Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | illegally adv. | yasadışı olarak | ||
The majority of them may be considered as illegally employed. Bunların çoğunluğu yasadışı olarak istihdam edilmiş sayılabilir. More Sentences |
||||
General | illegally adv. | yasa dışı olarak | ||
A lot of bicycles are illegally parked in front of the station. Birçok bisiklet istasyonun önünde yasa dışı olarak park edilmektedir. More Sentences |
||||
General | illegally adv. | yasadışı yollarla | ||
One of the reasons for the crisis is that meat was imported illegally into Europe. Krizin nedenlerinden biri de etin Avrupa'ya yasadışı yollardan ithal edilmesidir. More Sentences |
||||
General | illegally adv. | kanunsuz bir şekilde | ||
General | illegally adv. | yasa dışı bir şekilde |