Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
Colloquial | ||||
Colloquial | beş dolar | five bucks n. | ||
I haven't got five bucks. Beş dolarım yok. More Sentences |
||||
General | ||||
General | beş dolar | fiver n. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | ayda bin beş yüz dolar getirmek | bring 1500 dollars in a month v. |
General | para üstü olarak beş dolar vermek | give 5 dollars back in change v. |
General | beş dolar para üstü vermek | give 5 dollars back in change v. |
Speaking | ||
Speaking | yapacağına beş dolar koyarım | five bucks says he does it expr. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | beş dolar değerindeki eski abd altın parası | half eagle n. |
Trade/Economic | hisselerinin toplam piyasa değeri en az beş milyar dolar olan anonim şirketlere ait | large-cap adj. |
Trade/Economic | hisselerinin toplam piyasa değeri en az beş milyar dolar olan anonim şirketlere ait | large-capitalisation adj. |
Trade/Economic | hisselerinin toplam piyasa değeri en az beş milyar dolar olan anonim şirketlere ait | large-capitalization adj. |
Modern Slang | ||
Modern Slang | sonra da beş dolar buldum (sıkıcı/kötü/anlamsız bir hikayeyi bitirirken hikayeye ilginçlik katmak için/alay etmek için eklenen alakasız bir cümle) | and then I found five dollars expr. |