coasters - Turc Anglais Dictionnaire

coasters

Sens de "coasters" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 32 résultat(s)

Anglais Turc
General
coaster n. bardak altlığı
Could you put your cup on a coaster?
Bardağını bir bardak altlığına koyar mısın?

More Sentences
Marine
coaster n. bardak altlığı
I used to collect coasters.
Eskiden bardak altlığı biriktirirdim.

More Sentences
General
coaster n. tahta peynirlik
coaster n. kabotaj yapan gemi
coaster n. kıyı boyunca işleyen ticari gemi
coaster n. kızak
coaster n. koster
coaster n. kabotaj gemisi
coaster n. altlık
coaster n. bardakaltı
coaster n. iki kulplu şarap bardağı
coaster n. amaçsızca oradan oraya savrulan kimse
coaster n. lunapark hız treni
coaster n. kıyı trafiği veya ticaretiyle uğraşan kimse
Colloquial
coaster n. sahilci
coaster n. deniz kıyısında yaşayan kişi
coaster n. kıyı sakini
Computer
coaster n. işe yaramayan disk
coaster n. bozuk dvd
Furniture
coaster n. tekerlekli servis arabası
coaster n. içki servis tepsisi
Marine
coaster n. altlık
coaster n. kabotaj gemisi
coaster n. kıyı ticareti gemisi
coaster n. koster
coaster n. küçük sahil gemisi
coaster n. limandan limana deniz kıyısınca giden gemi
coaster n. sahil gemisi
coaster n. kıyı denizcisi
Marine Biology
coaster n. abd'de görülen çok büyük bir dere alabalığı
coaster n. gökkuşağı alabalığı
Zoology
coaster n. özellikle teksas'ın kıyı bölgelerinde görülen uzun boynuzlu bir sığır

Sens de "coasters" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 24 résultat(s)

Anglais Turc
General
roller coaster n. hız treni (lunaparklarda bulunur)
Let's ride the roller coaster.
Hadi hız trenine binelim.

More Sentences
roller coaster n. lunapark hız treni
Let's ride the roller coaster.
Lunapark hız trenine binelim.

More Sentences
drink coaster n. bardak altlığı
beverage coaster n. bardak altlığı
mountain coaster n. dağ kızağı
roller coaster n. hız treni
roller coaster n. hız treni
roller coaster n. küçük demiryolu
roller coaster n. lunaparktaki hız treninin hareket ettiği raylı güzergah
roller coaster n. şiddetli iniş çıkışlar veya dalgalanmalar ile karakterize süreç
coaster [west africa] n. kıyı bölgesinde yaşayan avrupalı
coaster [new zealand] n. batı kıyılarından gelen kimse
coaster wagon n. dört tekerlekli çocuk oyuncak arabası
roller-coaster n. lunapark hız treni
roller-coaster n. kısa sürede ani veya fazla değişiklikle karakterize dönem
roller-coaster n. inişli çıkışlı süreç
glass coaster n. bardak altlığı
go on the roller coaster v. (lunapark) hız trenine/eğlence trenine binmek
Idioms
a roller coaster n. inişli çıkışlı/çok sık değişen durum
a roller-coaster ride n. inişli çıkışlı bir süreç/dönem
a roller-coaster ride n. yer yer iyi yer yer kötü bir süreç/dönem
roller coaster ride expr. inişli çıkışlı
Technical
coaster brake n. kontra pedal freni (bisiklet)
coaster brake n. pedal freni