Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | hone v. | bilemek | ||
General | ||||
General | hone n. | bileği | ||
General | hone n. | bileği taşı | ||
General | hone n. | bileğitaşı | ||
General | hone n. | kılağı taşı | ||
General | hone n. | yanakta bir tür şişlik | ||
General | hone v. | kılağılamak | ||
General | hone v. | honlamak | ||
General | hone v. | mükemmelleştirmek | ||
General | hone v. | daha yoğun ve etkili hale getirmek | ||
General | hone v. | hassas delik oluşturmak için bileme taşı kullanmak | ||
General | hone v. | (beceride) ustalaşmak | ||
General | hone v. | (beceriyi) iyileştirmek | ||
Technical | ||||
Technical | hone n. | bileme taşı | ||
Technical | hone n. | delikleri hassas boyutlarda genişletmek için döner aşındırıcı ucu olan bir alet | ||
Technical | hone v. | (deliği) bileme taşıyla büyütmek | ||
Technical | hone v. | (deliği) bileme taşıyla son haline getirmek | ||
Construction | ||||
Construction | hone n. | yol yüzeyini keskinleştirip yumuşatmak için kullanılan bir bileme aracı | ||
Automotive | ||||
Automotive | hone n. | honlama | ||
Archaic | ||||
Archaic | hone v. | inlemek | ||
Archaic | hone v. | sızlamak |