Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | boundless adj. | sınırsız | ||
Calls for tolerance, respect and solidarity are sometimes met with obscurantism and boundless narrow-mindedness. Hoşgörü, saygı ve dayanışma çağrıları bazen gericilik ve sınırsız dar görüşlülükle karşılanmaktadır. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | boundless adj. | sınırsız | ||
Calls for tolerance, respect and solidarity are sometimes met with obscurantism and boundless narrow-mindedness. Hoşgörü, saygı ve dayanışma çağrıları bazen gericilik ve sınırsız dar görüşlülükle karşılanmaktadır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | boundless adj. | sonsuz | ||
General | boundless adj. | hudutsuz | ||
General | boundless adj. | tükenmeyen | ||
General | boundless adj. | engin | ||
General | boundless adj. | sınır tanımayan | ||
Ottoman Turkish | ||||
Ottoman Turkish | boundless adj. | namütenahi |
Anglais | Turc | |
---|---|---|
General | ||
General | boundless service n. | sınırsız hizmet |
General | be boundless v. | sınırsız olmak |