lightning - Turc Anglais Dictionnaire

lightning

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "lightning" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 12 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
lightning n. yıldırım
Lightning does sometimes strike the same place twice.
Yıldırım bazen aynı yere iki kez düşer.

More Sentences
lightning n. şimşek
I heard the thunder, but did not see the lightning.
Gök gürültüsünü duydum ama şimşeği görmedim.

More Sentences
General
lightning n. şimşek
Lightning is an electrical phenomenon.
Şimşek, elektriksel bir olaydır.

More Sentences
lightning n. yıldırım
Tom was struck by lightning.
Tom yıldırım tarafından çarpıldı.

More Sentences
lightning n. şimşek çakması
Lightning can occur during a storm.
Fırtına sırasında şimşek çakabilir.

More Sentences
Technical
lightning n. şimşek
Life consists of rain and sunshine, of snow and heat, of thunder and lightning, and of winter and summer.
Hayat yağmur ve güneş ışığı, kar ve ısı, gök gürültüsü ve şimşek ve de kış ve yazdan oluşur.

More Sentences
lightning n. yıldırım
Lightning hit that tower.
O kuleye yıldırım düştü.

More Sentences
Geography
lightning n. yıldırım
Tom's barn was struck by lightning twice last year.
Tom'un ahırı geçen sene iki kez yıldırım tarafından çarpıldı.

More Sentences
Meteorology
lightning n. şimşek
The thunderstorm produced a lot of lightning.
Gök gürültülü fırtına çok fazla şimşek üretti.

More Sentences
lightning n. yıldırım
More than 300 reindeer were killed by a lightning strike in Norway.
Norveç'te 300'den fazla geyik, bir yıldırım tarafından öldürüldü.

More Sentences
General
lightning v. şimşek çakmak
lightning adj. şimşek gibi

Sens de "lightning" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 302 résultat(s)

Anglais Turc
General
lightning rod n. paratoner
This building has a lightning rod.
Bu binada paratoner var.

More Sentences
lightning flash n. şimşek
What is the difference between a lightning bolt and a lightning flash?
Bir yıldırımla bir şimşek arasındaki fark nedir?

More Sentences
lightning bug n. ateş böceği
The difference between the right word and almost the right word is the difference between lightning and the lightning bug.
Doğru kelime ve doğruya yakın kelime arasındaki fark şimşek ve ateş böceği arasındaki farktır.

More Sentences
lightning strike n. yıldırım çarpması
I swear that it is true, or may lightning strike me down.
Doğru olduğuna yemin ederim, yoksa yıldırım çarpabilir.

More Sentences
lightning strike n. yıldırım düşmesi
Lightning struck his house.
Evine yıldırım düştü.

More Sentences
lightning flash v. şimşek çakmak
The dog hid under the bed whenever lightning flashed.
Ne zaman şimşek çaksa köpek yatağın altına saklandı.

More Sentences
struck by lightning adj. yıldırım çarpmış
He has been struck by lightning three times.
Ona üç kez yıldırım çarptı.

More Sentences
like lightning adv. yıldırım gibi
A heart attack often comes like lightning from a blue sky.
Kalp krizi genellikle mavi gökyüzünden yıldırım gibi gelir.

More Sentences
like lightning adv. şimşek gibi
A heart attack often comes like lightning from a blue sky.
Bir kalp krizi çoğunlukla mavi gökyüzünden gelen bir şimşek gibi gelir.

More Sentences
Colloquial
white lightning n. kaçak içki
The old man had been making white lightning for 50 years.
O yaşlı adam elli yıldır kaçak içki imal etmekteydi.

More Sentences
faster than lightning adj. şimşekten daha hızlı
Those jets were faster than lightning.
O jetler şimşekten daha hızlıydı.

More Sentences
Idioms
fast as lightning adj. şimşek gibi hızlı
I ran as fast as lightning.
Şimşek gibi hızlı koştum.

More Sentences
quick as lightning expr. çabucak
Quick as lightning, he solved the problem.
Problemi çabucak çözdü.

More Sentences
quick as lightning expr. şimşek gibi
Quick as lightning, he solved the problem.
Şimşek gibi hızlı, sorunu çözdü.

More Sentences
at lightning speed expr. yıldırım hızında
Everything happened at lightning speed.
Her şey yıldırım hızıyla oldu.

More Sentences
Technical
lightning rod n. paratoner
This building has a lightning rod.
Bu bina bir paratonere sahip.

