görünmez

Sens de "görünmez" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 19 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	görünmez	invisible adj.
Asbestos is a silent, invisible killer. Asbest sessiz, görünmez bir katildir. More Sentences
General
2	General	görünmez	invisible adj.
Yet, all too often these political priorities are invisible in everyday policies. Yine de çoğu zaman bu siyasi öncelikler günlük politikalarda görünmez. More Sentences
Computer
3	Computer	görünmez	invisible adj.
You can't see gas; it's invisible. Gazı göremezsin; o görünmezdir. More Sentences
4	Computer	görünmez	not visible adj.
In the snow, the white rabbit was not visible. Karda beyaz tavşan görünmüyordu. More Sentences
General
5	General	görünmez	out of sight adj.
6	General	görünmez	unforeseen adj.
7	General	görünmez	concealed adj.
8	General	görünmez	latent adj.
9	General	görünmez	unsightable adj.
10	General	görünmez	improvided adj.
11	General	görünmez	inconspicuous [obsolete] adj.
12	General	görünmez	outtasight adj.
13	General	görünmez	phantom adj.
14	General	görünmez	phaseless adj.
15	General	görünmez	sightless adj.
16	General	görünmez	supernatural adj.
17	General	görünmez	under adv.
Computer
18	Computer	görünmez	not shown adj.
Archaic
19	Archaic	görünmez	unvisible adj.

Sens de "görünmez" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 79 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	görünmez adam	invisible man n.
Can you see the invisible man? Görünmez adamı görebiliyor musun? More Sentences
2	General	görünmez olmak	become invisible v.
Will I become invisible? Görünmez olacak mıyım? More Sentences
Trade/Economic
3	Trade/Economic	görünmez el	invisible hand n.
Allow me to return to the idea of the invisible hand, if I may. İzninizle görünmez el fikrine geri dönmek istiyorum. More Sentences
4	Trade/Economic	görünmez el	invisible hand n.
When the invisible hand of the market works, everything works, more or less. Piyasanın görünmez eli çalıştığında, her şey az ya da çok çalışır. More Sentences
Technical
5	Technical	görünmez mürekkep	invisible ink n.
Sami wrote in his diary using invisible ink. Sami günlüğüne görünmez mürekkep kullanarak yazdı. More Sentences
General
6	General	bütün yaşam ve tabiatın görünmez ve sonsuz olanın ruhani simgeleri ve anlamlarıyla dolu olduğuna inanan bir görüş	sacramentalism n.
7	General	görünmez kaza	unexpected accident n.
8	General	görünmez kaza	blind accident n.
9	General	görünmez riskler içeren durum	minefield n.
10	General	görünmez şey	invisibility n.
11	General	görünmez kimse	invisible n.
12	General	görünmez olmak	disappear v.
13	General	görünmez olmak	seem to disappear v.
14	General	görünmez hale getirmek	obliterate v.
15	General	görünmez şekilde birleştirmek	graft v.
16	General	görünmez şekilde onarmak	graft v.
17	General	görünmez olmak	cloak v.
18	General	görünmez kılmak	disappear v.
19	General	görünmez bir şekilde	invisibly adv.
20	General	görünmez bir şekilde	unvisibly adv.
21	General	görünmez anlamı veren bir ön ek	crypt- pref.
22	General	görünmez anlamı veren bir ön ek	crypto- pref.
23	General	görünmez anlamı veren bir ön ek	krypt- pref.
24	General	görünmez anlamı veren bir ön ek	krypto- pref.
Phrasals
25	Phrasals	geride yavaşça görünmez olmak	fade back v.
26	Phrasals	görünmez olmak	go away v.
Proverb
27	Proverb	içinde bulunulan durum/zaman hiçbir zaman en iyi durum/zaman olarak görünmez	the golden age was never the present age
Idioms
28	Idioms	görünmez çorap	air hose n.
29	Idioms	görünmez kusur	feet of clay n.
30	Idioms	görünmez güçler	the force n.
31	Idioms	görünmez köşe	any (old) nook or cranny n.
32	Idioms	görünmez tehlike	snake in the grass n.
33	Idioms	toplumda görünmez olmak	disappear into the woodwork v.
34	Idioms	görünmez olmak	lie doggo v.
35	Idioms	apaçık ortada olmasına rağmen alışıldığı için görünmez olmak	hide in plain view v.
36	Idioms	(birini/bir şeyi) göz önünde saklamak/görünmez kılmak	hide (someone or something) in plain sight v.
Speaking
37	Speaking	görünmez dünyan	your invisible world expr.
Trade/Economic
38	Trade/Economic	bir organizasyonda bir departmanın diğer departmanlardan kopuk çalışarak adeta görünmez bir duvar örmesi ve etkileşime izin vermemesi olarak açıklanabilecek sendrom	vertical silo syndrome n.
39	Trade/Economic	görünmez el prensibi	invisible hand principle n.
40	Trade/Economic	görünmez dış ticaret engelleri	invisible barriers to trade n.
41	Trade/Economic	görünmez ticaret	invisible trade n.
42	Trade/Economic	görünmez ticaret kalemleri	invisible items of trade n.
43	Trade/Economic	görünmez dış ticaret engelleri	invisible barriers n.
44	Trade/Economic	görünmez işlemler bilançosu	balance on invisibles n.
45	Trade/Economic	görünmez ekonomi	invisible economy n.
46	Trade/Economic	görünmez cari işlemler	invisible current accounts n.
47	Trade/Economic	görünmez ticaret	invisible trade n.
48	Trade/Economic	görünmez dış ticaret işlemleri	invisible transactions n.
49	Trade/Economic	piyasanın görünmez eli	the invisible hand of the market n.
50	Trade/Economic	görünmez ticaret unsuru	invisible n.
Technical
51	Technical	görünmez elektromanyetik radyasyon	invisible electromagnetic radiation n.
52	Technical	görünmez kayıp	concealed loss n.
53	Technical	görünmez çivi	finishing nail n.
54	Technical	görünmez mürekkep	sympathetic ink n.
55	Technical	görünmez elektromanyetik radyasyon	electrosmog n.
56	Technical	görünmez arıza	invisible failure n.
57	Technical	görünmez alev	invisible flame n.
58	Technical	görünmez hasar	concealed damage n.
59	Technical	(görünmez mürekkebi ısı, kimyasal vb. ile) görünür hale getirmek	develop v.
Computer
60	Computer	görünmez arıza	invisible failure n.
61	Computer	kullanıcıya görünmez, aksettirilmez, hissettirilmez	transparent to the user adj.
Telecom
62	Telecom	görünmez sıra	invisible queue n.
Construction
63	Construction	görünmez menteşe	invisible hinge n.
Automotive
64	Automotive	görünmez eldiven	barrier cream n.
Traffic
65	Traffic	görünmez buz	black ice n.
Psychology
66	Psychology	insanı veya nesneyi çevreleyen görünmez bir yayılım	aura n.
67	Psychology	beklentilerin çizdiği görünmez sınır	boundaries n.
Astronomy
68	Astronomy	gezegenin, kuyruklu yıldızın, görünmez olduktan sonra ilk ortaya çıkışı	apparition n.
69	Astronomy	(özellikle ay) görünmez hale gelen	decrescent adj.
Astrology
70	Astrology	güneşe yakınlığı nedeniyle her yıl 24 ila 30 gün arası görünmez olan (yıldız, gezegen)	combust adj.
Zoology
71	Zoology	bazı sümüklü böcek türlerinde bulunan tam gelişmemiş görünmez kabuk	limacel n.
Military
72	Military	görünmez yazı	secret writing n.
73	Military	görünmez yazı	invisible writing n.
74	Military	görünmez uçak	stealth aircraft n.
Mythology
75	Mythology	yunan mitolojisinde komşusunun büyükbaş hayvanlarını çalıp görünmez hale getiren bir hırsız	autolycus n.
76	Mythology	takan kişiyi görünmez hale getiren büyülü bir yüzük	ring of gyges n.
Archaic
77	Archaic	görünmez şekilde birleştirmek	graff v.
78	Archaic	görünmez şekilde onarmak	graff v.
Modern Slang
79	Modern Slang	siyahların hayatı değerlidir mottosu yerine herkesin hayatı değerlidir ifadesini kullanarak bu hareketi değersiz veya görünmez kılmaya çalıştığı düşünülen akım	all lives mattering expr.