nüfus - Turc Anglais Dictionnaire

nüfus

Sens de "nüfus" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 12 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
nüfus population n.
It tells us that we must populate Europe because Europe has a population deficit.
Bize Avrupa'yı nüfuslandırmamız gerektiğini çünkü Avrupa'nın nüfus açığı olduğunu söylüyor.

More Sentences
General
nüfus inhabitants n.
We should not forget that Indonesia, in terms of inhabitants, is the world's largest Islamic country.
Endonezya'nın nüfus bakımından dünyanın en büyük İslam ülkesi olduğunu unutmamalıyız.

More Sentences
nüfus population n.
These people represent 10 % of the population, yet they are excluded from so many walks of life.
Bu insanlar nüfusun %10'unu temsil etmelerine rağmen hayatın pek çok alanından dışlanmış durumdalar.

More Sentences
Politics
nüfus population n.
Turkey is in the favourable position of having a relatively young population.
Türkiye, nispeten genç bir nüfusa sahip olması nedeniyle avantajlı bir konumdadır.

More Sentences
General
nüfus flows of population n.
nüfus account n.
nüfus wind n.
nüfus habitancy n.
nüfus populace n.
nüfus inhabitation n.
Statistics
nüfus universe n.
Archaic
nüfus populacy n.

Sens de "nüfus" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 385 résultat(s)

Turc Anglais
General
çalışan nüfus working population n.
Over half of the working population does not have Luxembourg citizenship.
Çalışan nüfusun yarısından fazlası Lüksemburg vatandaşlığına sahip değildir.

More Sentences
nüfus patlaması population explosion n.
This is not the only example of a city in Europe that has seen a population explosion.
Bu, Avrupa'da nüfus patlaması yaşayan tek şehir örneği değildir.

More Sentences
nüfus yoğunluğu population density n.
To summarise, aid for mountain regions, islands and regions with low population density is therefore important.
Özetle, dağlık bölgelere, adalara ve düşük nüfus yoğunluğuna sahip bölgelere yönelik yardımlar bu nedenle önemlidir.

More Sentences
nüfus azaltımı depopulation n.
It would create problems of depopulation and reduction in economic activity in the least-favoured areas.
En az avantajlı bölgelerde nüfusun azalması ve ekonomik faaliyetlerin azalması gibi sorunlar yaratacaktır.

More Sentences
nüfus grupları population groups n.
We see in many quarters how great powers come into conflict with population groups with different national identities.
Büyük güçlerin farklı ulusal kimliklere sahip nüfus gruplarıyla nasıl çatışma içine girdiğini pek çok yerde görüyoruz.

More Sentences
genel nüfus general population n.
Neither users nor the general population can expect to benefit from the privatisation of public services.
Kamu hizmetlerinin özelleştirilmesinden ne kullanıcılar ne de genel nüfus fayda bekleyebilir.

More Sentences
hızlı nüfus artışı rapid population growth n.
We must prevent rapid population growth.
Hızlı nüfus artışını önlemeliyiz.

More Sentences
aşırı nüfus overpopulation n.
Overpopulation is the problem.
Sorun aşırı nüfus.

More Sentences
patlama (bir yerin ticaret, nüfus vb'nde) boom n.
We are faced with a boom in freight transport, which will expand even further with enlargement.
Genişlemeyle birlikte daha da artacak olan yük taşımacılığında bir patlama ile karşı karşıyayız.

More Sentences
nüfus sayımı census n.
The Council is also looking forward to the planned census being held in accordance with international standards.
Konsey ayrıca planlanan nüfus sayımının uluslararası standartlara uygun olarak yapılmasını dört gözle beklemektedir.

More Sentences
kentsel nüfus urban population n.
In France, there is a national debate on the issue of risks to the urban population.
Fransa'da kentsel nüfusa yönelik riskler konusunda ulusal bir tartışma yürütülmektedir.

More Sentences
nüfus cüzdanı birth certificate n.
Tom couldn't find his birth certificate.
Tom nüfus cüzdanını bulamadı.

More Sentences
nüfus hareketleri population movement n.
On the most general level there would be a regulation of the international economy that includes population movements.
En genel düzeyde nüfus hareketlerini de içeren uluslararası ekonominin düzenlenmesi söz konusu olacaktır.

More Sentences
kırsal nüfus rural population n.
But it is difficult for companies to reach rural populations.
Ancak şirketlerin kırsal nüfusa ulaşması zordur.

More Sentences
genç nüfus young population n.
Turkey's relatively young population is potentially a great economic asset.
Türkiye'nin nisbeten genç nüfusu, potansiyel olarak büyük bir ekonomik avantajdır.

More Sentences
sivil nüfus civilian population n.
Bombing civilian populations should no longer be allowed in this century.
Bu yüzyılda sivil nüfusun bombalanmasına artık izin verilmemelidir.