More Sentences
General
streak of lightning n. yıldırım
meteo lightning n. yıldırım
bolt of lightning n. yıldırım
streak of lightning n. şimşek
lightning rod n. yıldırımlık
lightning detector n. şimşek ölçer
lightning bug n. yıldızböceği
lightning bug n. ateşböceği
lightning effect n. şimşek efekti
lightning conductor n. paratoner
lightning recorder n. şimşek kaydedicisi
heat lightning n. şimşek
lightning rod n. yıldırımsavar
lightning conductor n. yıldırımlık
lightning conductor n. yıldırımsavar
streak of lightning n. yıldırım düşmesi
lightning strike n. küçük çaplı grev
stroke of lightning n. yıldırım düşmesi
lightning protection n. yıldırımdan koruma
lightning protection n. yıldırımdan korunma
lightning arrester n. yıldırım tutucu
lightning strike n. şimşek çakması
white lightning n. boş veya saçma konuşmalar, fikirler
white lightning n. saçmalık
white lightning n. anlamsızlık
white lightning n. ay ışığı
white lightning n. mehtap
lightning glance n. anlık delici bakış
summer lightning n. gök gürültüsüz şimşek
be struck by lightning v. üzerine yıldırım düşmek
be struck by lightning v. üzerlerine yıldırım düşmek
like a streak of lightning adv. şimşek gibi
with lightning speed adv. yıldırım hızı ile
like lightning adv. çok çabuk
like greased lightning adv. süratle
like greased lightning adv. hızla
like a lightning adv. hızla
like a lightning adv. süratle
ltg (lightning) abrev. şimşek
ltg (lightning) abrev. yıldırım
Proverb
lightning never strikes in the same place twice aynı dert kişinin başına iki kez gelmez
lightning does not strike twice yıldırım aynı yere iki kere düşmez
lightning does not strike twice yıldırım aynı yere iki kez düşmez
lightning does not strike twice aynı nehirde iki kez yüzülmez
lightning never strikes twice yıldırım aynı yere iki kere düşmez
lightning never strikes twice yıldırım aynı yere iki kez düşmez
lightning never strikes twice aynı nehirde iki kez yüzülmez
lightning doesn't strike twice yıldırım aynı yere iki kere düşmez
lightning doesn't strike twice yıldırım aynı yere iki kez düşmez
lightning doesn't strike twice aynı nehirde iki kez yüzülmez
lightning never strikes (the same place) twice yıldırım aynı yere iki kere düşmez
lightning never strikes (the same place) twice yıldırım aynı yere iki kez düşmez
lightning never strikes (the same place) twice aynı nehirde iki kez yüzülmez
lightning never strikes twice in the same place yıldırım aynı yere iki kere düşmez
lightning never strikes twice in the same place yıldırım aynı yere iki kez düşmez
lightning never strikes twice in the same place aynı nehirde iki kez yüzülmez
Colloquial
white lightning n. yasadışı üretilen içki
like greased lightning expr. çok hızlı bir şekilde
like greased lightning expr. hızla
like greased lightning expr. jet gibi
like greased lightning expr. şimşek hızıyla
like greased lightning expr. şimşek gibi
like greased lightning expr. şimşek gibi
like greased lightning expr. yıldırım gibi
Idioms
lightning rod [us] n. günah keçisi
a lightning rod for something [us] n. bir şeyin günah keçisi
lightning rod [us] n. eleştiri oklarının hedefi olan kişi
a lightning rod for something [us] n. bir konuda eleştiri oklarının hedefi olan kişi
lightning rod [us] n. şamar oğlanı
a lightning rod for something [us] n. bir konuda şamar oğlanı olan kişi
a lightning rod n. günah keçisi
lightning in a bottle n. imkansızı başarma
lightning in a bottle n. zoru başarma
lightning in a bottle n. önemli bir başarıya imza atma
lightning in a bottle n. ağzıyla kuş tutma
lightning in a bottle n. deveye hendek atlatma
capture lightning in a bottle [us] v. imkansızı başarmak
capture lightning in a bottle [us] v. büyük bir başarı elde etmek
capture lightning in a bottle [us] v. önemli bir başarıya imza atmak
capture lightning in a bottle [us] v. zoru başarmak
catch lightning in a bottle v. imkansızı başarmak
catch lightning in a bottle v. büyük bir başarı elde etmek
catch lightning in a bottle v. önemli bir başarıya imza atmak
catch lightning in a bottle v. zoru başarmak
ride the lightning v. elektrikli sandalyede/sandalye ile idam edilmek
go like lightning v. şimşek gibi gitmek
go like lightning v. yıldırım gibi gitmek
go like lightning v. çok hızlı olmak
go like lightning v. ışık hızıyla hareket etmek
go like lightning v. çabuk olmak
fast as lightning adj. ok gibi hızlı
(as) fast as greased lightning adj. çok hızlı
(as) fast as greased lightning adj. fırtına gibi
(as) fast as greased lightning adj. yıldırım gibi
(as) fast as greased lightning adj. ışık hızında
(as) fast as greased lightning adj. ok gibi
(as) fast as greased lightning adj. şimşek gibi
faster than greased lightning adj. fırtına gibi
faster than greased lightning adj. yıldırım gibi
faster than greased lightning adj. ışık hızında
faster than greased lightning adj. ok gibi
faster than greased lightning adj. şimşek gibi
faster than greased lightning adj. aşırı hızlı
faster than greased lightning adj. inanılmaz derecede hızlı
faster than a cat lapping chain lightning adv. yıldırım gibi
faster than a cat lapping chain lightning adv. rüzgar gibi
faster than a cat lapping chain lightning adv. ok gibi
faster than a cat lapping chain lightning adv. ışık hızıyla
faster than a cat lapping chain lightning adv. vın diye
faster than a cat lapping chain lightning adv. aşırı hızlı
(as) fast as greased lightning adv. bir çırpıda
(as) fast as greased lightning adv. çabucak
(as) fast as greased lightning adv. fırtına gibi
(as) fast as greased lightning adv. hızla
(as) fast as greased lightning adv. ışık hızıyla
faster than greased lightning adv. fırtına gibi
faster than greased lightning adv. yıldırım gibi
faster than greased lightning adv. ışık hızında
faster than greased lightning adv. ok gibi
faster than greased lightning adv. şimşek gibi
faster than greased lightning adv. inanılmaz bir hızla
faster than greased lightning adv. çabucak
faster than greased lightning adv. son hız
faster than greased lightning adv. çarçabuk
like catching lightning in a bottle expr. ağzıyla kuş tutmak gibi
as quick as greased lightning expr. bir çırpıda
as swift as lightning expr. bir çırpıda
quick as greased lightning expr. bir çırpıda
swift as lightning expr. bir çırpıda
like catching lightning in a bottle expr. deveye hendek atlatmak gibi
swift as lightning expr. çabucak
as swift as lightning expr. çabucak
as quick as greased lightning expr. çabucak
as quick as lightning expr. çok hızlı
quick as greased lightning expr. çabucak
as fast as lightning expr. çok hızlı
fast as lightning expr. çok hızlı
quick as greased lightning expr. hızla
as quick as greased lightning expr. fırtına gibi
quick as lightning expr. hızla
like greased lightning expr. hızla
as quick as lightning expr. jet gibi
like greased lightning expr. jet gibi
like hell and high lightning expr. jet gibi
as fast as lightning expr. ok gibi hızlı
as fast as lightning expr. şimşek gibi hızlı
as quick as lightning expr. şimşek kadar hızlı
as quick as greased lightning expr. şipşak
as swift as lightning expr. şipşak
like greased lightning expr. son sürat
like hell and high lightning expr. şimşek gibi
quick as greased lightning expr. şipşak
swift as lightning expr. şipşak
like greased lightning expr. şimşek gibi
as quick as lightning expr. şimşek gibi
quick as greased lightning expr. şimşek gibi
like hell and high lightning expr. son sürat
faster than a cat lapping chain lightning expr. son hızla
faster than a cat lapping chain lightning expr. son hız
faster than a cat lapping chain lightning expr. aşırı hızlı
faster than a cat lapping chain lightning expr. fırtına gibi
faster than a cat lapping chain lightning expr. şimşek gibi
at lightning speed expr. yıldırım gibi
at lightning speed expr. rüzgar gibi
at lightning speed expr. ok gibi
at lightning speed expr. ışık hızıyla
at lightning speed expr. vın diye
at lightning speed expr. aşırı hızlı
at lightning speed expr. hızla
at lightning speed expr. hızlıca
at lightning speed expr. çabucak
with lightning speed expr. yıldırım gibi
with lightning speed expr. rüzgar gibi
with lightning speed expr. ok gibi
with lightning speed expr. ışık hızıyla
with lightning speed expr. vın diye
with lightning speed expr. aşırı hızlı
with lightning speed expr. hızla
with lightning speed expr. hızlıca
with lightning speed expr. çabucak
at lightning speed expr. ışık hızında
at lightning speed expr. rüzgar hızında
at lightning speed expr. yıldırım gibi
at lightning speed expr. rüzgar gibi
at lightning speed expr. ok gibi
at lightning speed expr. vın diye
at lightning speed expr. aşırı hızlı
at lightning speed expr. hızla
at lightning speed expr. hızlıca
at lightning speed expr. çabucak
with lightning speed expr. ışık hızıyla
with lightning speed expr. yıldırım hızıyla
with lightning speed expr. rüzgar hızıyla
with lightning speed expr. yıldırım gibi
with lightning speed expr. rüzgar gibi
with lightning speed expr. ok gibi
with lightning speed expr. vın diye
with lightning speed expr. aşırı hızlı
with lightning speed expr. hızla
with lightning speed expr. hızlıca
with lightning speed expr. çabucak
lightning fast expr. yıldırım gibi
lightning fast expr. aşırı hızlı
lightning fast expr. yıldırım hızında
lightning fast expr. ışık hızında
lightning fast expr. şimşek gibi
lightning quick expr. yıldırım gibi
lightning quick expr. aşırı hızlı
lightning quick expr. yıldırım hızında
lightning quick expr. ışık hızında
lightning quick expr. şimşek gibi
Speaking
the lightning flashed and the thunder roared expr. şimşek çaktı ve gök gürledi
Trade/Economic
lightning strike n. ani grev
damage by lightning n. yıldırım hasarı
Insurance
damage by lightning n. yıldırım hasarı
Technical
lightning arrester n. elektronik cihazları yıldırımdan korumak üzere kullanılan bir cihaz
lightning arrester n. elektronik aygıtları yıldırımdan koruyan alet
lightning rod n. franklin çubuğu
lightning attractor n. franklin çubuğu
heat lightning n. gök gürültüsüz şimşek
general lightning services n. genel aydınlatma hizmetleri
lightning conductor n. paratoner
lightning arrester n. paratoner
lightning-conductor n. paratoner iniş teli
meteo lightning n. şimşek
lightning rod n. yakalama ucu
lightning attractor n. yakalama ucu
lightning generator n. yıldırım jeneratörü
lightning protection components n. yıldırıma karşı koruma bileşenleri
lightning-conductor n. yıldırımlık iniş teli
lightning protection earth n. yıldırımlık topraklaması
lightning protection n. yıldırım koruması
lightning protection n. yıldırımdan korunma
lightning arrester n. yıldırımlık
lightning conductor n. yıldırımsavar
lightning conductor n. yıldırımlık
lightning arrester n. yıldırım siperi
lightning protection components n. yıldırımdan korunma bileşenleri
lightning attractor n. (yıldırım) yakala ucu
lightning switch n. yıldırımdan korunma anahtarı
lightning rod n. yıldırımlık
lightning rod n. (yıldırım) yakala ucu
lightning impulse test n. yıldırım ani darbe deneyi
lightning rod n. yıldırımsavar
attract lightning v. yıldırım çekmek
Computer
lightning bolt n. şimşek işareti
Electric
lightning generator n. yıldırım jeneratörü
Television
lightning arrestor n. anteni yıldırım çarpmasından korumak için topraklama teline bağlı olan kıvılcım atlama aralığı
Textile
thunder-and-lightning adj. kontrast/şaşırtıcı renkleri olan (giysi)
Construction
protection of structures against lightning n. yapıların yıldırımdan korunması
lightning protection system n. yıldırımdan korunma sistemi
lightning protection earth n. yıldırım koruma topraklaması
Veterinary
lightning stroke n. at, sığır, koyun gibi hayvanların yıldırım düşmesi sonucu ani ölümü
Astronomy
lightning hurler n. jüpiter'in lakabı
Zoology
lightning bug n. ateş böceği
Environment
strike of lightning n. yıldırım çarpması
Geography
bolt of lightning n. yıldırım
Meteorology
chain lightning n. çatal şimşek
stellar lightning n. çatallı şimşek
sheet lightning n. çarşaf şimşek
forked lightning n. çatal şimşek
streak lightning n. çubuk şimşek
lightning storm n. gök gürültülü sağanak
heat lightning n. ısı şimşeği
beaded lightning n. inci gerdanlık şimşeği
pearl-necklace lightning n. inci gerdanlık şimşek
dark lightning n. koyu şimşek
rocket lightning n. roket şimşek
ribbon lightning n. şerit şimşek
lightning recorder n. şimşek yazıcısı
lightning recorder n. şimşek kaydedici
lightning storm n. şimşek fırtınası
ball lightning n. top şimşek
zigzag lightning n. zikzak şimşek
reverse lightning n. ters yıldırım
reverse lightning n. mavi jet
reverse lightning n. büyük fırtına bulutlarında meydana gelen mavi koni şeklindeki yıldırım boşalımı
dry lightning [us] n. yağmursuz gök gürültülü fırtına sonucu oluşan şimşek çakması
Military
lightning war n. yıldırım harbi
lightning protection n. yıldırımdan korunma
Chess
lightning chess n. her hamlenin on saniye gibi çok kısa bir sürede tamamlanması gereken satranç türü
Cinema
lightning effect n. şimşek efekti
lightning effect n. şimşek etkisi
Slang
lightning rod n. bir şirkette bazı tehlikeli değişiklikleri başlatan kişi
greased lightning n. sert içki
Star Wars
force lightning n. güç yıldırımı