bağışık - Turc Anglais Dictionnaire

bağışık

Sens de "bağışık" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 11 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
bağışık immune adj.
After receiving the vaccination, he became immune to the flu.
Aşı olduktan sonra gribe karşı bağışıklık kazandı.

More Sentences
General
bağışık immune adj.
The European Union is not immune to accidents, of course, or even the appearance of a new virus.
Avrupa Birliği elbette kazalara ve hatta yeni bir virüsün ortaya çıkmasına karşı bağışık değildir.

More Sentences
Technical
bağışık immune adj.
Today, Africa is, out of all the continents, the one which is the most immune to the influence of the global empire.
Bugün Afrika, tüm kıtalar arasında küresel imparatorluğun etkisine en bağışık olanıdır.

More Sentences
Medical
bağışık immune adj.
Only a strengthened Europe is immune to political opportunists who exploit dissatisfaction.
Sadece güçlenmiş bir Avrupa, memnuniyetsizliği istismar eden siyasi fırsatçılara karşı bağışıklığa sahiptir.

More Sentences
General
bağışık exempt adj.
bağışık inoculated adj.
bağışık pre-exempt adj.
bağışık immuno pref.
Pathology
bağışık premune adj.
Food Engineering
bağışık immunized adj.
bağışık immunised adj.

Sens de "bağışık" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 29 résultat(s)

Turc Anglais
General
bağışık kimse immune n.
bağışık olmama nonimmunity n.
bağışık grup charmed-circle n.
bağışık kılmak immunize v.
bağışık kılmak immunize against v.
bağışık kılmak immunise v.
-e karşı bağışık immune to adj.
Phrasals
(birini) -e karşı bağışık kılmak immunize someone against something v.
(bir şeye) karşı bağışık kılmak immunize against (something) v.
Trade/Economic
vergiden bağışık tutulma tax exempt n.
vergiden bağışık tutulma tax exemption n.
gümrükten bağışık free from duty adj.
vergiden bağışık untaxed adj.
vergiden bağışık tax-free adj.
vergiden bağışık tax-exempt adj.
vergiden bağışık tax-free adj.
Computer
virüsten bağışık bilgisayar virus-proof computer n.
aksamadan bağışık fail safe adj.
Informatics
virüsten bağışık bilgisayar virus-proof computer n.
aksamaya bağışık fail-safe adj.
Telecom
aksamaya bağışık fail safe adj.
Medical
bağışık yanıt immune response n.
doğal bağışık yanıt innate immune response n.
bağışık kılmak immunize v.
bağışık kılmak immunise v.
etki gücünü kaybetmiş bağışık kanı tekrar eski durumuna getirmek reactivate v.
bağışık sisteminde görevli moleküller özelliğinde costimulatory adj.
bağışık olmayan uninoculated adj.
Military
bağışık rapor exempt report n.