lending - Turc Anglais Dictionnaire

lending

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "lending" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 4 résultat(s)

Anglais Turc
General
lending n. ödünç verme
Trade/Economic
lending n. borç verme
lending n. ikraz
Law
lending n. ödünç verme

Sens de "lending" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 66 résultat(s)

Anglais Turc
Trade/Economic
lending rate n. kredi faizi oranı
Lending rates generally consist of the average rate charged on loans granted by reporting banks.
Kredi faiz oranları genellikle bildiren bankalarca verilen kredilere uygulanan ortalama orandır.

More Sentences
General
lending society n. kredi kurumu
public lending rights n. genel ödünç verme hakları
agricultural lending n. tarım borçları
lending library n. dışarıya ödünç kitap veren kitaplık
lending library n. kiralama kütüphanesi
Speaking
thank you for lending me the book expr. kitabı ödünç verdiğiniz için teşekkür ederim
Trade/Economic
minimum lending rate n. asgari ödünç verme oranı
bank’s lending policies n. bankanın kredilendirme politikası
connected lending n. bağlantılı kredi
lending bank n. borç veren banka
lending institution n. borç para veren kurum
borrowing and lending relationship n. borç alacak ilişkisi
lending rate n. borç verme oranı
on-lending n. borcun ikrazı
lending conditions n. borç verme koşulları
subprime lending n. düşük gelirlilere yüksek faizli kredi
second chance lending n. düşük gelirlilere yüksek faizli kredi
overnight borrowing and lending rates n. gecelik vadede borçlanma ve borç verme faiz oranları
overnight lending rate n. gecelik borç verme oranı
overnight lending rate n. gecelik borç verme faizi
overnight lending rate n. gecelik borçlanma faiz oranı
specialised lending n. ihtisas kredisi
specialized lending n. ihtisas kredisi
truth in lending act (tila) n. kredide gerçek beyan kanunu
retail lending n. kişilere verilen borçlar
subprime lending n. kredi geçmişi olumsuz olan kişilere sağlanan yüksek vadeli krediler
lending office n. kredi şubesi
lending limit n. kredi sınırı
truth-in-lending act n. kredilerde doğru bilgilendirme kanunu
lending limit n. kredi limiti
lending policy n. kredi politikası
lending limit n. kredi tavanı
second chance lending n. kredi geçmişi olumsuz olan kişilere sağlanan yüksek vadeli krediler
lending rate n. kredi faizi
truth-in-lending act n. kredide gerçek beyan kanunu
securities lending n. menkul kıymet ödünç işlemleri
securities lending n. menkul kıymet ödünç işlemleri
lending limit n. ödünç verme sınırı
lending potential n. ödünç verme potansiyeli
stock lending n. ödünç hisse senedi işlemleri
lending ratio n. yatırın oranı
floating lending rate n. yüzen borç oranı
lending institution n. kredi kuruluşu
Law
money lending n. faizle ödünç para verme
lending to the public n. kamuya ödünç verme
lending for use n. kullanım ödüncü
lending right n. ödünç verme hakkı
Politics
stepped-up lending n. artırılmış kredi verme faaliyetleri
concessional lending capacity n. ayrıcalıklı kredi verme kapasitesi
lending instrument n. borç verme aracı
concessional lending n. imtiyazlı kredi
imf lending n. imf'nin borç vermesi
imf's lending and conditionality framework n. imf'nin kredi verme ve koşulsallık çerçevesi
lending facilities n. kredi kolaylığı
lending program n. kredi verme programı
lending market n. kredi piyasası
lending of last resort operations n. son mercii kredi işlemleri
concessional lending n. tavizli kredi
fresh lending n. yeni kredi verilmesi
domestic lending n. yurtiçi krediler
foreign lending v. dışarıya kredi vermek
Librarianship
public lending right n. kamuya ödünç verme hakkı
public lending right n. yazarların kitapları halk kütüphanesinden ödünç alındığında ücret alma hakkı
plr (public lending right) abrev. genel ödünç verme hakları
Abbreviation
nllst (national lending library for science and technology) n. ulusal bilim ve teknoloji kütüphanesi