|
Catégorie |
Turc |
Anglais |
|
General |
|
1 |
General |
düşük sıcaklık |
low temperature n.
|
|
At low temperatures, water turns to ice.
Düşük sıcaklıklarda su buza dönüşür.
More Sentences
|
2 |
General |
düşük gelir |
low income n.
|
|
The worst case scenario is that smokers on low incomes will change to cheaper, that is, more harmful cigarettes.
En kötü senaryo, düşük gelirli sigara içicilerinin daha ucuz, yani daha zararlı sigaralara geçmesidir.
More Sentences
|
3 |
General |
çok düşük ücret |
pittance n.
|
|
He works for a mere pittance.
Çok düşük ücretle çalışır.
More Sentences
|
4 |
General |
düşük tansiyon |
low blood pressure n.
|
|
Tom has low blood pressure.
Tom'un düşük tansiyonu var.
More Sentences
|
5 |
General |
düşük faizli kredi |
low interest loan n.
|
|
Allow Member States to offer low interest loans and tax incentives to support SMEs.
Üye Devletlerin KOBİ'leri desteklemek için düşük faizli krediler ve vergi teşvikleri sunmalarına izin verin.
More Sentences
|
6 |
General |
düşük gelirli aile |
low-income family n.
|
|
We must also push economic and social policies to raise the purchasing power of low-income families.
Ayrıca düşük gelirli ailelerin satın alma gücünü arttırmak için ekonomik ve sosyal politikaları zorlamalıyız.
More Sentences
|
7 |
General |
düşük sıcaklıklar |
low temperatures n.
|
|
Ocean water freezes just like freshwater, but at lower temperatures.
Okyanus suyu tıpkı tatlı su gibi donar, ancak daha düşük sıcaklıklarda.
More Sentences
|
8 |
General |
daha düşük maaşlar |
lower salaries n.
|
|
Women are employed at a lower salary than men.
Kadınlar erkeklerden daha düşük maaşla çalıştırılır.
More Sentences
|
|
9 |
General |
düşük (doğum) |
abort n.
|
|
I talked with farmers whose ewes were aborting their lambs due to drinking the infected water.
Enfekte suyu içtikleri için koyunları kuzularını düşük yapan çiftçilerle konuştum.
More Sentences
|
10 |
General |
düşük yapmak |
have a miscarriage v.
|
|
My friend had a miscarriage and I don't know how to comfort her.
Arkadaşım düşük yaptı ve onu nasıl teselli edeceğimi bilmiyorum.
More Sentences
|
11 |
General |
düşük kalmak |
remain low v.
|
|
The overall cost of climate policy to the EU would also remain low as a consequence.
Sonuç olarak iklim politikasının AB'ye toplam maliyeti de düşük kalacaktır.
More Sentences
|
12 |
General |
çenesi düşük |
talkative adj.
|
|
I know Tom is talkative.
Tom'un çenesi düşük biri olduğunu biliyorum.
More Sentences
|
13 |
General |
çenesi düşük |
garrulous adj.
|
|
The garrulous old man would talk endlessly about his life experiences.
Çenesi düşük yaşlı adam, dur durak bilmeden hayat tecrübelerini anlatırdı.
More Sentences
|
14 |
General |
en düşük |
least adj.
|
|
Tom is the least likely person to do that.
Tom bunu yapma olasılığı en düşük kişidir.
More Sentences
|
15 |
General |
en düşük |
lowest adj.
|
|
On health care, the population is virtually at the lowest ebb.
Sağlık hizmetleri konusunda nüfus neredeyse en düşük seviyededir.
More Sentences
|
16 |
General |
en düşük |
minimum adj.
|
|
The Commission, however, intends to reduce spending to below the all-time minimum.
Bununla birlikte Komisyon, harcamaları tüm zamanların en düşük seviyesinin altına indirmeyi amaçlamaktadır.
More Sentences
|
17 |
General |
daha düşük |
lower adj.
|
|
Will we receive more service and lower prices, in particular?
Özellikle daha fazla hizmet ve daha düşük fiyatlar alacak mıyız?
More Sentences
|
18 |
General |
düşük maliyetli |
affordable adj.
|
|
Solar energy is abundant, clean, affordable and renewable.
Güneş enerjisi, bol, temiz, düşük maliyetli ve yenilenebilirdir.
More Sentences
|
19 |
General |
düşük maliyetli |
low-cost adj.
|
|
Too many countries need to import low-cost medicines.
Çok sayıda ülke düşük maliyetli ilaç ithal etmek zorunda.
More Sentences
|
20 |
General |
düşük düzeyli |
low-level adj.
|
|
We must not, however, forget to enter into low-level political relations with Belarus.
Bununla birlikte, Belarus ile düşük düzeyli siyasi ilişkilere girmeyi de unutmamalıyız.
More Sentences
|
21 |
General |
düşük ücretli |
low-paid adj.
|
|
We still see child labour, serious union repression and predominantly low-paid women.
Hala çocuk işçiliği, ciddi sendikal baskılar ve ağırlıklı olarak düşük ücretli kadınlar görüyoruz.
More Sentences
|
22 |
General |
en düşük |
bottom adj.
|
|
He gets bottom marks for his administration of Eurostat, however.
Ancak Eurostat'ı yönetme konusunda en düşük notu aldı.
More Sentences
|
23 |
General |
düşük bütçeli |
low-budget adj.
|
|
The Commission has already established an exception for difficult low-budget films.
Komisyon halihazırda düşük bütçeli zor filmler için bir istisna oluşturmuştur.
