | şaşırtıcı bir şekilde | strangely adv. |
Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | aşırı şaşırtıcı bir şekilde | astoundingly adv. | ||
Phrases | ||||
Phrases | şaşırtıcı ve etkileyici (ironik bir şekilde kullanılır) | no less expr. | ||
Phrases | şaşırtıcı olmayan bir şekilde | in the ordinary way expr. | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | şaşırtıcı/beklenmedik bir şekilde | as it turned out expr. | ||
Colloquial | şaşırtıcı/beklenmedik bir şekilde | as things turned out expr. | ||
Idioms | ||||
Idioms | şaşırtıcı bir şekilde odağını değiştirmek | jump the rails v. | ||
Idioms | (bir şeye) şaşırtıcı şekilde benzemek | look suspiciously like (something) v. | ||
Idioms | (bir şeye) şaşırtıcı şekilde benzemek | look/sound suspiciously like something v. |