Turc | Anglais | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | karşı karşıya kalmak | be faced with v. | ||
It remains to be seen what kind of picture we will be faced with in the end. Sonunda nasıl bir tabloyla karşı karşıya kalacağımızı göreceğiz. More Sentences |
||||
General | karşı karşıya kalmak | be confronted v. | ||
He is confronted by many difficulties. Birçok zorlukla karşı karşıya kaldı. More Sentences |
||||
General | karşı karşıya kalmak | come up against v. | ||
General | karşı karşıya kalmak | encounter v. | ||
General | karşı karşıya kalmak | come up against somebody/something v. | ||
General | karşı karşıya kalmak | face with v. | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | karşı karşıya kalmak | come in v. | ||
Phrasals | karşı karşıya kalmak | fall on v. | ||
Phrasals | karşı karşıya kalmak | fall upon v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | karşı karşıya kalmak | bring up against v. |