More Sentences
|
Common Usage |
|
24 |
Common Usage |
düşük yapma |
miscarriage n.
|
|
25 |
Common Usage |
düşük yapmak |
miscarry v.
|
|
26 |
Common Usage |
çenesi düşük |
loquacious adj.
|
|
General |
|
27 |
General |
düşük dereceli tutuşabilirlik |
low flammability n.
|
|
28 |
General |
düşük alaşımlı çelik |
low alloy steel n.
|
|
29 |
General |
düşük voltajlı entegre devreler |
low voltage integrated circuits n.
|
|
30 |
General |
düşük kayıplı hat |
low loss line n.
|
|
31 |
General |
düşük statü |
low status n.
|
|
32 |
General |
düşük çözünürlüklü grafik |
low resolution graphic n.
|
|
33 |
General |
düşük ışıklılık |
underexposure n.
|
|
34 |
General |
düşük üretim |
underproduction n.
|
|
35 |
General |
düşük nitelik |
poorness n.
|
|
36 |
General |
düşük statü |
lower status n.
|
|
37 |
General |
star wars'ta kullanılan şarjlı, düşük zekalı robotlar |
droid n.
|
|
38 |
General |
çenesi düşük |
blab n.
|
|
39 |
General |
en düşük nokta |
nadir n.
|
|
40 |
General |
çenesi düşük kimse |
chatterbox n.
|
|
41 |
General |
en düşük arjantin para birimi |
austral n.
|
|
42 |
General |
düşük ışıklama (filmi) |
underexposure n.
|
|
43 |
General |
düşük karbonlu martensit |
low carbon martensite n.
|
|
44 |
General |
doğal düşük |
spontaneous abortion n.
|
|
45 |
General |
düşük kızıl sıcaklık |
low red heat n.
|
|
46 |
General |
düşük ısılı çimento |
low heat cement n.
|
|
47 |
General |
çenesi düşük kimse |
windjammer n.
|
|
48 |
General |
gerekenden düşük fiyat |
undercharge n.
|
|
|
49 |
General |
düşük dereceli yanabilirlik |
low flammability n.
|
|
50 |
General |
denizin en düşük çekilme noktasına geldiği durum |
low water n.
|
|
51 |
General |
düşük maliyetli konut |
low cost housing n.
|
|
52 |
General |
düşük sadakat |
low fidelity n.
|
|
53 |
General |
besin değeri düşük gıdalar |
junk food n.
|
|
54 |
General |
düşük banket |
soft shoulders n.
|
|
55 |
General |
düşük sıcaklık banyosu |
low temperature bath n.
|
|
56 |
General |
düşük dereceli olma durumu |
lowliness n.
|
|
57 |
General |
düşük doz |
low dose n.
|
|
58 |
General |
çoğu zaman taşkına uğrayan düşük rakımlı topraklar |
marsh n.
|
|
59 |
General |
düşük ısı |
low temperature n.
|
|
60 |
General |
erken düşük |
early abortion n.
|
|
61 |
General |
düşük öncelikli program |
low priority program n.
|
|
62 |
General |
düşük alaşımlı |
low alloy n.
|
|
63 |
General |
düşük kaliteli kireç |
meager lime n.
|
|
64 |
General |
durdurulamaz düşük |
inevitable abortion n.
|
|
65 |
General |
düşük seviyede olma durumu |
lowliness n.
|
|
66 |
General |
düşük basınçlı kum taşların sondajı |
drilling depleted sands n.
|
|
67 |
General |
en düşük akışkanlaşma hızı |
minimum fluidization velocity n.
|
|
68 |
General |
bir ürün veya hizmete talebin en düşük olduğu mevsim veya dönem |
low season n.
|
|
69 |
General |
düşük mukavemetli çelik |
low strength steel n.
|
|
70 |
General |
düşük yapma (istem dışı) |
miscarriage n.
|
|
71 |
General |
düşük ücret politikası |
low wages policy n.
|
|
72 |
General |
çenesi düşük kimse |
windbag n.
|
|
73 |
General |
düşük kalitelilik |
scrubbiness n.
|
|
74 |
General |
düşük olarak tahmin etme |
underreckoning n.
|
|
75 |
General |
düşük olarak tahmin etme |
lowball n.
|
|
76 |
General |
en düşük fiyat |
bedrock price n.
|
|
77 |
General |
düşük çeneli |
gabber n.
|
|
78 |
General |
beklenenden daha düşük bir performans sergileme |
underperforming n.
|
|
79 |
General |
düşük gelirli aile |
poor family n.
|
|
80 |
General |
düşük puan |
low point n.
|
|
81 |
General |
düşük kalite |
charver n.
|
|
82 |
General |
düşük kalite |
charv n.
|
|
83 |
General |
düşük kalite |
chav n.
|
|
84 |
General |
en düşük seviye |
the lowest level n.
|
|
85 |
General |
düşük başarı |
underachievement n.
|
|
86 |
General |
düşük değer |
low value n.
|
|
87 |
General |
en düşük ücret |
bottom wage n.
|
|
88 |
General |
düşük rakım |
low altitude n.
|
|
89 |
General |
düşük maaşlı iş |
badly-paid job n.
|
|
90 |
General |
düşük kaliteli ve ucuz ürünler |
low-end goods n.
|
|
91 |
General |
düşük gelirli aile |
hard-up family n.
|
|
92 |
General |
düşük maaşlı iş |
low-paid job n.
|
|
93 |
General |
düşük kilometre |
low-mileage n.
|
|
94 |
General |
düşük seviyeli radyoaktif atık |
low-level radioactive waste n.
|
|
95 |
General |
düşük boyutlu topoloji |
low-dimensional topology n.
