| Anglais | Turc | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | already know v. | önceden bilmek | ||
|
Is there anything you can tell us about Tom that we don't already know? Bizim önceden bilmediğimiz, Tom hakkında bize söyleyebileceğin bir şey var mı? More Sentences |
||||
| General | already know v. | önceden haberi olmak | ||
| Anglais | Turc | |
|---|---|---|
| Speaking | ||
| Speaking | I know that already expr. | bunu zaten biliyordum |
| Speaking | don't tell me what i already know expr. | bana bildiklerimi anlatma |
| Speaking | we know that already expr. | bunu zaten biliyoruz |
| Speaking | I already know the answer expr. | cevabı biliyorum zaten |
| Speaking | I already know his weak point expr. | zayıf noktasını çoktan öğrendim |
