Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | editorial n. | başmakale | ||
In a certain sense I see this editorial as an opportunity. Bir anlamda bu başmakaleyi bir fırsat olarak görüyorum. More Sentences |
||||
General | editorial n. | başyazı | ||
As Ha'aretz states in its editorial this morning, the government that has just resigned has been a terrible one. Ha'aretz'in bu sabahki başyazısında belirttiği gibi, istifa eden hükümet korkunç bir hükümet olmuştur. More Sentences |
||||
Media | ||||
Media | editorial n. | başyazı | ||
In a certain sense I see this editorial as an opportunity. Bir bakıma bu başyazıyı bir fırsat olarak görüyorum. More Sentences |
||||
Media | editorial n. | editoryal | ||
The other amendments are either wholly or partly acceptable, subject to editorial amendment. Diğer değişiklikler, editoryal değişikliğe tabi olarak, tamamen veya kısmen kabul edilebilir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | editorial n. | baş yazı | ||
General | editorial adj. | yayıncıya ait | ||
General | editorial adj. | editörden | ||
Media | ||||
Media | editorial n. | baş makale | ||
Media | editorial n. | editörün yorumunu içeren başyazı | ||
Media | editorial n. | editör görüşü | ||
Media | editorial adj. | yazı işleri ile ilgili |