Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | can't wait v. | sabırsızlanmak | ||
I can't wait to see how far you ladies take this. Siz hanımların bu konuda ne kadar ileri gideceğini görmek için sabırsızlanıyorum. More Sentences |
||||
Colloquial | ||||
Colloquial | can't wait v. | iple çekmek | ||
Colloquial | can't wait v. | heyecanla beklemek |