bir defa - Turc Anglais Dictionnaire

bir defa

Sens de "bir defa" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)

Turc Anglais
General
bir defa once adv.
Choose what you like most or visit these places once in one day.
En çok neyi sevdiğinizi seçin veya bu yerleri bir günde bir defada ziyaret edin.

More Sentences
Technical
bir defa once adv.
She didn't complain once.
O bir defa şikayet etmedi.

More Sentences

Sens de "bir defa" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 34 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
bir defa daha once again adv.
Tom was once again comatose.
Tom bir defa daha komadaydı.

More Sentences
General
sadece bir defa only once adv.
Tom has done that only once.
Tom onu sadece bir defa yaptı.

More Sentences
bir defa daha one more time adv.
Let's do it one more time.
Bunu bir defa daha yapalım.

More Sentences
Colloquial
haftada bir defa once a week expr.
I eat fish more than once a week.
Haftada bir defadan fazla balık yerim.

More Sentences
Idioms
bir defa daha once again adv.
Tom looked at the price tag once again.
Tom bir defa daha fiyat etiketine baktı.

More Sentences
General
bir genç kızın sosyeteye ilk defa takdimi debut n.
bir şeyi ilk defa yapan kişi first timer n.
(sergilenecek bir şeyi) ilk defa gösterme unveiling n.
ilk defa bir işe girişmek break the ice v.
(bir göreve vb) ilk defa atanmak be appointed for the first time v.
yalnız bir defa once again adv.
Phrases
bir defa olsun at least for once expr.
bir defa bile not even once expr.
Colloquial
bir iki defa once or twice adv.
bir defa olsun only just once expr.
bir defa olsun only for once expr.
bir defa olsun just for once expr.
hayatta bir defa once in a lifetime expr.
insan bir defa sevmeyegörsün once you love someone expr.
(biri) ilk defa böyle bir şey duyuyor (one) (has) never heard (of) such a thing expr.
Idioms
bir savaş sırasında ilk defa çöle gelmiş asker desert cherry n.
bir şeyi ilk defa denemek get feet wet v.
şans kapıyı bir defa çalar opportunity knocks but once expr.
tesadüfen sadece bir iki defa karşılaşıp bir daha asla karşılaşmayacak iki insan gibi like ships that pass in the night expr.
Speaking
böyle bir şeyi ilk defa yaptığını söyledi he said it's the first time he's ever done this expr.
bir tavuk bir günde kaç defa yumurtlar? how many eggs does a chicken lay per day? expr.
hadi bir defa daha deneyelim let's try it once more expr.
Law
davacının tebliğ ettirdiği aynı türden ikinci bir müzekkereden sonra üçüncü defa aynı türden tebliğ ettirdiği müzekkere pluries writ n.
davacının tebliğ ettirdiği aynı türden ikinci bir müzekkere sonrası üçüncü defa aynı türden tebliğ ettirdiği müzekkere pluries n.
Technical
bir defa kullanılıp atılan malzeme disposable n.
bir defa kullanmak için tasarlanmış intended for single use adj.
bir defa yaz çok defa oku write-once-read-many expr.
Computer
yazılarınızın diğer yazılarınıza oranla kaç defa okunduğuyla ilgili olarak bir matematiksel döngü oluşturarak yazının popülerliğini yüzdesel olarak gösteren eklenti popularity contest n.
Wagering
10 tane zarı 13 defa atarak belirli bir sayıyı en az 26 kez denk getirme üzerine bir kumar oyunu twenty-six n.