boncuk - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

boncuk



Sens de "boncuk" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 6 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
boncuk bead n.
General
boncuk glass bead n.
Computer
boncuk dot n.
Botanic
boncuk job's tears n.
boncuk job's-tears n.
boncuk jobs-tears n.

Sens de "boncuk" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 118 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
incik boncuk trinket n.
General
boncuk mavisi turquoise blue n.
boncuk dizisi chaplet n.
mavi boncuk blue bead n.
incik boncuk gewgaws n.
incik boncuk baubles n.
incik boncuk tinsel n.
boncuk dizisi strand n.
ipe dizilmiş boncuk beads n.
incik boncuk gimcrackery n.
incik boncuk bauble n.
boncuk işi beadwork n.
ekli boncuk add-a-bead n.
incik-boncuk rosary n.
incik boncuk bangle n.
incik boncuk novelty n.
incik boncuk gaud n.
incik boncuk fallal n.
incik boncuk gewgaw n.
incik boncuk finnimbrun n.
boncuk boncuk ter beads of sweat n.
boncuk gibi gözler beady eyes n.
incik boncuk nicknack n.
incik boncuk nick-nack n.
incik boncuk nicknackery n.
incik boncuk novity n.
incik boncuk jimcrack n.
incik boncuk falderol n.
incik boncuk folderal n.
incik boncuk frill n.
incik boncuk whoop n.
genellikle deniz kabuğu, mercan veya turkuazdan yapılıp mücevher yapımında kullanılan küçük ve parlak boncuk heishi n.
incik boncuk miniment n.
incik boncuk bawble n.
silmelerde boncuk motifi yapmak için kullanılan marangoz tezgahı beading plane n.
incik boncuk dido n.
incik boncuk dükkanı fancy store n.
incik boncuk fangle [obsolete] n.
(kolye, bileklik için kullanılan) plastik boncuk poppit n.
bazı yerli kuzey amerika halklarının para olarak kullandığı boncuk peag n.
bazı yerli kuzey amerika halklarının para olarak kullandığı boncuk peage n.
bazı yerli kuzey amerika halklarının para olarak kullandığı boncuk peak n.
boncuk süsleme pearl n.
incik boncuk folderol n.
tespihte bölümleri belirlemek için kullanılan ayırt edici boncuk gaud n.
tesbihte bölümleri belirlemek için kullanılan ayırt edici boncuk gaudy n.
boncuk kolye strand n.
boncuk işlemeler beading n.
boncuk dizmek bead v.
ipe dizmek (boncuk vb) string v.
boncuk dizmek string v.
herkese mavi boncuk dağıtmak be flirtatious with everyone v.
herkese mavi boncuk dağıtmak flirt with everyone v.
boncuk boncuk olmak bead v.
ipten çıkarmak (boncuk, inci) unstring v.
inciye benzer boncuk yapmak pearl v.
boncuk gibi beady adj.
boncuk gibi beadlike adj.
boncuk gibi bugle adj.
boncuk gibi buttonlike adj.
boncuk gibi beadily adv.
Phrasals
boncuk gibi dizilmek bead up v.
boncuk boncuk dizilmek bead up v.
boncuk taneleri halinde dizilmek bead up v.
boncuk boncuk terlemek bead up v.
Colloquial
incik boncuk googaw n.
incik boncuk shiny n.
Idioms
incik boncuk fuss and feathers n.
boncuk boncuk terlemek sweat blood v.
boncuk boncuk terlemek sweat bullets v.
boncuk boncuk terlemek sweat buckets v.
Trade/Economic
incik boncuk fancy goods n.
Industry
boncuk işlemecisi beader n.
boncuk yapma makinesi beader n.
Technical
boncuk kaynağı bead weld n.
boncuk işi beading n.
boncuk dizisi stringl n.
boncuk testi bead test n.
boncuk kenar bulb edge n.
boncuk bilyalı öğütücü kullanılarak dispersiyon dispersion using a bead mill n.
cam boncuk glass bead n.
dizi boncuk chaplet n.
pişirilmiş dökme boncuk yöntemi fused cast bead method n.
sedef kaplama boncuk mother-of-pearl bead n.
süslediği yüzeyden dar bir olukla ayrılan boncuk bead and quirk n.
(tahlillerde kullanılan) düz yüzeyli yuvarlak metal boncuk cornet n.
(tahlillerde kullanılan) düz yüzeyli yuvarlak metal boncuk cornette n.
kolyede zıt taşlar arasında halka olarak kullanılan yassı boncuk rondelle n.
boncuk şekli vermek bead v.
Textile
boncuk, değerli taş veya payetle kaplı gemmed adj.
Architecture
boncuk dizisi şeklinde dış kaplama chaplet n.
boncuk ve makara şeklindeki motiflerden oluşan bombeli silme bead and reel n.
Medical
boncuk illeti infantile convulsion n.
cam boncuk glass bead n.
Pathology
raşitizmde kaburga kıkırdaklarında görülen boncuk benzeri nodüller rosary n.
Gastronomy
boncuk pasta süsleme şekerleri hundreds and thousands n.
Chemistry
boncuk testinde kullanılan erimiş boraks veya akı küresi bead n.
Biology
gövdeleri boncuk dizisine benzeyecek şekilde gevşek bir şekilde birleşmiş tekil hücrelerden oluşan bir mantar veya küf türü bead mold n.
Zoology
esmer boncuk lasiommata maera n.
esmer boncuk large wall brown n.
küçük esmer boncuk wall brown n.
küçük esmer boncuk lasiommata megera n.
Botanic
ormosia cinsine ait, tohumları boncuk olarak kullanılan ağaç necklace tree n.
batı hint adaları'nda yetişen tohumları boncuk olarak kullanılan bir ağaç necklace tree (ormosia monosperma) n.
boncuk otunun tohumu job's tears n.
boncuk otu job's tears n.
boncuk otunun tohumu job's-tears n.
boncuk otunun tohumu jobs-tears n.
boncuk otu jobs-tears n.
History
geçmişte afrika'da köle alım satımında para birimi olarak kullanılan sert bir akik boncuk arango n.
Religious
dua ederken ve meditasyon yaparken kullanılan tespih benzeri boncuk dizilmiş veya düğümlü ip mala n.
Art
incik boncuk objet d’art n.
incik boncuk objet dart n.
Bookbindery
boncuk deseni çıkarmak için kullanılan ciltleme düzeneği beadroll n.
Archaic
incik boncuk trangam n.
incik boncuk trick n.
Entomology
coccidae familyasına ait, bahamalar'da boncuk olarak kullanılan bir böcek ground pearl (margarodes formicarum) n.
Slang
incik boncuk crapola n.