Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | hak kazanmak | qualify v. | ||
The candidate countries, for their part, are making a huge, unprecedented effort to qualify for Union membership. Aday ülkeler ise Birlik üyeliğine hak kazanmak için büyük ve benzeri görülmemiş bir çaba sarf etmektedir. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | hak kazanmak | entitled to v. | ||
He is entitled to receive the reward. Ödülü almaya hak kazandı. More Sentences |
||||
Law | ||||
Law | hak kazanmak | entitle v. | ||
That would entitle 5-6 ha holdings to the full compensation payment. Bu da 5-6 hektarlık arazinin tam tazminat ödemesine hak kazanmasını sağlayacaktır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | hak kazanmak | deserve v. | ||
General | hak kazanmak | have a right to v. | ||
General | hak kazanmak | gain right v. | ||
General | hak kazanmak | scoop v. |