limits - Turc Anglais Dictionnaire

limits

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "limits" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 5 résultat(s)

Anglais Turc
General
limits n. sınırlar
The mutual recognition procedure has shown its limits.
Karşılıklı tanıma prosedürü sınırlarını göstermiştir.

More Sentences
Trade/Economic
limits n. limitler
Firstly, is he considering specific limits for the percentage of water which can be added?
Öncelikle, eklenebilecek su yüzdesi için belirli limitler düşünüyor mu?

More Sentences
Automotive
limits n. sınırlar
On the contrary, it limits the exercise of power of the future Union.
Aksine, gelecekteki Birliğin yetki kullanımını sınırlar.

More Sentences
General
limits n. çerçeve
limits n. hudut hatları

Sens de "limits" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 197 résultat(s)

Anglais Turc
General
city limits n. şehrin sınırları
Tom doesn't actually live within Boston city limits.
Tom aslında Boston şehri sınırları içinde yaşamıyor.

More Sentences
push the limits v. sınırlarını zorlamak
Tom likes to push the limits.
Tom sınırları zorlamayı sever.

More Sentences
Insurance
geographical limits n. coğrafi sınırlar
I should like to conclude by looking beyond the impending enlargement, beyond its historical and geographical limits.
Yaklaşan genişlemenin ötesine, tarihi ve coğrafi sınırlarının ötesine bakarak sonuca varmak istiyorum.

More Sentences
Technical
noise limits n. gürültü sınırları
They all meet the ineffective noise limits proposed by the Council.
Hepsi Konsey tarafından önerilen etkisiz gürültü sınırlarını karşılıyor.

