Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | açıkta bırakmak | leave something outdoors v. |
General | açıkta bırakmak | leave somebody without a home or a job v. |
General | açıkta bırakmak | expose v. |
Phrasals | ||
Phrasals | açıkta bırakmak | leave out v. |
Colloquial | ||
Colloquial | açıkta bırakmak | leave open v. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | (bir şeyi) ortalarda/açıkta bırakmak | leave (something) about v. |
Colloquial | ||
Colloquial | ayak bileğini/bileğinin bir kısmını açıkta bırakmak | show (some/a little) ankle v. |
Idioms | ||
Idioms | ortalarda/açıkta bırakmak | leave something (lying) around v. |
Idioms | ortalarda/açıkta bırakmak | leave something (lying) about v. |
Idioms | ortalarda/açıkta bırakmak | leave (something) lying around v. |
Idioms | (bir şeyi) ortalarda/açıkta bırakmak | leave (something) around v. |
Idioms | birini/bir şeyi açıkta bırakmak | leave someone/something out in the cold v. |