|
|
96 |
General |
düşük gürültü seviyeli iş yeri |
low-noise workplace n.
|
|
97 |
General |
düşük seviyeli radyoaktif atık |
low-level waste n.
|
|
98 |
General |
düşük güçlülük çatışmaları |
law-intensity conflicts n.
|
|
99 |
General |
en düşük nokta |
rock-bottom n.
|
|
100 |
General |
en düşük düzey |
rock-bottom n.
|
|
101 |
General |
düşük tüketim |
low consumption n.
|
|
102 |
General |
en düşük derece |
minimum n.
|
|
103 |
General |
eğitim düzeyi düşük (kimse) |
someone with a low level of education n.
|
|
104 |
General |
çenesi düşük |
motormouth n.
|
|
105 |
General |
çenesi düşük |
motor mouth n.
|
|
106 |
General |
çenesi düşük |
chatterbox n.
|
|
107 |
General |
düşük basınç |
underpressure n.
|
|
108 |
General |
en düşük fiyat |
the lowest price n.
|
|
109 |
General |
düşük performans gösteren |
underperformer n.
|
|
110 |
General |
düşük fiyata halı |
carpet at low price n.
|
|
111 |
General |
düşük kalite binaların bulunduğu semt |
tenement district n.
|
|
112 |
General |
en düşük sıcaklık |
lowest temperature n.
|
|
113 |
General |
performansı düşük |
underperformer n.
|
|
114 |
General |
performansı düşük |
poor performer n.
|
|
115 |
General |
düşük performanslı |
underperformer n.
|
|
116 |
General |
düşük kalite taklit |
poor imitation n.
|
|
117 |
General |
düşük gerilim |
undervoltage n.
|
|
118 |
General |
düşük voltaj |
undervoltage n.
|
|
119 |
General |
düşük ihtimal |
low possibility n.
|
|
120 |
General |
düşük ihtimal |
slim chance n.
|
|
121 |
General |
düşük ihtimal |
low probability n.
|
|
122 |
General |
düşük belli pantolon |
low cut pants n.
|
|
123 |
General |
düşük ihtimal |
the merest chance n.
|
|
124 |
General |
düşük ihtimal |
minimal chance n.
|
|
125 |
General |
düşük ihtimal |
low chance n.
|
|
126 |
General |
düşük ihtimal |
slender chance n.
|
|
127 |
General |
düşük ihtimal |
little chance n.
|
|
128 |
General |
düşük ihtimal |
slight chance n.
|
|
129 |
General |
çok düşük azalma |
slight reduction n.
|
|
130 |
General |
düşük performans |
underperformance n.
|
|
131 |
General |
düşük moral |
low morale n.
|
|
132 |
General |
düşük moral |
shaky morale n.
|
|
133 |
General |
düşük moral |
poor morale n.
|
|
134 |
General |
çenesi düşük |
magpie n.
|
|
135 |
General |
çenesi düşük |
chatterer n.
|
|
136 |
General |
çenesi düşük |
babbler n.
|
|
137 |
General |
çenesi düşük |
prater n.
|
|
138 |
General |
çenesi düşük |
spouter n.
|
|
139 |
General |
en alt/düşük değer |
lowest value n.
|
|
140 |
General |
düşük sosyoekonomik durum |
low socio-economical status n.
|
|
141 |
General |
düşük skor |
low score n.
|
|
142 |
General |
hindistan'da en düşük seviyedeki kast mensubu |
dalit n.
|
|
143 |
General |
düşük göz |
hooded eyes n.
|
|
144 |
General |
en düşük puan |
the lowest point n.
|
|
145 |
General |
standarttan daha düşük ses kalitesine sahip ses/müzik |
lo-fi n.
|
|
146 |
General |
standarttan daha düşük ses kalitesine sahip ses/müzik |
low fidelity n.
|
|
147 |
General |
en düşük seviye |
all time low n.
|
|
148 |
General |
düşük yaptıran kimse |
abortionist n.
|
|
149 |
General |
düşük faizle alınan para |
cheap money n.
|
|
150 |
General |
düşük proteinli diyet |
low protein diet n.
|
|
151 |
General |
düşük sosyal sınıftaki kişiler |
pikey n.
|
|
152 |
General |
düşük cümle |
grammatically incorrect sentence n.
|
|
153 |
General |
çenesi düşük ihtiyar |
anecdotage n.
|
|
154 |
General |
temposu düşük bir elektronik müzik türü |
trip-hop n.
|
|
155 |
General |
temposu düşük bir elektronik müzik türü |
chill n.
|
|
156 |
General |
temposu düşük bir elektronik müzik türü |
downbeat n.
|
|
157 |
General |
temposu düşük bir elektronik müzik türü |
chill out n.
|
|
158 |
General |
temposu düşük bir elektronik müzik türü |
downtempo n.
|
|
159 |
General |
temposu düşük bir elektronik müzik türü |
triphop n.
|
|
160 |
General |
düşük kalorili dondurma |
low calorie ice cream n.
|
|
161 |
General |
düşük yaşam kalitesi |
poor quality of life n.
|
|
162 |
General |
düşük bel |
low rise n.
|
|
163 |
General |
zardaki en düşük sayı |
ambsace n.
|
|
164 |
General |
zardaki en düşük değer |
ambsace n.
|
|
165 |
General |
düşük görülen sınıf |
rabble n.
|
|
166 |
General |
düşük ödemeli kısa vadeli sabit faizli bir kredi |
balloon mortgage n.
|
|
167 |
General |
hoş düşük sıcaklık |
coolth n.
|
|
168 |
General |
düşük vergiye tabi hafif yolcu arabası |
tax cart n.
