birine/bir şeye karşı çıkmak - Turc Anglais Dictionnaire

birine/bir şeye karşı çıkmak

Sens de "birine/bir şeye karşı çıkmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 2 résultat(s)

Turc Anglais
Phrasals
birine/bir şeye karşı çıkmak frown on someone or something v.
Idioms
birine/bir şeye karşı çıkmak take somebody/something to the mat [us] v.

Sens de "birine/bir şeye karşı çıkmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 21 résultat(s)

Turc Anglais
Phrasals
(birine/bir şeye) karşı çıkmak rail against (someone or something) v.
However, Europe is right to rail against Russian repression and governmental meddling in the lives of its neighbours.
Bununla birlikte Avrupa, Rusya'nın baskılarına ve komşularının yaşamlarına karışmasına karşı çıkmakta haklıdır.

More Sentences
(birine/bir şeye) tamamen karşı olmak/çıkmak come down on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak come out against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) şiddetle karşı çıkmak crusade against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak frown at (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak go up against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak object to (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak rage against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak rise against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak rise up against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak stand against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak stand up against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak stand up to (someone or something) v.
Idioms
(birine/bir şeye) karşı çıkmak be against (someone or something) v.
birine/bir şeye şiddetle karşı çıkmak fly in the face of someone or something v.
birine/bir şeye şiddetle karşı çıkmak fly in the teeth of someone or something v.
(birine/bir şeye karşı) üstün çıkmak/üstünlük sağlamak get the upper hand on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak make a dead set at (someone or something) [obsolete] v.
(birine/bir şeye) karşı koymak/çıkmak raise a voice against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı koymak/çıkmak raise one's voice against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı çıkmak aise an objection (to someone or something) v.