hakikat - Turc Anglais Dictionnaire

hakikat

Sens de "hakikat" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 23 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
hakikat truth n.
That is the reality, that is the truth and that is what we have to deal with.
Gerçek budur, hakikat budur ve bununla başa çıkmak zorundayız.

More Sentences
General
hakikat gospel n.
I indeed hear this gospel, but I have no faith!
Her ne kadar bu hakikati hissetsem de hiç inancım yok!

More Sentences
Ottoman Turkish
hakikat truth n.
Thus, the Ministry of Peace was concerned with war, the Ministry of Truth was responsible for propaganda, and so on.
Böylece Barış Bakanlığı savaşla ilgilenirken, Hakikat Bakanlığı propagandadan sorumluydu vb.

More Sentences
General
hakikat reality n.
hakikat verity n.
hakikat substance n.
hakikat essence n.
hakikat sooth n.
hakikat right n.
hakikat veracity n.
hakikat realness n.
hakikat actuality n.
hakikat fact n.
hakikat genuineness n.
hakikat actualité [french] n.
hakikat trewth [obsolete] n.
hakikat trowth [scottish] n.
hakikat truthness [obsolete] n.
hakikat soothness n.
hakikat truly adv.
Idioms
hakikat straight goods n.
Slang
hakikat good oil n.
hakikat deadset n.

Sens de "hakikat" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 17 résultat(s)

Turc Anglais
General
sosyal hakikat social reality n.
hakikat olmayan şey nontruth n.
hakikat hilafı şahitlik fictitious testimony n.
ilahi hakikat divine truth n.
(şintoizm'de) insanlara sadece kutsal ruhlar vasıtasıyla bildirildiğine inanılan hakikat yolu makoto n.
gerçek ötesi veya hakikat sonrası post-truth adj.
Proverb
hakikat tehiri sevmez truth hates delay
Law
hakikat hilafı şahitlik false evidence n.
hakikat hilafı şahitlik fabricated proof n.
Politics
hakikat ve uzlaşı komisyonu truth and reconciliation commission (trc) n.
hakikat komisyonu truth commission n.
hakikat ve uzlaşma komisyonu truth and reconciliation commission n.
Religious
resmi bir inancı olmayan, ruhsal gelişim, hakikat ve anlam arayışındaki özgürlükçü bir din unitarian universalism n.
Latin
hakikat tehiri sevmez veritas odit moras expr.
hakikat şaraptadır in vino veritas expr.
Star Wars
kont dooku: hakikat sözleri count dooku: words of truth n.
hakikat bölgesi verity district n.