be seen

Sens de "be seen" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 5 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	be seen v.	gözükmek
Nothing is to be seen but water. Su haricinde hiçbir şey gözükmüyor. More Sentences
2	General	be seen v.	görünmek
Tom doesn't want to be seen with Mary. Tom, Mary ile birlikte görünmek istemiyor. More Sentences
3	General	be seen v.	görülmek
I want to submerge myself in the ocean depths, and to disappear there so as to never be seen again. Kendimi okyanusun derinliklerine bırakmak ve orada bir daha hiç görülmemek üzere kaybolmak istiyorum. More Sentences
4	General	be seen v.	görücüye çıkmak
5	General	be seen v.	görücüye çıkmak (gelin adayı)

Sens de "be seen" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 79 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
General
1	General	be seen together v.	birlikte görünmek
We shouldn't be seen together. Birlikte görülmemeliyiz. More Sentences
2	General	be clearly seen v.	açıkça görülmek
Today Mount Fuji can be clearly seen. Bugün Fuji Dağı açıkça görülebiliyor. More Sentences
3	General	be seen as v.	olarak görülmek
In a time-bound society time is seen as linear- in other words as a straight line extending from the past, through the present, to the future. Zamana bağlı bir toplumda zaman lineer olarak görülür-yani geçmişten şimdiki zamana ve geleceğe doğru uzanan düz bir çizgi olarak. More Sentences
Phrases
4	Phrases	can be seen expr.	görülebilir
This can be seen from our achievements. Bu başarılarımızdan da görülebilir. More Sentences
General
5	General	cause to be seen v.	görülmesine neden olmak
6	General	a decrease to be seen v.	azalma görülmek
7	General	be seen in public v.	meydana çıkmak
8	General	be seen natural v.	doğal karşılanmak
9	General	be seen normal v.	doğal karşılanmak
10	General	be seen obviously v.	açıkça görülmek
11	General	be seen in the news v.	haberlerde yer almak
12	General	be rarely seen v.	nadir olarak görülmek
13	General	fit to be seen adj.	görülmeye değer
Phrases
14	Phrases	what has been seen cannot be unseen expr.	görüntüleri hala gözümün önünde
15	Phrases	what has been seen cannot be unseen expr.	o görüntüler gözümün önünden gitmiyor
16	Phrases	what has been seen cannot be unseen expr.	o görüntüleri bir türlü unutamıyorum
17	Phrases	what has been seen cannot be unseen expr.	o görüntüleri bir türlü aklımdan çıkaramıyorum
18	Phrases	what has been seen cannot be unseen expr.	o görüntüleri bir türlü aklımdan silemiyorum
19	Phrases	what has been seen cannot be unseen expr.	o görüntüleri bir türlü hafızamdan çıkaramıyorum
20	Phrases	what has been seen cannot be unseen expr.	o görüntüleri bir türlü hafızamdan silemiyorum
21	Phrases	what has been seen cannot be unseen expr.	o görüntüler hiç aklımdan silinmiyor
22	Phrases	what has been seen cannot be unseen expr.	o görüntüler hiç aklımdan çıkmıyor
23	Phrases	what has been seen cannot be unseen expr.	o görüntüler hiç hafızamdan silinmiyor
24	Phrases	what has been seen cannot be unseen expr.	o görüntüler hiç hafızamdan çıkmıyor
25	Phrases	what has been seen cannot be unseen expr.	o görüntüler hafızama kazınmış
26	Phrases	what has been seen cannot be unseen expr.	o görüntülerden bir türlü kurtulamıyorum
27	Phrases	as can be seen below expr.	aşağıda göreceğiniz üzere
28	Phrases	as it can be seen expr.	görülebileceği gibi
29	Phrases	as it can be seen expr.	görülebileceği üzere
30	Phrases	in order to be seen expr.	görülmesi için
31	Phrases	as it can be seen expr.	görülebildiği üzere
32	Phrases	as can be seen in the figure below/above expr.	(aşağıdaki/yukarıdaki) şekilde görüldüğü gibi/görüleceği üzere
33	Phrases	justice must not only be done it must be seen to be done expr.	adalet maddeten tecelli etmesinin yanısıra, görünürde de tecelli etmelidir
Proverb
34	Proverb	children should be seen and not heard	büyükler dururken küçüğe söz düşmez
35	Proverb	children should be seen and not heard	sus küçüğün söz büyüğün
Colloquial
36	Colloquial	somebody wouldn't be seen/caught dead... v.	(bir şeyi) hayatta yapmamak
37	Colloquial	somebody wouldn't be seen/caught dead... v.	(bir şeyi) ölürüm de yapmam/ölür de yapmaz
38	Colloquial	somebody wouldn't be seen/caught dead... v.	bir şeyi hayatta yapmam/yapmaz
39	Colloquial	have to be seen to be believed expr.	inanması güç
40	Colloquial	have to be seen to be believed expr.	inanmak için görmek lazım
41	Colloquial	must be seen to be believed expr.	inanması güç
42	Colloquial	must be seen to be believed expr.	inanmak için görmek lazım
Idioms
43	Idioms	be nowhere to be found/seen v.	hiçbir yerde olmamak/bulunamamak/görülememek
44	Idioms	be nowhere to be found/seen v.	görünürde/ortalıkta/ortada hiç kimse olmamak
45	Idioms	would/will not be seen dead v.	hoş karşılamamak
46	Idioms	would/will not be seen dead v.	tolerans göstermemek
47	Idioms	remain to be seen v.	belirsizliğini korumak
48	Idioms	remain to be seen v.	hala belirsiz olmak
49	Idioms	remain to be seen v.	zamanla görülecek olmak
50	Idioms	remain to be seen v.	hala kesin olmamak
51	Idioms	remain to be seen v.	henüz bilinmemek
52	Idioms	would not be seen dead v.	ölse yapmamak
53	Idioms	would not be seen dead v.	hiçbir şekilde/surette yapmamak
54	Idioms	wouldn't be seen dead (doing something) v.	(bir şeyi) hiçbir şekilde/surette yapmamak
55	Idioms	wouldn't be seen dead (doing something) v.	(bir şeyi) ölse/hayatta yapmamak
56	Idioms	wouldn't be seen dead at (something) v.	(bir şeyi) ölse/hayatta giymemek
57	Idioms	wouldn't be seen dead at (something) v.	(bir şeye) ölse/hayatta girmemek
58	Idioms	wouldn't be seen dead at (something) v.	(bir yerde) ölse/hayatta bulunmamak
59	Idioms	wouldn't be seen dead in (something) v.	(bir şeyi) ölse/hayatta giymemek
60	Idioms	wouldn't be seen dead in (something) v.	(bir şeyi) imkanı yok giymemek
61	Idioms	wouldn't be seen dead in (something) v.	(bir şeye) asla girmemek
62	Idioms	wouldn't be seen dead in (something) v.	(bir şeye) ölse/hayatta girmemek
63	Idioms	wouldn't be seen dead in (something) v.	(bir şeyde) asla bulunmamak
64	Idioms	wouldn't be seen dead with v.	asla (biriyle) görünmemek
65	Idioms	wouldn't be seen dead with v.	ölse/hayatta (biriyle) olmamak
66	Idioms	wouldn't be seen dead with v.	ölse/hayatta (bir şeye) sahip olmamak
67	Idioms	wouldn't be seen dead with v.	imkanı yok (bir şeye) sahip olmamak
68	Idioms	wouldn't be seen dead with v.	ölse (bir şeyle) görünmemek
69	Idioms	wouldn't be caught/seen dead expr.	hiçbir surette (yapmama)
70	Idioms	wouldn't be caught/seen dead expr.	hiçbir şekilde (yapmama)
71	Idioms	wouldn't be caught/seen dead expr.	kıyamet kopsa bile (yapmama)
Speaking
72	Speaking	would not be seen dead (doing something) v.	(bir şeyi) hiçbir şekilde/surette yapmamak
73	Speaking	it remains to be seen expr.	belirsizliğini koruyor
74	Speaking	it remains to be seen expr.	halen daha belirsiz
75	Speaking	it remains to be seen expr.	zamanla görülecek
Trade/Economic
76	Trade/Economic	all to whom these presents may come be seen or known expr.	bu belgeleri tebellüğ eden herkesin dikkatine
77	Trade/Economic	all to whom these presents may come be seen or known expr.	işbu belgelerin ibraz edileceği tüm kişi ve/veya kuruluşların dikkatine
Aeronautic
78	Aeronautic	see-and-be seen rules n.	görme ve görülme kuralları
79	Aeronautic	see-and-be seen rules n.	uçak kullanan personelin uçuş çevresindekilerini rahatlıkla görebilmesi ve kendilerinin de görülmesine dair kurallar