in-advance - Turc Anglais Dictionnaire

in-advance

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "in-advance" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 1 résultat(s)

Anglais Turc
General
in-advance adv. avans olarak

Sens de "in-advance" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 137 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
in advance adv. önceden
It is not prudent to commit to any fixed sum in advance.
Herhangi bir sabit meblağı önceden taahhüt etmek ihtiyatlı bir davranış değildir.

More Sentences
in advance adv. peşin
Registration is only valid after payment in advance.
Kayıt sadece peşin ödemeden sonra geçerlidir.

More Sentences
General
pay in advance v. peşin ödemek
Do we have to pay in advance?
Peşin ödemek zorunda mıyız?

More Sentences
thanks in advance v. şimdiden teşekkür etmek
Thanks in advance.
Şimdiden teşekkür ederiz.

More Sentences
know in advance v. önceden bilmek
Because the payment will be annual and known in advance, it will help farmers in their business planning.
Ödeme yıllık olacağı ve önceden bilineceği için çiftçilere iş planlamalarında yardımcı olacaktır.

More Sentences
in advance adv. peşin olarak
I paid $300 in advance.
Peşin olarak 300 dolar ödedim.

More Sentences
in advance adv. önce
Tom planned the whole thing months in advance.
Tom her şeyi daha aylar öncesinden planlamış.

More Sentences
in advance adv. peşin
Can you pay me in advance?
Bana peşin ödeyebilir misiniz?

More Sentences
hours in advance adv. saat önceden
She finished her work an hour in advance.
İşini bir saat önceden bitirdi.

More Sentences
well in advance adv. çok önceden
The documents should be sent to Paris well in advance.
Belgeler çok önceden Paris'e gönderilmeli.

More Sentences
Phrases
thanks in advance expr. şimdiden teşekkürler
Thanks in advance for your help.
Yardımınız için şimdiden teşekkürler.

More Sentences
Speaking
thanks in advance expr. şimdiden teşekkürler
Thanks in advance.
Şimdiden teşekkürler.

More Sentences
Trade/Economic
pay in advance v. peşin ödemek
You must pay in advance.
Peşin ödemek zorundasın.

More Sentences
in advance adv. önceden
Direct marketing is possible over the Internet if the consumer has given permission for it in advance.
Tüketicinin önceden izin vermiş olması halinde internet üzerinden doğrudan pazarlama mümkündür.

More Sentences
in advance expr. peşin olarak
You should pay your rent in advance.
Kiranı peşin olarak ödemelisin.

More Sentences
General
fix in advance n. önceden belirleme
annuity in advance n. yıllık taksit
cash-in advance n. peşin ödeme
tell in advance v. peşin söylemek
accept in advance v. baştan kabul etmek
approve in advance v. baştan kabul etmek
pay in advance v. teslim almadan önce parasını ödemek
approve in advance v. peşinen kabul etmek
pay the bill in advance v. hesabı peşin ödemek
be in advance v. önde olmak
pay in advance v. avans vermek
consent in advance v. önceden kabul etmek
accept in advance v. önceden kabul etmek
pay in cash and in advance v. nakden ve peşinen ödemek
thank in advance v. önceden teşekkür etmek
know in advance v. önceden haberi olmak
accept in advance v. peşinen kabul etmek
tell in advance v. peşinen söylemek
book in advance v. önceden rezervasyon yapmak
paid in advance adj. peşin
proclaimed in advance adj. önceden beyan edilmiş
in advance adv. önde
in advance adv. ileride
in advance of the delivery adv. teslimat öncesinde
in advance adv. işin başında
in advance adv. ileride peşin olarak
in advance adv. peşinen
in advance adv. önden (ödeme)
24 hours in advance adv. 24 saat öncesinden
well in advance adv. evvelce
well in advance adv. peşinen
as far in advance as possible adv. mümkün olduğunca erken/en kısa zamanda
in advance of prep. öncesinde
in advance of prep. -den ileri
in advance of prep. -in önünde
in advance prep. önünde
Phrases
a day in advance adv. bir gün önceden
thanking you in advance for your attention to this matter expr. gereğinin yapılmasını arz ederim
thanking you in advance for your attention to this matter expr. gereğini müsaadelerinizle arz ederim
thanking you in advance for your attention to this matter expr. gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim
thanking you in advance for your attention to this matter expr. gereğini arz ederim
sorry in advance expr. peşinen özür dilerim
sorry in advance expr. şimdiden özür dilerim
in advance of (someone or something) expr. (birinden/bir şeyden) önce
in advance of (someone or something) expr. (biri/bir şey) öncesinde
in advance of (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) ötesinde/ilerisinde
Colloquial
in advance adv. avans olarak
in advance expr. önden
tia (thanks in advance) expr. şimdiden teşekkürler
tia (thanks in advance) expr. şimdiden teşekkür ederim
Idioms
be in advance of (someone or something's) time v. zamanının ilerisinde olmak
be in advance of (someone or something's) time v. döneminin ilerisinde olmak
be in advance of (someone or something's) time v. çağının ilerisinde olmak
be in advance of (someone or something's) time v. çağını aşmak
be in advance of (someone or something's) time v. bulunduğu çağdan daha ileride olmak
be in advance of (someone or something's) time v. bulunduğu zamandan daha ileride olmak
be in advance of (someone or something's) time v. bulunduğu dönemden daha ileride olmak
be in advance of (someone or something's) time v. zamanının ilerisinde olmak
be in advance of (someone or something's) time v. çağının ilerisinde olmak
be in advance of (someone or something's) time v. döneminin ilerisinde olmak
be in advance of your time v. zamanının ilerisinde olmak
be in advance of your time v. çağının ilerisinde olmak
be in advance of your time v. döneminin ilerisinde olmak
be in advance of (someone or something's) time v. çağının ilerisinde olmak
be in advance of (someone or something's) time v. zamanının ilerisinde olmak
be in advance of your time v. çağının/zamanının ötesinde olmak
be in advance of your time v. çağının/zamanının ilerisinde olmak
be in advance of (someone's or something's) time v. zamanının ilerisinde olmak
be in advance of (someone's or something's) time v. döneminin ilerisinde olmak
be in advance of (someone's or something's) time v. çağının ilerisinde olmak
be in advance of (someone's or something's) time v. çağını aşmak
be in advance of (someone's or something's) time v. bulunduğu çağdan daha ileride olmak
pay (for something) in advance v. (bir şeyi) önden ödemek
pay (for something) in advance v. (bir şey için) önden ödeme yapmak
Speaking
thanks for your answer in advance expr. cevabınız için şimdiden teşekkür ederim
thanks for your answer in advance expr. cevabın için şimdiden teşekkürler
thanks for your answer in advance expr. cevabınız için şimdiden teşekkürler
thanks for your answer in advance expr. cevabın için şimdiden teşekkür ederim
thank you for your answer in advance expr. cevabınız için şimdiden teşekkürler
thank you for your answer in advance expr. cevabın için şimdiden teşekkürler
thank you for your answer in advance expr. cevabınız için şimdiden teşekkür ederim
thank you for your answer in advance expr. cevabın için şimdiden teşekkür ederim
thanks in advance for your interest expr. ilginiz için şimdiden teşekkürler
thank you in advance for your interest expr. ilginiz için şimdiden teşekkürler
thank you in advance for your interest expr. ilginize şimdiden teşekkür ederim
thanks in advance for your interest expr. ilginiz için şimdiden teşekkür ederim
thank you in advance for your interest expr. ilginiz için şimdiden teşekkür ederim
thanks in advance for your interest expr. ilginize şimdiden teşekkür ederim
thanks in advance for your interest expr. ilginize şimdiden teşekkürler
thank you in advance for your interest expr. ilginize şimdiden teşekkürler
it is essential to book in advance expr. önceden rezervasyon esastır
thank you in advance expr. şimdiden teşekkürler
thanks in advance expr. şimdiden teşekkür ederiz
thanks in advance for your courtesy expr. şimdiden nezaketiniz için teşekkür ederiz
thanks in advance expr. şimdiden teşekkür ederim
thank you in advance expr. sana şimdiden teşekkür ederim
thank you in advance expr. şimdiden teşekkür ederim
Trade/Economic
in advance payment n. avans ödeme
payment in advance n. avans ödemesi
payment in advance n. avans
payment in advance n. alelhesap ödeme
tax in advance n. avans vergi
revenue collected in advance and accrued expenses payable in next months n. gelecek aylara ait gelir-gider toplamları
revenue collected in advance relevant to periods further than one year n. gelecek yıllara ait gelirler
revenue collected in advance and accrued expenses payable n. gelecek yıllara ait gelir ve gider toplamları
revenue collected in advance relevant to coming months n. gelecek aylara ait gelirler
net in advance n. nakit peşin ödeme
in advance payment n. önceden ödeme
payment in advance n. ön ödeme
rent received in advance n. önceden tahsil edilmiş kira
cash in advance n. peşin ödeme
rent in advance n. peşin kira
cash in advance n. peşin para
payable in advance n. peşin ödeme
revenue collected-in advance n. peşin elde edilmiş gelir
payment in advance n. peşin ödeme
tax in advance n. peşin vergi
payable in advance n. vadenin başında ödenecek
in advance adj. peşinen
spent in advance adj. peşin harcanan
payable in advance adj. vade başında ödenebilir
in advance adv. avans olarak