More Sentences
General
acceptable tolerance limits n. kabul edilebilir sapma sınırları
class limits n. sınıf sınırları
confidence limits n. güven sınırları
tolerance limits n. tolerans limitleri
tolerance limits n. hoşgörü sınırları
off-limits area n. hudut dışı alan
authorization limits n. yetki limitleri
authority limits n. yetki limitleri
tolerance limits n. tolerans sınırları
city limits n. yerleşim yerinin sınırları
prison limits n. hapishane sınırları
narrow the limits v. sınırları daraltmak
push the limits v. şartları zorlamak
push the limits v. sınırları zorlamak
overstep the limits of v. -in sınırlarını aşmak
push the limits v. limitleri zorlamak
live within one's limits v. kendi olanaklarının dahilinde yaşamak
know no limits v. sınır tanımamak
cross the limits v. sınırları aşmak
exceed the limits v. sınırları aşmak
get beyond the limits v. sınırları aşmak
push one's personal limits v. sınırlarını zorlamak
enforce limits v. sınır koymak
push to the limits v. sınırları zorlamak
off limits adj. yasak bölge
off-limits adj. taahhüt kapsamı dışı
off-limits adj. sınır dışı
off-limits adj. girilmesi yasak
off-limits adj. girilmez
off-limits adj. yasaklanmış
off-limits adj. kullanılması yasak (madde)
off-limits adj. tüketilmesi yasak (madde)
off-limits adj. müdahale edilmeyen
off-limits adj. dikkate alınmayan
off-limits adj. (hakkında) konuşulmayan
off-limits adj. bahsedilmeyen
off-limits adj. (asker) bazı kişilerce kullanılması yasak olan
off-limits adj. (asker) bazı kişilerce himaye edilmesi yasak olan
off-limits adj. (asker) bazı kişilerce gidilmesi yasak olan
off-limits adj. müdahale edilmeyen
off-limits adj. dikkate alınmayan
off-limits adj. (hakkında) konuşulmayan
off-limits adj. bahsedilmeyen
within limits adv. belli bir dereceye kadar
within limits adv. belli sınırlar içinde
by pushing our limits adv. şartlarımızı zorlayarak
off limits adv. yönetmeliklerle girilmesi yasaklanmış bir alanda
Phrases
within the limits of the law expr. kanunlar çerçevesinde
within the limits of expr. sınırları dahilinde
within the limits of expr. sınırlarında
within the limits of the law expr. yasalar çerçevesinde
stay within your limits expr. haddini bil
stay within your limits expr. sınırlarını bil
Proverb
love has no limits aşk sınır tanımaz
Colloquial
live beyond one's limits v. kendi olanaklarının ötesinde yaşamak
within limits expr. belli sınırlar içinde
within limits expr. belli bir dereceye kadar
within limits expr. bir noktaya kadar
off limits expr. yasak bölge
Speaking
there's no limits anymore expr. artık sınır falan kalmadı
I know my limits expr. ben sınırlarımı biliyorum
overstraining our limits expr. şartlarımızı zorlayarak
Trade/Economic
electrical equipment designed for use within certain voltage limits n. belirli gerilim sınırları dahilinde kullanılmak üzere tasarlanmış elektrikli teçhizat
operating limits n. çalışma sınırları
limits of floating n. dalgalanma sınırları
table of the limits n. limit tablosu
table of the limits n. plen tablosu
limits of liability n. sorumluluk sınırları
liability limits n. sorumluluk sınırları
limits of taxation n. vergilendirme sınırları
Law
maximum limits of interest on credits n. azami kredi faiz oranları
restriction to limits n. göz hapsi
within the limits of law expr. kanun dairesinde
Politics
within the limits of its power n. yetkileri dahilinde
within the limits of the powers conferred by this treaty expr. işbu anlaşmanın verdiği yetkiler dahilinde
within the limits of the powers conferred by this treaty expr. işbu antlaşmanın verdiği yetkiler dahilinde
Insurance
territorial limits n. coğrafi sınırlar
table of limits n. limit tablosu
territorial limits n. sigortanın yürürlükte olduğu coğrafi sınırlar
geographical limits n. sigortanın faaliyet gösterdiği coğrafi sınırlar
Technical
atteberg limits n. atteberg limitleri
parting limits n. ayırma kısıtları
lower and upper limits n. alt ve üst sınırlar
electrical equipment designed for use within certain voltage limits n. belirli gerilim sınırları dahilinde kullanılmak üzere tasarlanmış elektrikli teçhizat
limits and methods of measurement of radio disturbance characteristics of information technology equipment n. bilgi teknolojisi cihazlarının radyo-frekans bozulma karakteristiklerini ölçme yöntemleri ve sınır değerleri
formability limits n. biçimlenebilirlik kısıtları
operating limits n. çalışma sınırları
operating limits n. çalışma koşulları
control limits n. denetim sınırları
dimensional limits of circular conductors n. dairesel iletkenlerin boyut sınırları
short-circuit temperature limits of electric cables n. elektrik kablolarının kısa devre sıcaklık sınırları
electrical resistance limits n. elektrik direnç sınırları
slope limits n. eğim sınırları
explosion limits of gases and vapours n. gazların ve buharların patlama sınırları
limits of surface irregularities of ferrite cores n. ferrit çekirdeklerinin yüzey düzensizliğinin sınırları
compliance with noise limits n. gürültü sınırları ile uyumluluk
limits for harmonic current emissions n. harmonik akım yayınları sınır değerleri
tolerance limits n. hoşgörü sınırları
limits of variation n. istatistik saçılma sınırları
