bir şeyden uzaklaşmak

Sens de "bir şeyden uzaklaşmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Phrasals
1	Phrasals	bir şeyden uzaklaşmak	drift away v.

Sens de "bir şeyden uzaklaşmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 44 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Phrasals
1	Phrasals	(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak	pull away from (someone or something) v.
Sami pulled away from his mistress, Layla. Sami metresi Layla'dan uzaklaştı. More Sentences
2	Phrasals	(birinden veya bir şeyden) uzaklaşmak	get away v.
My wife and I hope to get away for a week during the Christmas break. Benim karım ve ben Noel molasında bir haftalığına uzaklaşmayı umuyoruz. More Sentences
3	Phrasals	(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak	get away from (someone or something) v.
We must combine the transparent policies and get away from the present rigidity. Şeffaf politikaları birleştirmeli ve mevcut katılıktan uzaklaşmalıyız. More Sentences
4	Phrasals	(bir şeyden) uzaklaşmak	move away from (something) v.
At the moment it looks more as if we are moving away from them. Şu anda sanki bunlardan uzaklaşıyormuşuz gibi görünüyor. More Sentences
5	Phrasals	(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak	turn away from (someone or something) v.
He turned away from them in embarrassment. Utanç içinde onlardan uzaklaştı. More Sentences
6	Phrasals	(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak	wander from (someone or something) v.
Don't wander from the subject. Konudan uzaklaşma. More Sentences
7	Phrasals	(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak	wander off (from someone or something) v.
Tom wandered off. Tom uzaklaştı. More Sentences
General
8	General	bir şeyden gittikçe uzaklaşmak	get further away from v.
Phrasals
9	Phrasals	(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak	recede from (someone or something) v.
10	Phrasals	(bir şeyden/birinden) iterek uzaklaşmak	thrust away from (someone or something) v.
11	Phrasals	(bir şeyden/birinden) hızla uzaklaşmak	thrust away from (someone or something) v.
12	Phrasals	(birinden/bir şeyden) son anda uzaklaşmak	veer away from (someone or something) v.
13	Phrasals	(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak	disengage from (someone or something) v.
14	Phrasals	(birinden veya bir şeyden) korkuyla uzaklaşmak	cower (away) from (someone or something) v.
15	Phrasals	birinden veya bir şeyden korkuyla uzaklaşmak	cower from something v.
16	Phrasals	(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak	stretch away from (someone or something) v.
17	Phrasals	(denizcilikte bir şeyden) uzaklaşmak	bear off from (something) v.
18	Phrasals	(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak	shrink from (someone or something) v.
19	Phrasals	(bir şeyden/yerden) hızla uzaklaşmak	peel off from (something) v.
20	Phrasals	(bir şeyden/yerden) gaza basıp uzaklaşmak	peel off from (something) v.
21	Phrasals	(gemiyle, tekneyle) bir şeyden uzaklaşmak	bear off from (something) v.
22	Phrasals	(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak	break with (someone or something) v.
23	Phrasals	(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak	come away (from someone or something) v.
24	Phrasals	(bir şeyden) uzaklaşmak	deviate from (something) v.
25	Phrasals	(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak	draw apart (from someone or something) v.
26	Phrasals	(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak	draw away (from someone or something) v.
27	Phrasals	(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak	draw away from (someone or something) v.
28	Phrasals	(birinden/bir şeyden) yavaş yavaş uzaklaşmak	ease away (from someone or something) v.
29	Phrasals	(birinden/bir şeyden) sakince uzaklaşmak	ease away (from someone or something) v.
30	Phrasals	(birinden/bir şeyden) yavaş yavaş uzaklaşmak	edge away (from someone or something) v.
31	Phrasals	(birinden/bir şeyden) gerisin geriye uzaklaşmak	edge away (from someone or something) v.
32	Phrasals	(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak	flow away from (someone or something) v.
33	Phrasals	büyüdükçe (bir şeyden) uzaklaşmak	grow away from (something) v.
34	Phrasals	birinden/bir şeyden uzaklaşmak	head away from someone or something v.
35	Phrasals	(birinden/bir şeyden) giderek/yavaş yavaş uzaklaşmak	sidle away (from someone or something) v.
36	Phrasals	(buharlı bir araç bir şeyden/bir yerden) uzaklaşmak/yola çıkmak/ayrılmak	steam out of (something or some place) v.
37	Phrasals	yönünü değiştirip (birinden/bir şeyden) kaçmak/uzaklaşmak/kurtarmak	swerve away (from someone or something) v.
38	Phrasals	(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak	wander away (from someone or something) v.
39	Phrasals	(bir şeyden) uzaklaşmak	wean (away) from (something) v.
40	Phrasals	(bir şeyden) uzaklaşmak	wean off (of) (something) v.
41	Phrasals	(bir şeyden) uzaklaşmak	withdraw from (something) v.
Idioms
42	Idioms	(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak	wash (one's) hands of (someone or something) v.
Psychology
43	Psychology	(bir şeyden) uzaklaşmak	distance v.
Slang
44	Slang	(bir şeyden/yerden) hızla uzaklaşmak	haul ass (out of something or some place) v.