Anglais | Turc | |
---|---|---|
General | ||
General | alive with adj. | dolu |
Phrasals | ||
Phrasals | alive with v. | ile dolu olmak |
Anglais | Turc | |
---|---|---|
General | ||
General | be alive with v. | çok miktarda bulunmak |
General | be alive with v. | kaynamak |
General | be alive with v. | dolu olmak |
Idioms | ||
Idioms | be alive with something v. | -ile dolu olmak |
Idioms | be alive with (people or things) v. | -ile dolu olmak |
Idioms | be alive with (people or things) v. | (bir yer) (insan vb.) kaynamak |
Idioms | be alive with something v. | (bir yer) (insan vb.) kaynamak |
Idioms | alive with (people or things) adj. | (insanlarla/bir şeylerle) dolu |
Idioms | alive with (people or things) adj. | (insanlarla/bir şeylerle) kaplı |
Idioms | alive with (people or things) adj. | (insan/bir şey) kaynıyor |
Idioms | alive with (people or things) adj. | (insanlarla/bir şeylerle) dolu |
Idioms | alive with (people or things) adj. | (insanlarla/bir şeylerle) kaplı |
Idioms | alive with (people or things) adj. | (insan/bir şey) kaynıyor |