Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | magical adj. | büyülü | ||
Christmas is a magical time of the year. Noel yılın büyülü bir zamanı. More Sentences |
||||
General | magical adj. | sihirli | ||
They were either the quickest prepared set of accounts in history or something magical happened. Ya tarihin en hızlı hazırlanan hesaplarıydı ya da sihirli bir şey oldu. More Sentences |
||||
General | magical adj. | fevkalade | ||
General | magical adj. | çok güzel | ||
General | magical adj. | sihirsel | ||
General | magical adj. | büyü gibi | ||
Medical | ||||
Medical | magical adj. | majikal | ||
Religious | ||||
Religious | magical adj. | doğaüstü güçler ile ilgili | ||
Religious | magical adj. | sihir ile ilgili | ||
Religious | magical adj. | doğaüstü güçler tarafından meydana getirilmiş |
Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | magical formula n. | sihirli formül | ||
General | magical realism n. | büyülü gerçekçilik | ||
General | magical ability n. | sihir yapabilme yeteneği | ||
General | magical power n. | sihir yapabilme yeteneği | ||
General | magical spell n. | büyü gücü olduğuna inanılan formülize edilmiş söz veya sözler | ||
General | make a magical wish v. | büyülü bir dilek dilemek | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | a magical plan n. | sihirli bir plan | ||
Psychology | ||||
Psychology | magical thinking n. | büyülü düşünme | ||
Slang | ||||
Slang | magical negro n. | sihirli zenci | ||
Slang | magical negro n. | film ve edebiyat eserlerinde beyaz kahramanın yardımına gelen standart siyahi karakter | ||