|
|
169 |
General |
düşük (bebek) |
abortion n.
|
|
170 |
General |
en düşük rütbeli şövalye |
bachelor-at-arms n.
|
|
171 |
General |
düşük mod |
low mood n.
|
|
172 |
General |
bir şeyin değerini düşük tahmin etme |
underevaluation n.
|
|
173 |
General |
düşük değer biçme |
underevaluation n.
|
|
174 |
General |
beklenenden daha düşük performans gösteren işletme |
underperformer n.
|
|
175 |
General |
yerine daha iyisi bulunana kadar koleksiyonda tutulan düşük kaliteli eşya |
filler n.
|
|
176 |
General |
koleksiyonu daha büyük göstermek için tutulan değeri düşük eşya |
filler n.
|
|
177 |
General |
en düşük nokta |
zero n.
|
|
178 |
General |
(japonya'da) en düşük soylu grubunun üyesi |
baron n.
|
|
179 |
General |
en düşük nokta |
bathos n.
|
|
180 |
General |
en düşük fransız soylu unvanı |
chevalier n.
|
|
181 |
General |
düşük rütbeli bey |
chiefling n.
|
|
182 |
General |
vanilyanın düşük kaliteli bir çeşidi |
vanilloes n.
|
|
183 |
General |
düşük kalorili olma |
liteness n.
|
|
184 |
General |
düşük sosyoekonomik statüdeki insanlar |
mass n.
|
|
185 |
General |
değeri düşük bir şey |
white chip n.
|
|
186 |
General |
bir hayvan sürüsünde en düşük otoriteye sahip erkek hayvan |
omega male n.
|
|
187 |
General |
bir hayvan sürüsünde en düşük pozisyona sahip erkek hayvan |
omega male n.
|
|
188 |
General |
hindistan'da en düşük seviyedeki kast mensubu |
harijan n.
|
|
189 |
General |
londra'da ve ingiltere'nin belirli yerlerinde düşük vergiler ödeyen ev sahiplerinden oluşan bir örgüt |
metropolitan vestry n.
|
|
190 |
General |
mikrofon kullanımı ile düşük veya zayıf seslerin şiddetini artırma yollarını araştıran bir bilim dalı |
microphonics n.
|
|
191 |
General |
mukavvanın orta veya iç katmanını veya katmanlarını oluşturan ve genellikle düşük kaliteli olan malzeme |
middle n.
|
|
192 |
General |
düşük kuvvetli şey |
faint n.
|
|
193 |
General |
barınma karşılığında hizmet veren düşük statülü kimse |
bordar n.
|
|
194 |
General |
düşük hız |
bottom gear [uk] n.
|
|
195 |
General |
düşük kaliteli, küçük ve vahşi bir at |
broomy n.
|
|
196 |
General |
düşük kaliteli, küçük ve vahşi bir at |
broomie n.
|
|
197 |
General |
düşük kaliteli, küçük ve vahşi bir at |
broomtail n.
|
|
198 |
General |
(düşük statülü) kadın |
molly [ireland] n.
|
|
199 |
General |
(düşük statülü) kız |
molly [ireland] n.
|
|
200 |
General |
düşük teknoloji |
low technology n.
|
|
201 |
General |
düşük çan |
lowbell n.
|
|
202 |
General |
düşük seviye |
lower rank n.
|
|
203 |
General |
düşük seviye |
lowlihood n.
|
|
204 |
General |
porselen ve emayeyi düşük sıcaklıkta pişirmek için kullanılan iç bölmeli seramik fırını |
muffle n.
|
|
205 |
General |
beyefendi olarak hitap edilen düşük tabakadan erkek |
gentleman n.
|
|
206 |
General |
düşük değerli şey |
button n.
|
|
207 |
General |
düşük bağışıklık |
delicacy n.
|
|
208 |
General |
düşük statü veya imkansızlıklar içeren durum |
ghetto n.
|
|
209 |
General |
meksika körfezi ile batı hint adaları'nda ve florida sahili açıklarına özgü olup ticareti yapılan düşük kaliteli koyu kahverengi kırılgan bir sünger |
grass n.
|
|
210 |
General |
düşük doygunluğa sahip nesne rengi |
grey n.
|
|
211 |
General |
düşük sınıftan kaba kimse |
gurrier [dialect] [dublin] n.
|
|
212 |
General |
düşük ve alçak bir durum |
gutter n.
|
|
213 |
General |
düşük kimse |
gutterblood n.
|
|
214 |
General |
düşük sınıftan insan |
guttersnipe n.
|
|
215 |
General |
düşük seviyeli kimse |
gutty n.
|
|
216 |
General |
faaliyetin düşük olduğu yıl |
off year n.
|
|
217 |
General |
üretimin düşük olduğu yıl |
off year n.
|
|
218 |
General |
(onursal rütbelerde) en düşük hariç rütbeye sahip olan kimse |
officer n.
|
|
219 |
General |
düşük yaşam standardı |
ill-being n.
|
|
220 |
General |
düşük iq |
low iq n.
|
|
221 |
General |
birçok bölgeden sorumlu olup rütbece müfettiş veya müfettiş yardımcısından düşük olan polis memuru |
inspector n.
|
|
222 |
General |
(ingiltere'de) asiller sınıfının lord unvanına sahip en düşük rütbeli grubu |
baron n.
|
|
223 |
General |
daha düşük soyluluktaki baron |
baronet [obsolete] n.
|
|
224 |
General |
düşük durum |
basement n.
|
|
225 |
General |
düşük rütbe |
basement n.
|
|
226 |
General |
düşük kaliteli tütün |
dogleg n.
|
|
227 |
General |
(fiyat, işletme) daha düşük seviyeye inme |
downslide n.
|
|
228 |
General |
kanala zarar vermeksizin fazla suyu daha düşük seviyeye tahliye edebilen açık su kanalı yapısı |
drop n.
|
|
229 |
General |
düşük mod |
dump n.
|
|
230 |
General |
düşük seviye kimse |
poor relation n.
|
|
231 |
General |
(özellikle düşük kaliteli veya değersiz olduğu için) kabul edilmeyen şey |
cull n.
|
|
232 |
General |
(zihinden maddeye doğru) daha yüksek gerçeklik ile daha düşük gerçeklik tipi arasındaki ilişki |
involution n.
|
|
233 |
General |
ucuz giysilerde kullanılan düşük kaliteli kürk parçası |
plate n.
|
|
234 |
General |
olması gerekenden düşük maaşla çalışan kimse |
scab n.
|
|
235 |
General |
düşük maaş ile çalışan matbaacı |
scab n.
|
|
236 |
General |
normal telgraftan daha düşük öncelikli gündüz telgrafı |
day letter n.
|
|
237 |
General |
portekiz'de en düşük asalet unvanı |
fidalgo n.
|
|
238 |
General |
düşük kaliteli şarap |
plunk [australia] n.
|
|
239 |
General |
çenesi düşük kimse |
prattlebox n.
|
|
240 |
General |
düşük olasılık |
prayer n.
|
|
241 |
General |
çeşitli şekillerde preslenebilen ve düşük voltajlı işlerde elektrik yalıtkanı olarak kullanılan karton |
pressboard n.
|
|
242 |
General |
düşük ile doğmuş buzağı |
scink n.
|
|
243 |
General |
abd'de düşük gelirli kiracıların kirasını sübvanse eden hükümet destekli program |
section eight n.
|
|
244 |
General |
galaya benzer düşük bütçeli etkinlik türü |
semigala n.
|
|
245 |
General |
düşük ihtimale rağmen kazanılan bahis |
skinner n.
|
|
246 |
General |
düşük ihtimal |
slim odds n.
|
|
247 |
General |
düşük zeka |
subintelligence n.
|
|
248 |
General |
asgari ücretten düşük maaş |
subminimum wage n.
|
|
249 |
General |
düşük derece |
subordination [obsolete] n.
|
|
250 |
General |
düşük makam |
subordination [obsolete] n.
|
|
251 |
General |
düşük düzey işareti |
subsign n.
|
|
252 |
General |
düşük tahmin |
underestimate n.
|
|
253 |
General |
düşük ışıklamak (filmi) |
underexpose v.
|
|
254 |
General |
daha düşük teklif yapmak |
underbid v.
|
|
255 |
General |
beklenenden daha düşük performans göstermek |
underperform v.
|
|
256 |
General |
düşük fiyat vermek (başkasının önerdiği fiyattan) |
undercut v.
|
|
257 |
General |
düşük yapmak |
suffer a miscarriage v.
|
|
258 |
General |
gerekenden düşük fiyatta teklif etmek |
undercharge v.
|
|
259 |
General |
gerekenden düşük fiyat vermek |
undercharge v.
|
|
260 |
General |
en düşük seviyeye ulaşmak |
bottom out v.
|
|
261 |
General |
düşük fiyat teklif etmek (başkasının önerdiği fiyattan) |
undercut v.
|
|
262 |
General |
omuzları düşük durmak |
stoop v.
|
|
263 |
General |
düşük yapmak |
miscarry v.
|
|
264 |
General |
süngüsü düşük olmak |
mope v.
|
|
265 |
General |
süngüsü düşük olmak |
be depressed v.
|
|
266 |
General |
düşük not almak |
get low mark v.
|
|
267 |
General |
düşük not almak |
get bad marks v.
|
|
268 |
General |
düşük tutmak |
keep something low (price/quality/pressure) v.
|
|
269 |
General |
düşük olmak |
be low v.
|
|
270 |
General |
(motor vb) en düşük hızda çalışmak |
turn over v.
|
|
271 |
General |
düşük tahmin etmek |
underestimate v.
|
|
272 |
General |
(olması gerekenden) düşük seviyede temsil etmek |
underrepresent v.
|
|
273 |
General |
(olması gerekenden) düşük seviyede temsil etmek |
under-represent v.
|
|
274 |
General |
sıcaklığı düşük tutmak |
keep the temperature down v.
|
|
275 |
General |
düşük su emme ve ışık geçirgenliği özelliği göstermek |
show low water absorption and translucency properties v.
|
|
276 |
General |
en düşük seviyesinde olmak |
be at an all-time low v.
|
|
277 |
General |
maliyeti düşük tutmak |
keep costs low v.
|
|
278 |
General |
maliyeti düşük tutmak |
keep the cost low v.
|
|
279 |
General |
termostatı daha düşük bir ısıya ayarlamak/sabitlemek |
set the thermostat at a lower temperature v.
|
|
280 |
General |
düşük seviyeye ulaşmak |
reach a low point v.
|
|
281 |
General |
düşük not almak |
get poor mark v.
|
|
282 |
General |
düşük yapmak |
abort v.
|
|
283 |
General |
düşük maaşla çalışmak |
get a low salary v.
|
|
284 |
General |
düşük maaş almak |
get a low salary v.
|
|
285 |
General |
düşük maaşla çalışmak |
get a low salary v.
|
|
286 |
General |
düşük maaş almak |
get a low salary v.
|
|
287 |
General |
düşük başarı göstermek |
underachieve v.
|
|
288 |
General |
gereksiz ölçüde düşük teklif vermek |
underbid v.
|
|
289 |
General |
daha düşük sosyal statüdeki birini hor görmek |
big-time v.
|
|
290 |
General |
(düşük kalite nedeniyle) kötü olmak |
blow v.
|
|
291 |
General |
düşük yapmak |
misgive [scotland] v.
|
|
292 |
General |
düşük yapmak |
misgo v.
|
|
293 |
General |
ay'da veya kütle çekimin düşük olduğu başka bir yüzeyde yürüyormuşçasına sekerek yürümek |
moonwalk v.
|
|
294 |
General |
düşük sesle telaffuz etmek |
mouth v.
|
|
295 |
General |
düşük yapmak |
have an abortion v.
|
|
296 |
General |
daha düşük bir konuma getirmek |
deject [obsolete] v.
|
|
297 |
General |
sosyal statüsü daha düşük biriyle evlenerek itibarını düşürmek |
disparage [obsolete] v.
|
|
298 |
General |
(görevi) daha düşük rütbeli birine atamak |
download [canada] v.
|
|
299 |
General |
(işi) daha düşük rütbeli birine yıkmak |
download [canada] v.
|
|
300 |
General |
(birini) düşük makamdan alıp yükseğe yerleştirmek |
pluck v.
|
|
301 |
General |
yaşama ihtimali düşük olmak |
scrape along v.
|
|
302 |
General |
düşük maaş ile geçinmek |
scuffle v.
|
|
303 |
General |
düşük seviyede yüzmek |
sink v.
|
|
304 |
General |
ateş çizelgesinde keskin yüksek ve düşük noktalar arasında geçiş yapmak |
spike v.
|
|
305 |
General |
(rakibi kandırmak için) düşük performans sergilemek |
stall [obsolete] v.
|
|
306 |
General |
düşük yakalı |
decolletee adj.
|
|
307 |
General |
paçası düşük |
shabby adj.
|
|
308 |
General |
ahlakı düşük |
loose adj.
|
|
309 |
General |
düşük riskli |
low risk adj.
|
|
310 |
General |
süngüsü düşük |
depressed adj.
|
|
311 |
General |
düşük düzeyli |
low level adj.
|
|
312 |
General |
düşük ışıklı (film) |
underexposed adj.
|
|
313 |
General |
düşük maliyetli |
budget friendly adj.
|
|
314 |
General |
düşük ışıklı |
underexposed adj.
|
|
315 |
General |
kuskunu düşük |
discredited adj.
|
|
316 |
General |
düşük kalite |
poor quality adj.
|
|
317 |
General |
omuzları düşük |
stoop adj.
|
|
318 |
General |
düşük vasıflı |
low skilled adj.
|
|
319 |
General |
düşük basınçlı |
low pressure adj.
|
|
320 |
General |
çok düşük (fiyat/rakam vb) |
nominal adj.
|
|
321 |
General |
düşük yaptıran |
abortive adj.
|
|
322 |
General |
çenesi düşük |
chatty adj.
|
|
323 |
General |
süngüsü düşük |
dejected adj.
|
|
324 |
General |
düşük (fiyat/sıcaklık) |
low adj.
|
|
325 |
General |
düşük kaliteli |
poor adj.
|
|
326 |
General |
düşük rütbede |
below adj.
|
|
327 |
General |
düşük kuvvetli |
low power adj.
|
|
328 |
General |
süngüsü düşük |
crestfallen adj.
|
|
329 |
General |
düşük kalite sanat eserleri satan |
low brow adj.
|
|
330 |
General |
düşük kültürlü |
low brow adj.
|
|
331 |
General |
değerinden düşük fiyat biçilmiş |
underrated adj.
|
|
332 |
General |
değerinden düşük değer biçilmiş |
underrated adj.
|
|
333 |
General |
çok düşük |
low adj.
|
|
334 |
General |
aşırı düşük |
extremely low adj.
|
|
335 |
General |
beklenenden daha düşük bir performans sergileyen |
underperforming adj.
|
|
336 |
General |
gerçek değerinden daha düşük bir fiyata satılan |
underpriced adj.
|
|
337 |
General |
düşük nitelikte |
poor quality adj.
|
|
338 |
General |
maliyeti düşük |
cost-efficient adj.
|
|
339 |
General |
düşük maliyetli |
low-priced adj.
|
|
340 |
General |
düşük toleranslı |
low-tolerant adj.
|
|
341 |
General |
düşük devirli |
low-speed adj.
|
|
342 |
General |
düşük nitelikli |
down-market adj.
|
|
343 |
General |
düşük değerli |
low-order adj.
|
|
344 |
General |
düşük ısılı |
low-heat adj.
|
|
345 |
General |
düşük güçlü |
low-power adj.
|
|
346 |
General |
düşük seviyeli |
low-level adj.
|
|
347 |
General |
düşük kaliteli |
off-grade adj.
|
|
348 |
General |
kalitesi çok düşük |
third-rate adj.
|
|
349 |
General |
düşük talepli zamanlarda kullanılan |
off-peak adj.
|
|
350 |
General |
düşük nitelikte |
jerry-built adj.
|
|
351 |
General |
düşük kaliteli |
cheap adj.
|
|
352 |
General |
düşük kilometreli |
low-mileage adj.
|
|
353 |
General |
düşük kaliteli |
poor graded adj.
|
|
354 |
General |
düşük dozlu |
poor adj.
|
|
355 |
General |
eğitim düzeyi düşük (kimse) |
undereducated adj.
|
|
356 |
General |
eğitim düzeyi düşük (kimse) |
insufficiently educated adj.
|
|
357 |
General |
eğitim düzeyi düşük (kimse) |
poorly educated adj.
|
|
358 |
General |
eğitim düzeyi düşük (kimse) |
not well-educated adj.
|
|
359 |
General |
en düşük (fiyat) |
last adj.
|
|
360 |
General |
düşük performanslı |
poor performer adj.
|
|
361 |
General |
düşük omuzlu |
stoop shouldered adj.
|
|
362 |
General |
kadar düşük |
as low as adj.
|
|
363 |
General |
(olması gerekenden) düşük seviyede temsil edilmiş |
underrepresented adj.
|
|
364 |
General |
düşük topuklu |
low-heeled adj.
|
|
365 |
General |
ortalamadan daha düşük |
lower-than-average adj.
|
|
366 |
General |
düşük-orta |
low-to-mid adj.
|
|
367 |
General |
düşük omuzlu |
off shoulder adj.
|
|
368 |
General |
düşük öncelikli |
back-burner adj.
|
|
369 |
General |
çenesi düşük |
lippy adj.
|
|
370 |
General |
düşük teknoloji |
low-tech adj.
|
|
371 |
General |
düşük nitelikli |
downmarket adj.
|
|
372 |
General |
omuzları çökük/düşük |
stooping adj.
|
|
373 |
General |
düşük su konsantrasyonunda büyüyebilen |
xerophilic adj.
|
|
374 |
General |
düşük rütbeli |
lowly enlisted adj.
|
|
375 |
General |
düşük kilometre |
low mileage adj.
|
|
376 |
General |
düşük kilometrede |
low mileage adj.
|
|
377 |
General |
düşük kilometreli |
low mileage adj.
|
|
378 |
General |
düşük kaliteli |
tawdry adj.
|
|
379 |
General |
düşük rakımlı |
low lying adj.
|
|
380 |
General |
düşük nitelikli |
common adj.
|
|
381 |
General |
düşük vasıflı |
common adj.
|
|
382 |
General |
düşük yaptıran |
aborsive adj.
|
|
383 |
General |
çenesi düşük |
babblative adj.
|
|
384 |
General |
çenesi düşük |
babbly adj.
|
|
385 |
General |
düşük statüde olan |
rankless adj.
|
|
386 |
General |
değeri düşük |
cheap adj.
|
|
387 |
General |
düşük kalite |
cheapjack adj.
|
|
388 |
General |
düşük kalite |
cheap-jack adj.
|
|
389 |
General |
düşük ücretlendirilmiş |
cheap-rate adj.
|
|
390 |
General |
düşük ücretli |
cheap-rate adj.
|
|
391 |
General |
düşük kış sıcaklıklarına dayanamayan |
nonhardy adj.
|
|
392 |
General |
kayma olasılığı düşük |
nonslippery adj.
|
|
393 |
General |
sözel becerisi düşük |
nonverbal adj.
|
|
394 |
General |
çenesi düşük |
renable [obsolete] adj.
|
|
395 |
General |
en düşük |
netherward adj.
|
|
396 |
General |
en düşük nitelikte olan |
tenth-rate adj.
|
|
397 |
General |
en düşük kalitede olan |
tenth-rate adj.
|
|
398 |
General |
düşük ücretli |
underpaid adj.
|
|
399 |
General |
aşırı düşük |
ultralow adj.
|
|
400 |
General |
anormal derecede düşük faaliyet gösteren |
underactive adj.
|
|
401 |
General |
vasıflarının altında ve düşük maaşla çalışan |
underemployed adj.
|
|
402 |
General |
idrak kabiliyeti düşük |
underwitted adj.
|
|
403 |
General |
zihin gücü düşük |
underwitted adj.
|
|
404 |
General |
düşük olmayan |
unfallen adj.
|
|
405 |
General |
omuzları düşük durmayan |
unstooping adj.
|
|
406 |
General |
düşük nitelikli |
lean adj.
|
|
407 |
General |
düşük basınçlı hava veya başka gaz içeren |
vacuum adj.
|
|
408 |
General |
zeka seviyesi düşük olan |
weak-minded adj.
|
|
409 |
General |
zeka seviyesi düşük olan |
weak-minded adj.
|
|
410 |
General |
çenesi düşük |
loose-tongued adj.
|
|
411 |
General |
çenesi düşük |
loudmouthed adj.
|
|
412 |
General |
çenesi düşük |
loud-mouthed adj.
|
|
413 |
General |
düşük kalitede |
punky adj.
|
|
414 |
General |
düşük rütbeli |
junior-grade adj.
|
|
415 |
General |
düşük kalite |
quick-and-dirty adj.
|
|
416 |
General |
kalorisi düşük |
low-calorie adj.
|
|
417 |
General |
düşük maaşlı |
low-paid adj.
|
|
418 |
General |
düşük gelirli |
low-paid adj.
|
|
419 |
General |
düşük basınçlı |
low-pressure adj.
|
|
420 |
General |
düşük profilli |
low-profile adj.
|
|
421 |
General |
düşük kaliteli |
bodgie adj.
|
|
422 |
General |
düşük standartlı |
hardscrabble adj.
|
|
423 |
General |
düşük fakat stabil büyüme hızına sahip |
mature adj.
|
|
424 |
General |
entelektüel seviyesi düşük |
mickey mouse adj.
|
|
425 |
General |
ne yüksek ne de düşük rütbeli |
midlevel adj.
|
|
426 |
General |
(birinin/bir şeyin) düzeyinden düşük |
below (someone or something) adj.
|
|
427 |
General |
en düşük kalitede |
bottom adj.
|
|
428 |
General |
en düşük miktarda |
bottom adj.
|
|
429 |
General |
düşük omuzlu |
huckle-backed adj.
|
|
430 |
General |
sıralaması düşük |
humble adj.
|
|
431 |
General |
düşük rütbeli |
humble adj.
|
|
432 |
General |
düşük kalite |
humble adj.
|
|
433 |
General |
düşük mevkili |
humble adj.
|
|
434 |
General |
düşük kalite |
miserable adj.
|
|
435 |
General |
sıradan halkın en düşük entelektüel seviyesine yönelik |
mob adj.
|
|
436 |
General |
sıradan halkın en düşük entelektüel seviyesini yansıtan |
mob adj.
|
|
437 |
General |
düşük değerde |
littleworth adj.
|
|
438 |
General |
düşük çözünürlük |
lo-res adj.
|
|
439 |
General |
düşük kesimli |
low adj.
|
|
440 |
General |
düşük statüde olan |
low adj.
|
|
441 |
General |
oldukça düşük |
low adj.
|
|
442 |
General |
mümkün olan en düşük seviyede |
low adj.
|
|
443 |
General |
düşük sırtlı |
low-backed adj.
|
|
444 |
General |
eğitim düzeyi düşük |
lowbrowed adj.
|
|
445 |
General |
düşük kaşlı |
lowbrowed adj.
|
|
446 |
General |
düşük alınlı |
lowbrowed adj.
|
|
447 |
General |
alnı düşük olan |
lowbrowed adj.
|
|
448 |
General |
kaşı düşük olan |
lowbrowed adj.
|
|
449 |
General |
(ayakkabı) düşük bilekli |
low-cut adj.
|
|
450 |
General |
düşük seviyeli |
lower-class adj.
|
|
451 |
General |
düşük kaliteli |
low-grade adj.
|
|
452 |
General |
düşük ölçekli |
low-grade adj.
|
|
453 |
General |
bir şekilde düşük |
lowish adj.
|
|
454 |
General |
düşük yoğunluklu |
low-pitched adj.
|
|
455 |
General |
düşük güçlü |
low-powered adj.
|
|
456 |
General |
düşük kapasiteli |
low-powered adj.
|
|
457 |
General |
düşük rütbeli |
low-ranking adj.
|
|
458 |
General |
düşük rütbeli |
low-rent adj.
|
|
459 |
General |
düşük kiralı |
low-rent adj.
|
|
460 |
General |
(mahalle, semt) düşük gelirlilere uygun |
low-rent adj.
|
|
461 |
General |
düşük hacimli |
low-toned adj.
|
|
462 |
General |
düşük volümlü |
low-toned adj.
|
|
463 |
General |
hacmi düşük |
low-toned adj.
|
|
464 |
General |
modu düşük |
lumpish [obsolete] adj.
|
|
465 |
General |
düşük standartlarda |
bush adj.
|
|
466 |
General |
yağ oranı aşırı düşük olup kasları belirgin olan |
ripped adj.
|
|
467 |
General |
düşük değerli |
occidental adj.
|
|
468 |
General |
düşük kaliteli |
occidental adj.
|
|
469 |
General |
düşük statülü |
déclassé adj.
|
|
470 |
General |
düşük sınıftan |
declassed adj.
|
|
471 |
General |
düşük sınıfa ait |
declassed adj.
|
|
472 |
General |
düşük statülü |
déclassée adj.
|
|
473 |
General |
düşük standartlı |
degenerate adj.
|
|
474 |
General |
düşük nitelikli |
degraded adj.
|
|
475 |
General |
düşük kaliteli |
dime-store adj.
|
|
476 |
General |
(davranış veya performans bakımından) düşük kaliteli |
graceless adj.
|
|
477 |
General |
düşük ağırlıkla doğmuş |
hedgeborn adj.
|
|
478 |
General |
düşük ihtimalli |
long adj.
|
|
479 |
General |
çenesi düşük |
long-tongued adj.
|
|
480 |
General |
fiyatı düşük |
off adj.
|
|
481 |
General |
düşük zekalı |
ovine adj.
|
|
482 |
General |
modu düşük |
rotten adj.
|
|
483 |
General |
düşük kaliteli |
rough adj.
|
|
484 |
General |
kalitesi düşük |
common adj.
|
|
485 |
General |
insandan düşük |
infrahuman adj.
|
|
486 |
General |
çenesi düşük |
diffuse adj.
|
|
487 |
General |
daha düşük fiyatlı |
down adj.
|
|
488 |
General |
düşük sınıflı olan |
downscale adj.
|
|
489 |
General |
düşük gelirli olan |
downscale adj.
|
|
490 |
General |
düşük nitelikli olan |
downscale adj.
|
|
491 |
General |
(kağıt) pürüzsüz olduğu halde parlaklığı düşük |
dull adj.
|
|
492 |
General |
çenesi düşük |
polyloquent adj.
|
|
493 |
General |
işlenmiş gıda yapımında kullanılan (düşük kaliteli hayvan karkası) |
cull adj.
|
|
494 |
General |
yağ oranı çok düşük olan |
fat-free adj.
|
|
495 |
General |
düşük seviyeli |
feeble adj.
|
|
496 |
General |
düşük pozisyonda olmayan |
insubordinate adj.
|
|
497 |
General |
en düşük |
first-degree adj.
|
|
498 |
General |
düşük kaliteli |
parsimonious adj.
|
|
499 |
General |
en düşük rütbeli |
private adj.
|
|
500 |
General |
yuvarlağımsı ve düşük (yaka) |
scoop adj.
|
|