kefaletle

Sens de "kefaletle" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	kefaletle	on bail adv.
Tom has to wear an ankle monitor bracelet while he's out on bail. Tom kefaletle dışarıdayken bileklik takmak zorunda. More Sentences

Sens de "kefaletle" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 55 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	kefaletle serbest bırakmak	release on bail v.
Tom has been released on bail. Tom kefaletle serbest bırakıldı. More Sentences
2	General	kefaletle serbest bırakılmış	bailed adj.
Dan bailed Matt and Linda out. Dan, Matt ve Linda'yı kefaletle serbest bıraktırdı. More Sentences
Common Usage
3	Common Usage	kefaletle serbest bırakmak	bail v.
General
4	General	kefaletle serbest bırakma	parole n.
5	General	kefaletle serbest kalma	cow bail n.
6	General	kefaletle serbest bırakmak	allow bail v.
7	General	kefaletle serbest bıraktırmak	bail out v.
8	General	kefaletle serbest bırakmak	admit to bail v.
9	General	kefaletle serbest bırakmak	parole v.
10	General	kefaletle salıvermek	release on bail v.
11	General	kefaletle serbest bırakmak	grant bail v.
12	General	kefaletle serbest bıraktırmak	bail v.
13	General	kefaletle serbest bırakmak	bail out v.
14	General	birini kefaletle serbest bırakmak	release somebody on bail v.
Idioms
15	Idioms	kefaletle serbest kalmış durumdayken şartlara uymayıp firar etmek	jump one's bail v.
16	Idioms	kefaletle hapisten çıkarmak	bail out of jail v.
17	Idioms	kefaletle hapisten çıkarmak	bail someone out of jail v.
18	Idioms	kefaletle hapisten çıkarmak	bail someone out v.
19	Idioms	(birini) kefaletle hapisten kurtarmak	bail (one) out of jail v.
20	Idioms	kefaletle bırakılmış	out on bail expr.
21	Idioms	kefaletle hapisten kurtulmuş	out on bail expr.
22	Idioms	kefaletle tahliye edilmiş	out on bail expr.
Speaking
23	Speaking	kefaletle çıktı	he got out on parole expr.
Trade/Economic
24	Trade/Economic	kefaletle serbest bırakma	parole n.
25	Trade/Economic	kefaletle tahliye	release on bail n.
26	Trade/Economic	kefaletle serbest bıraktırmak	bail out v.
27	Trade/Economic	kefaletle serbest bırakmak	bail out v.
Law
28	Law	kefaletle salıverme	release on bail n.
29	Law	kefaletle tahliye olunur suç	bailable offense n.
30	Law	kefaletle tahliye etme	bailment n.
31	Law	kefaletle serbest bırakılan birinin mahkeme huzuruna çıkmaması	skip bail n.
32	Law	kefaletle serbest bırakılma	release on bail n.
33	Law	kefaletle serbest bırakılan birinin mahkeme huzuruna çıkmaması	jump bail n.
34	Law	kefaletle tahliye	bail n.
35	Law	kefaletle tahliye	release on bail n.
36	Law	kefaletle tahliye edilme	bail n.
37	Law	kefaletle tahliye etme	release on bail n.
38	Law	kefaletle tahliye edilmeye uygun suç	bailable offense n.
39	Law	kefaletle serbest bırakma	release on bail n.
40	Law	kefaletle serbest bırakma	replevin n.
41	Law	ağır suçtan yargılanan kişinin yargılandığı süre boyunca kefaletle bırakılamaz şekilde hapiste kalması	preventive detention n.
42	Law	kefaletle salıverilmek	be released on bond v.
43	Law	kefaletle tahliyesini sağlamak	bail v.
44	Law	mali kefaletle bağlamak	bind over v.
45	Law	kefaletle tahliye ettirmek	bail out v.
46	Law	mali kefaletle bağlamak	bind down v.
47	Law	kefaletle serbest bırakmak	bail out v.
48	Law	kefaletle tahliye etmek	let out on bail v.
49	Law	kefaletle serbest bırakılmak	be released on bond v.
50	Law	kefaletle kurtulmak	be out on bail v.
51	Law	kefaletle kurtarmak	bail out v.
52	Law	(birini) kefaletle serbest bırakmak	replevy v.
53	Law	kefaletle serbest bırakılmış	bailed adj.
54	Law	kefaletle serbest bırakılamayan	unbailable adj.
55	Law	kefaletle tahliye olamayan	unbailable adj.