allowable deterioration limits n. kabul edilebilir bozulma sınırları
immiscibility limits n. karışmazlık kısıtları
consistency limits n. kıvam sınırları
positioning limits n. konumlandırma sınırları
permissible exposure limits n. maruziyetin müsaade edilen düzeyleri
permissible limits n. müsaade edilebilir sınır değerler
permissible limits n. müsaade edilebilir sınırlar
limits of error of a measuring instrument n. ölçme aygıtının hata sınırları
ladle chemical ranges and limits n. pota kimyasal aralıkları ve kısıtları
tolerance limits n. pay kısıtları
temperature limits n. sıcaklık sınırları
specification limits n. şartname kısıtları
recommended force limits n. tavsiye edilen kuvvet sınırları
design limits n. tasarım kısıtları
warning limits n. uyarı sınırları
limits of surface irregularities n. yüzey düzgünsüzlüklerinin sınırları
permissible exposure limits n. zin verilebilir maruz kalma limitleri
limits of surface irregularities n. yüzey düzgünsüzlükleri sınırları
permissible exposure limits n. müsaade edilen maruz kalma sınırları
compare between limits v. sınırlar arasında karşılaştırmak
within certain limits expr. belirli limitler içinde
within tolerable limits expr. kabul edilen limitler arasında
Computer
flow limits n. akış sınırları
union with subscript and superscript limits n. altindis ve üstindis sınırlı birleşim
product with subscript and superscript limits n. altindis ve üstindis sınırlı çarpım
intersection with subscript and superscript limits n. altindis ve üstindis sınırlı kesişim
summation with subscript and superscript limits n. altindis ve üstindis sınırlı toplam
union with underscript and overscript limits n. altyazı ve üstyazı sınırlı birleşim
product with underscript and overscript limits n. altyazı ve üstyazı sınırlı çarpım
intersection with underscript and overscript limits n. altyazı ve üstyazı sınırlı kesişim
summation with underscript and overscript limits n. altyazı ve üstyazı sınırlı toplam
operating limits n. çalışma sınırları
storage limits n. depolama sınırları
confidence limits n. güven sınırları
service limits n. hizmet sınırları
limits of variation n. istatistik saçılma sınırları
limits of error of a measuring instrument n. ölçme aygıtının hata sınırları
limits of variation n. saçılma sınırları
class limits n. sınıf sınırları
product with no limits n. sınırsız çarpım
double integral with no limits n. sınırsız iki katlı integral
intersection with no limits n. sınırsız kesişim
summation with no limits n. sınırsız toplam
triple integral with no limits n. sınırsız üç katlı integral
area integral with no limits n. sınırsız alan integrali
volume integral with no limits n. sınırsız hacim integrali
union with no limits n. sınırsız birleşim
large operator with over-script and under-script limits n. üst-yazı ve alt-yazı sınırlı büyük işleç
large operator with superscript and subscript limits n. üstindis ve altindis sınırlı büyük işleç
compare between limits v. sınırlar arasında karşılaştırmak
enforce limits expr. sınırları zorla
Electric
stability limits n. denge sınırları
stability limits n. istikrar sınırları
Construction
atterburg limits n. atterburg limitleri
Automotive
emission limits n. emisyon sınırları
limits of adhesion n. tutunma sınırları
Aeronautic
center of gravity limits n. ağırlık merkezi sınırları
atterberg limits n. atterberg limitleri
input limits n. giriş sınırları
action limits n. hareket limitleri
control limits n. kumanda limitleri
class limits n. sınıf limitleri
true class limits n. sınıf sınırları
Medical
maximum residue limits of veterinary medicinal products in foodstuffs of animal origin n. hayvansal kökenli gıdalarda veteriner ilaçları maksimum kalıntı limitleri
carry-over limits n. kalıntı limitleri
alert limits n. uyarı sınırları
Food Engineering
confidence limits n. güven sınırları
Statistics
modified control limits n. değiştirilmiş denetim sınırları
fiducial limits n. güvenme sınırları
confidence limits n. güven sınırları
tolerance limits n. hoşgörü sınırları
control limits n. kontrol sınırları
control limits n. kontrol grafiği sınırları
probability limits n. olasılık sınırları
probability limits n. olasılık limitleri
non-parametric tolerance limits n. parametre dışı hoşgörü sınırları
compressed limits n. sıkıştırılmış sınırlar
Physics
centre of gravity limits n. ağırlık merkezi değişme sınırları
Chemistry
atterberg consistency limits n. atterberg kıvam limitleri
atterberg limits n. atterberg limitleri
chemical composition limits n. kimyasal bileşim kısıtları
exposure limits n. maruz kalma sınırları
Environment
dose limits for emergency workers n. acil durum boyunca alınabilecek toplam birikimli doz
industrial hygiene association workplace environmental exposure limits n. endüstriyel hijyen birliği i̇şyeri çevresel maruz kalma sınırları
noise limits n. gürültü sınırları
airborne exposure limits n. havadaki radyasyona maruz kalma limiti
Geology
atterberg limits n. atterberg limitleri
consistency limits n. kıvam sınırları
atterberg limits n. kıvam limitleri
Military
environmental limits n. çevresel sınırlamalar
clearance limits n. gabari boyutları
restriction to limits n. göz hapsi
confidence limits n. güvenlik sınırları
off-limits area n. yasak bölge