Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | discard v. | ıskartaya çıkarmak | ||
If the fishermen do not have quotas, these fish are discarded. Eğer balıkçıların kotaları yoksa, bu balıklar ıskartaya çıkarılır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | discard n. | atma | ||
I am very well aware that it is the discarding issue that rears its head here. Burada baş gösteren meselenin atma meselesi olduğunun çok iyi farkındayım. More Sentences |
||||
General | discard n. | çöp | ||
The plans were discarded. Planlar çöp oldu. More Sentences |
||||
General | discard n. | ıskarta | ||
I am very well aware that it is the discarding issue that rears its head here. Burada baş gösteren konunun ıskarta meselesi olduğunun çok iyi farkındayım. More Sentences |
||||
General | discard v. | kurtulmak | ||
It's not easy to discard a bad habit. Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değil. More Sentences |
||||
General | discard v. | atmak | ||
They discarded unnecessary things. Gereksiz şeyleri bir kenara attılar. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | discard v. | ıskartaya çıkarmak | ||
The distribution of slots must therefore not result in newcomers being accorded discarded slots only. Bu nedenle slotların dağılımı yeni gelenlere sadece ıskartaya çıkarılmış slotların verilmesiyle sonuçlanmamalıdır. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | discard n. | ıskarta | ||
Surely discards are a bigger problem, perhaps the major impact? Kuşkusuz ıskarta daha büyük bir sorun, belki de en büyük etki? More Sentences |
||||
Computer | ||||
Computer | discard v. | atmak | ||
I'll discard my old jacket. Eski ceketimi atacağım. More Sentences |
||||
Computer | discard expr. | at | ||
As with all things, take from this video any wisdom that is useful, and discard the bullshit. Her şeyde olduğu gibi, bu videodan da işinize yarayacak her türlü bilgeliği alın ve saçmalıkları atın. More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Common Usage | discard v. | atmak (çıkarmak gibi) | ||
General | ||||
General | discard n. | artık | ||
General | discard n. | kağıt atma | ||
General | discard n. | çıkarma | ||
General | discard n. | atılmış şey | ||
General | discard n. | boş kart | ||
General | discard n. | toplumdan dışlanmış kimse | ||
General | discard n. | avam takımından olan kimse | ||
General | discard n. | külçenin atılan üst kısmı | ||
General | discard v. | ayırmak | ||
General | discard v. | ıskartaya ayırmak | ||
General | discard v. | kağıt atmak | ||
General | discard v. | seçim dışı bırakmak | ||
General | discard v. | bir köşeye atmak | ||
General | discard v. | kovmak | ||
General | discard v. | gözden çıkarmak | ||
General | discard v. | ihraç etmek | ||
General | discard v. | çıkarmak | ||
General | discard v. | terk etmek | ||
General | discard v. | ekarte etmek | ||
Law | ||||
Law | discard v. | ihraç etmek | ||
Computer | ||||
Computer | discard expr. | çıkar | ||
Informatics | ||||
Informatics | discard v. | atmak | ||
Informatics | discard v. | kullanımdan düşmek | ||
Medical | ||||
Medical | discard v. | atmak | ||
Card | ||||
Card | discard n. | kart atma | ||
Card | discard n. | atılan kart(lar) | ||
Card | discard v. | yeni kart çekmek için (eldeki kartı) atmak | ||
Card | discard v. | (kartını) eldeki kart sayısını belirli bir sayıya düşürmek için atmak | ||
Card | discard v. | (koz haricinde) takımdan bir kartı atmak | ||
Card | discard v. | kart atmak | ||
Librarianship | ||||
Librarianship | discard n. | artık kullanılamadığı veya ihtiyaç duyulmadığı için koleksiyondan çıkarılan yayın |