| Anglais | Turc | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | fittest adj. | en uygun | ||
|
If free trade is implemented, this will mean survival of the fittest. Eğer serbest ticaret uygulanırsa, bu en uygun olanın hayatta kalması anlamına gelecektir. More Sentences |
||||
| Anglais | Turc | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | survival of the fittest n. | en güçlü olanın yaşamasını sürdürme ilkesi |
| General | survival of the fittest n. | en güçlünün hayatta kalması |
| Idioms | ||
| Idioms | (the) survival of the fittest n. | en güçlü olanın yaşamını sürdürme ilkesi |
| Idioms | (the) survival of the fittest n. | en güçlünün hayatta kalması |
| Idioms | (the) survival of the fittest n. | güçlü olan hayatta kalır |
| Biology | ||
| Biology | survival of the fittest n. | doğal seleksiyon |
| Biology | survival of the fittest n. | en uyum sağlayanın hayatta kalması |
| Biology | survival of the fittest n. | en uygun olanın hayatta kalması |
| Linguistics | ||
| Linguistics | survival of the fittest n. | güçlü egemenliği |
