birini haberdar etmek

Sens de "birini haberdar etmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	birini haberdar etmek	open someone's eyes v.

Sens de "birini haberdar etmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 27 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Phrasals
1	Phrasals	(birini) haberdar etmek	apprise (one) of v.
The Commission has been fully apprised of the situation since it emerged in November. Komisyon, Kasım ayında ortaya çıkmasından bu yana durumdan tamamen haberdar edilmiştir. More Sentences
2	Phrasals	(birini bir konudan) haberdar etmek	notify (one) of (something) v.
The Foreign Ministry was notified of his attendance in advance. Dışişleri Bakanlığı bu katılımdan önceden haberdar edilmiştir. More Sentences
General
3	General	birini bir şeyden haberdar etmek	inform somebody of something v.
4	General	birini belirli bir fikirden haberdar etmek	map v.
5	General	(birini) haberdar etmek	post (up) v.
6	General	(birini) önceden haberdar etmek	preacquaint v.
Phrasals
7	Phrasals	birini bir konudan haberdar etmek	notify someone of something v.
8	Phrasals	birini bir konudan haberdar etmek	notify someone about someone or something v.
9	Phrasals	(birini bir şeyden) önceden haberdar etmek	forewarn (someone) of (something) v.
10	Phrasals	(birini) bir konuda haberdar etmek	raise with (someone) v.
11	Phrasals	(birini bir şeyden) haberdar etmek	turn (one) on to (something) v.
12	Phrasals	(birini bir şeyden) haberdar etmek	run (something) by (one) v.
13	Phrasals	birini bir şeyden haberdar etmek	apprise someone of something v.
14	Phrasals	birini/bir grubu bir şeyden haberdar etmek	bring something before someone or something v.
15	Phrasals	(birini bir şeyden) haberdar etmek	inform (one) about (something) v.
16	Phrasals	(birini bir şeyden) haberdar etmek	inform (one) of (something) v.
Idioms
17	Idioms	birini durumdan haberdar etmek	keep someone posted v.
18	Idioms	birini durumdan haberdar etmek	put someone in the picture v.
19	Idioms	birini durumdan haberdar etmek	keep someone in the picture v.
20	Idioms	birini (bir şeyden) haberdar etmek	bring (something) to (one's) attention v.
21	Idioms	birini bir şeyden/birinden haberdar etmek	bring someone or something to someone's attention v.
22	Idioms	birini bir şeyden haberdar etmek	bring something to someone's attention v.
23	Idioms	(birini) durumdan/gidişattan haberdar etmek	keep (one) posted v.
24	Idioms	(birini) haberdar etmek	keep (someone) up to date v.
25	Idioms	(birini) son gelişmelerden haberdar etmek	keep (someone) up to date v.
26	Idioms	birini (bir şeyden/bir şey hakkında) haberdar etmek	keep somebody posted (on/of/about something) v.
27	Idioms	(birini) varlığından haberdar etmek	make (oneself) known (to someone) v.