Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Cacher l'historique
Détails de l'historique
Effacer l'historique
Historique :
açıklık politikası
büyük açık
Historique
Phrases
Sens de
"büyük açık"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
Trade/Economic
1
Trade/Economic
büyük açık
potential foreign deficit
n.
Sens de
"büyük açık"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 24 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
büyük gösteri (genellikle açık havada yapılan)
spectacle
n.
2
General
üstü açık büyük boru
sluice
n.
3
General
açık havada yapılan parti, kabul töreni veya sergi gibi organizasyonlar için kurulan büyük bir çadır
markee
n.
Trade/Economic
4
Trade/Economic
çok büyük açık
excessive deficit
n.
Technical
5
Technical
açık büyük kap
open container
n.
6
Technical
konteynır gemilerinin büyük yüklerle tekerlekli ve paletli taşıtları taşıyabilmesini sağlayan, taşınabilir üstü ve yanları açık birimler
flatrack
n.
Computer
7
Computer
internet üzerindeki en büyük açık artırma usulü alışveriş sitesi
e-bay
n.
8
Computer
tüm büyük linux ve windows sürümlerinde kullanılan açık kaynaklı bir işletim sistemi sanallaştırma sistemi
docker
n.
Textile
9
Textile
büyük cepleri ve dik yakası olan, kanvas kumaştan yapılmış orta uzunluktaki açık arazi ceketi
field coat
n.
10
Textile
büyük cepleri ve dik yakası olan, kanvas kumaştan yapılmış orta uzunluktaki açık arazi ceketi
field jacket
n.
Architecture
11
Architecture
binalarda tren istasyonu vb. olarak kullanılan büyük ve açık merkezi alan
nave
n.
Automotive
12
Automotive
yanları açık büyük turist otobüsü
char-à-banc
n.
Marine
13
Marine
eskimoların kullandığı büyük ve üstü açık bir tür tekne
oomiak
n.
Medical
14
Medical
anne karnında kalpten çıkan iki büyük atardamar arasındaki açıklığın doğumdan sonra da kapanmayıp açık kalması
patent ductus arteriosus
n.
15
Medical
(özellikle büyük bağırsak) açık
open
adj.
Marine Biology
16
Marine Biology
hindistan ve sri lanka'nın açık denizlerinde yaşayan büyük bir deniz kabuklusu
chank (xancidae)
n.
17
Marine Biology
japonya'ya özgü çok büyük bir açık deniz yengeci
japanese spider crab (macrocheira kaempferi)
n.
18
Marine Biology
japonya'ya özgü çok büyük bir açık deniz yengeci
giant crab (macrocheira kaempferi)
n.
Botanic
19
Botanic
asya'ya özgü sarı veya açık kırmızı renklerdeki çeşitli büyük ve gösterişli eriklere verilen ad
japanese plum
n.
20
Botanic
sapının ucunda küçük demetler halinde açık lila veya mavi-mor renkli büyük çiçekleri bulunan küçük bir çalı bitkisi
lowbush penstemon
n.
21
Botanic
sapının ucunda küçük demetler halinde açık lila veya mavi-mor renkli büyük çiçekleri bulunan küçük bir çalı bitkisi
penstemon fruticosus
n.
22
Botanic
sapının ucunda küçük demetler halinde açık lila veya mavi-mor renkli büyük çiçekleri bulunan küçük bir çalı bitkisi
shrubby penstemon
n.
Geology
23
Geology
nehir ağzına yakın olup büyük ölçüde açık sulardan korunan çamurlu lagün, bataklık veya göl
liman
n.
Slang
24
Slang
(birini) büyük/açık ara farkla yenmek
beat (one's) pants off
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of büyük açık
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy