Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
eylemler
Sens de
"eylemler"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 3 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
eylemler
actions
n.
Computer
2
Computer
eylemler
action items
n.
Religious
3
Religious
eylemler
works
n.
Sens de
"eylemler"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 44 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
alanın kapatılması ve düzenlenmesine ilişkin eylemler
site closure and stabilization
n.
2
General
hem geçişli hem de geçişsiz olabilen eylemler
ergative verbs
n.
3
General
vandal eylemler
acts of vandalism
n.
4
General
vandalist eylemler
acts of vandalism
n.
5
General
yıkıcı eylemler
acts of vandalism
n.
6
General
terörist eylemler
acts of terrorism
n.
7
General
aslında yapılmaması gereken ancak yapmaktan zevk alınan eylemler
guilty pleasure
n.
8
General
öncelikler ve planlanan eylemler
priorities and planned actions
n.
9
General
söz ve eylemler
words and actions
n.
10
General
yeni bir ekipmana alışmak için yapılan eylemler
checkout
n.
11
General
yüksek idealler veya eylemler peşinde olma
noble-mindedness
n.
12
General
belirli bir mesajı ileterek dikkat çekmek için yapılan açıklama veya eylemler
noises
n.
13
General
bir kurumda daha fazla güç kazanmak isteyen bir kimsenin yaptığı eylemler
empire-building
n.
14
General
tahrip edici eylemler
uprootings
n.
15
General
ikna etmek veya etkilemek için başvurulan hayali söz veya eylemler
hand waving
n.
16
General
düşmanca eylemler
hostilities
n.
17
General
yakınlık gerektiren eylemler
lovemaking
n.
18
General
yakınlık gerektiren eylemler
love-making
n.
19
General
abartılı eylemler
histrionicism
n.
20
General
takip eden eylemler
following actions
n.
Proverb
21
Proverb
aptalca eylemler anlamsız kurallara yol açar
hard cases make bad laws
Idioms
22
Idioms
kurallara uygun eylemler
fair game
n.
23
Idioms
(farklı duygular/eylemler) bir arada
by turn(s)
expr.
Trade/Economic
24
Trade/Economic
zengin iş adamlarına özgü eylemler
tycoonery
n.
25
Trade/Economic
fiyatları belirlemek veya piyasaları bölüştürmek gibi anti tekel yasalarına aykırı eylemler
per se violations
n.
26
Trade/Economic
piyasa bozucu eylemler
market abuse
n.
27
Trade/Economic
piyasa bozucu eylemler direktifi
market abuse directive
n.
Law
28
Law
cinsel temas amacıyla çocukları kandırmaya yönelik planlı eylemler
child grooming
n.
29
Law
ihmal suretiyle yapılan eylemler
acts of omission
n.
30
Law
belirli bir ilçede gerçekleştirilmesi gereken yasal eylemler
local actions
n.
Politics
31
Politics
17. yüzyılda özellikle ingilizlere saldıran irlandalı katolik haydutların yaptığı eylemler
toryism
n.
32
Politics
düzeltici eylemler
corrective actions
n.
33
Politics
uyumlu eylemler
concerted practices
n.
34
Politics
imparatorluğu güçlendirmek isteyen bir kimsenin yaptığı eylemler
empire building
n.
35
Politics
aşırı cumhuriyetçi eylemler
sans-culottism
n.
36
Politics
sabotajcının kendi hükümeti ve askeri güçlerine karşı kullandığı eylemler
diversionism
n.
Technical
37
Technical
aracılar veya eylemler arasında çevre yoluyla dolaylı bir koordinasyon mekanizması
stigmergy
n.
38
Technical
işlemler veya eylemler arasında hareketsizliğin olduğu (süre aralığı)
dead
adj.
Computer
39
Computer
özel eylemler
custom actions
n.
40
Computer
tıklatılınca yapılan eylemler
action on click
n.
Linguistics
41
Linguistics
iki adlı eylemler
two place verbs
n.
42
Linguistics
öbek eylemler
phrasal verbs
n.
Cinema
43
Cinema
izleyicinin hikayeyi yönetmenin açıklamalarından ziyade eylemler aracılığıyla anlamasını sağlayan bir anlatım tekniği
show, don't tell
n.
Slang
44
Slang
abd'de mantıksız ve çılgınca eylemler gerçekleştiren floridalı orta yaşlı erkekleri kasteden klişe ifade
florida man
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of eylemler
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy