Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kısa zaman | short time n. | ||
He wrote this book in a very short time, spending just two weeks working on it. O bu kitabı onun üzerinde sadece iki hafta harcayarak çok kısa zamanda yazdı. More Sentences |
||||
General | kısa zaman | jiffy n. | ||
General | kısa zaman | little n. | ||
General | kısa zaman | while n. | ||
General | kısa zaman | short meter n. |