illegally - Turc Anglais Dictionnaire

illegally

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "illegally" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 5 résultat(s)

Anglais Turc
General
illegally adv. yasadışı olarak
The majority of them may be considered as illegally employed.
Bunların çoğunluğu yasadışı olarak istihdam edilmiş sayılabilir.

More Sentences
illegally adv. yasa dışı olarak
A lot of bicycles are illegally parked in front of the station.
Birçok bisiklet istasyonun önünde yasa dışı olarak park edilmektedir.

More Sentences
illegally adv. yasadışı yollarla
One of the reasons for the crisis is that meat was imported illegally into Europe.
Krizin nedenlerinden biri de etin Avrupa'ya yasadışı yollardan ithal edilmesidir.

More Sentences
illegally adv. kanunsuz bir şekilde
illegally adv. yasa dışı bir şekilde

Sens de "illegally" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 16 résultat(s)

Anglais Turc
General
pirated/illegally printed book n. korsan kitap
use electricity illegally v. kaçak elektrik kullanmak
get something illegally v. haram yemek
take it out of the country illegally v. yasadışı yoldan yurt dışına çıkarmak
cross the border illegally v. yasadışı yollarla sınırdan geçmek
cross the border illegally v. yasadışı yollardan sınırı geçmek
acquire illegally v. haksız kazanç elde etmek
prevent weapons from being illegally smuggled across the border v. silahların sınırdan yasa dışı yollarla kaçırılmasını engellemek
work illegally on a tourist visa v. turist vizesiyle kaçak çalışmak
download songs illegally from the internet v. internetten yasa dışı yoldan şarkı indirmek
copy illegally v. izinsiz çoğaltmak
Speaking
the police will remove any vehicles which are illegally parked expr. polis illegal olarak park edilmiş bütün araçları kaldıracak
Law
sale and purchase of keys or picklocks and illegally unlocking locks n. anahtar ve maymuncuk alım satımı, kilitlerin gayrimeşru açılması
illegally unlocking locks n. kilitlerin gayrimeşru açılması
illegally use the state's financial means v. devletin kasasını soymak
prevent weapons from being illegally smuggled across the border v. silahların sınırdan yasa-dışı yollarla alınması/kaçırılmasını engellemek