(rol) oynamak - Turc Anglais Dictionnaire

(rol) oynamak

Sens de "(rol) oynamak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
General
(rol) oynamak act v.

Sens de "(rol) oynamak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 86 résultat(s)

Turc Anglais
General
rol oynamak figure v.
These modalities will figure prominently between now and the end of March.
Bu modaliteler şu andan Mart sonuna kadar önemli bir rol oynayacaktır.

More Sentences
rol oynamak play a part v.
The European Parliament must monitor legislation at European level and play a part in shaping it.
Avrupa Parlamentosu, Avrupa düzeyindeki mevzuatı izlemeli ve şekillendirilmesinde rol oynamalıdır.

More Sentences
rol oynamak play a role v.
Unfortunately, this development also plays a role in Europe.
Ne yazık ki bu gelişme Avrupa'da da rol oynamaktadır.

More Sentences
rol oynamak act v.
We know that it is a very small one, but it acts big.
Çok küçük olduğunu biliyoruz ama büyük bir rol oynuyor.

More Sentences
Theatre
rol oynamak act v.
He is acting like Nelson tonight.
O, bu gece Nelson rolü oynayacak.

More Sentences
General
ikinci derecede rol oynamak play second fiddle v.
aktif rol oynamak take an active role in v.
rol oynamak enter into v.
aktif rol oynamak play an active role in v.
oynamak (rol) perform v.
rol oynamak act a part v.
oynamak (rol) act v.
suçta rol oynamak take part in crime v.
rol oynamak play a part in v.
rol oynamak have a role in v.
önemli rol oynamak play an essential role v.
önemli rol oynamak play an important role v.
önemli rol oynamak play a crucial role v.
önemli bir rol oynamak play a fundamental role v.
önemli bir rol oynamak play a significant role v.
önemli bir rol oynamak play a crucial role v.
önemli bir rol oynamak play an important role v.
önemli bir rol oynamak play an essential role v.
önemli rol oynamak play a fundamental role v.
önemli rol oynamak play a significant role v.
-de baş rol oynamak feature in v.
şerefli bir rol oynamak play a noble part v.
önemli bir rol oynamak play a key role v.
kilit rol oynamak play a key role v.
kilit bir rol oynamak play a key role v.
kritik bir rol oynamak play a critical role v.
kritik bir rol oynamak play a crucial role v.
büyük rol oynamak play a big role v.
dizde ufak bir rol oynamak have a small part on a tv show v.
merkezi bir rol oynamak play a central role v.
merkezi bir rol oynamak play a central part v.
etkin bir rol oynamak play an active role v.
daha küçük (önemsiz) bir rol oynamak play a smaller role v.
(oyun/tiyatro) (rol) oynamak enact v.
yüz yüze ortamda kostümlü rol yapma oyunu oynamak larp v.
trajik rol oynamak heavy v.
ciddi rol oynamak heavy v.
rol oynamak role-play v.
Phrasals
oynamak (rol) act out v.
(bir filmde) rol almak/oynamak star in something v.
bir şeye ulaşmada aktif rol oynamak/aktif rol üstlenmek go out v.
bir şeyde rol oynamak figure in something v.
(bir şeyde) önemli rol oynamak figure into (something) v.
(bir şeyde) önemli rol oynamak figure in (something) v.
Idioms
büyük bir rol oynamak play a big part in something v.
büyük bir rol oynamak play a large part in something v.
önemli bir rol oynamak be instrumental in doing something v.
merkezi bir rol oynamak play a central role v.
küçük bir rol almak/oynamak play a bit part v.
öncü bir rol oynamak take a leading part v.
rol oynamak play a role in v.
rol oynamak take a hand in v.
rol oynamak serve a function in v.
rol oynamak have a hand in v.
başkalarına çizdiği/gösterdiği yolda aktif rol oynamak lead from the front v.
(bir şeyde) küçük bir rol oynamak play a bit role (in something) v.
(bir şeyde) önemsiz bir rol oynamak play a bit role (in something) v.
(bir şeyde) büyük bir rol oynamak play a large role (in something) v.
(bir şeyde) önemli bir rol oynamak play a large role (in something) v.
(bir şeyde) küçük bir rol oynamak play a small part (in something) v.
(bir şeyde) önemsiz bir rol oynamak play a small part (in something) v.
bir şeyde rol oynamamak/oynamak istememek have/play/take/want no part in/of something v.
baş rol oynamak play first fiddle v.
bir şeyde önemli rol oynamak have one's hand in something v.
(bir şeyde) rol oynamak have a role in (something) v.
büyük bir rol oynamak play a big part v.
(bir şeyde) büyük bir rol oynamak play a big role (in something) v.
(bir şeyde) küçük/önemsiz bir rol oynamak play a bit part (in something) v.
büyük bir rol oynamak play a large part v.
(bir şeyde) rol oynamak play a part in (something) v.
(bir şeyde) rol oynamak play a part in (something) v.
(bir şeyde) rol oynamak play a role in (something) v.
(bir şeyde) rol oynamak play a role in (something) v.
(bir şeyde) küçük/önemsiz bir rol oynamak play a small role (in something) v.
(bir şeyde) rol oynamak play a part (in something) v.
(bir şeyde) rol oynamak play your part (in something) v.
(bir şeyde) rol oynamak take a hand in (something) v.
Medical
yaşamsal rol oynamak play a vital role v.
Music
sahnede başkasına yardımcı rol oynamak play up to v.
Theatre
metot oyunculuğu ilkelerine uygun olarak bir rol oynamak methodize v.
metot oyunculuğu ilkelerine uygun olarak bir rol oynamak methodise v.