Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | canlı müzik | live music n. | ||
What's your favorite place to go hear live music? Canlı müzik dinlemeye gitmek için senin en sevdiğin yer nedir? More Sentences |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | canlı müzik gösterisi | live music show n. |
General | canlı müzik yapılan küçük gece kulübü veya restoran | boîte n. |
General | canlı müzik eşliğinde | accompanied by live music adv. |
General | canlı müzik eşliğinde | accompanied with live music adv. |
General | canlı müzik yaparak | in concert adv. |
General | canlı rock müzik çalarak | in concert adv. |
Technical | ||
Technical | canlı müzik performanslarında sahnede arkaya dönük dayanıklı hoparlör kullanma | foldback n. |
Modern Slang | ||
Modern Slang | geleneksel rap, yüksek canlı ritim, fuji , pidgin ingilizcesi ve bazen de yerli dilleri harmanlayan bir müzik türü için afrikalı hiphop sanatçıları tarafından türetilmiş bir isim | afro hiphop n. |