More Sentences
nüfus artışı increase in population n.
It was the increase in population that caused the poverty.
Yoksulluğun nedeni nüfus artışıydı.

More Sentences
nüfus artışı population growth n.
That way we can combat excessive population growth, as an educated woman will have fewer children.
Eğitimli bir kadın daha az çocuk sahibi olacağından, bu şekilde aşırı nüfus artışıyla mücadele edebiliriz.

More Sentences
aşırı nüfus over-population n.
The most severe problem at present is that of over-population.
Günümüzün en ciddi problemi aşırı nüfustur.

More Sentences
aşırı nüfus artışı overpopulation n.
Most developing countries are suffering from overpopulation.
Gelişmekte olan ülkelerin çoğu, aşırı nüfus artışından muzdariptir.

More Sentences
yaşlanan nüfus aging population n.
In order to compensate for the country's aging population, the government has decided to take steps to significantly increase birth and immigration rates.
Ülkenin yaşlanan nüfusunu telafi etmek için, hükümet doğum ve göç oranlarını önemli ölçüde artırmak için adımlar atmaya karar verdi.

More Sentences
nüfus cüzdanı identity card n.
Please show me your identity card or passport!
Lütfen bana nüfus cüzdanını ya da pasaportunu göster!

More Sentences
hızla yükselmek (nüfus vb) boom v.
She is booming as a singer.
Şarkıcı olarak hızla yükseliyor.

More Sentences
nüfus sayımı yapmak census v.
A census was performed in 2005.
2005'te bir nüfus sayımı yapıldı.

More Sentences
Trade/Economic
aktif nüfus active population n.
Agriculture accounts for 14% of GDP and employs 42% of the active population.
Tarım sektörünün GSMH içindeki payı % 14 olup, aktif nüfusun % 42'si bu sektörde istihdam edilmektedir.

More Sentences
aktif nüfus active population n.
In Bulgaria, 20% of the active population is out of work.
Bulgaristan'da aktif nüfusun %20'si işsiz durumdadır.

More Sentences
aşırı nüfus overpopulation n.
Overpopulation is a big concern.
Aşırı nüfus büyük bir endişe kaynağı.

More Sentences
kırsal nüfus rural population n.
We must learn the lessons from this terrible blight to our countryside, farmers and the rural population.
Kırsal kesime, çiftçilerimize ve kırsal nüfusumuza yönelik bu korkunç beladan dersler çıkarmalıyız.

More Sentences
nüfus yoğunluğu population density n.
Anyway, why was France so dead against counting in population density?
Her neyse, Fransa nüfus yoğunluğu bakımından neden bu kadar gerideydi?

More Sentences
nüfus merkezleri population centers n.
The Spanish airforce is banned from carrying out such operations over population centres.
İspanyol hava kuvvetlerinin nüfus merkezleri üzerinde bu tür operasyonlar gerçekleştirmesi yasaklanmıştır.

More Sentences
toplam nüfus total population n.
Percentage of labour force in the total population aged 15+.
15 yaşın üzerindeki toplam nüfusta işgücünün yüzdesi.

More Sentences
yaşlanan nüfus ageing population n.
And an ageing population is another reason to look after the Stability Pact.
Ve yaşlanan nüfus, İstikrar Paktı'na sahip çıkmak için bir başka nedendir.

More Sentences
Politics
kırsal nüfus rural population n.
The rural population of the European Union will rise by 165% and rural land by 43%.
Avrupa Birliği'nin kırsal nüfusu %165, kırsal arazisi ise %43 oranında artacaktır.

More Sentences
nüfus sayımı census n.
A census was also held on 1 March 2001 in the Czech Republic founded in 1993.
1993 yılında kurulan Çek Cumhuriyeti'nde de 1 Mart 2001 tarihinde bir nüfus sayımı yapılmıştır.

More Sentences
nüfus patlaması population explosion n.
Africa, in turn, has seen a population explosion, mainly due to the fall in infant mortality.
Afrika'da ise, özellikle bebek ölümlerindeki düşüş nedeniyle bir nüfus patlaması yaşanmıştır.

More Sentences
yerli nüfus indigenous population n.
I have read the report of the International Human Rights Federation on the indigenous populations in Chile.
Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu'nun Şili'deki yerli nüfusa ilişkin raporunu okudum.

More Sentences
Insurance
yaşlanan nüfus ageing population n.
Our own part of the world, with its ageing population, has a real need for new people.
Yaşlanan nüfusuyla dünyanın bizim bölgesinin yeni insanlara gerçekten ihtiyacı var.

More Sentences
Technical
nüfus patlaması population explosion n.
The population explosion is a serious problem.
Nüfus patlaması ciddi bir sorun.

More Sentences
Social Sciences
nüfus projeksiyonu population projection n.
The indicators are given for the mid years by provisional population projections.
Göstergeler, geçici nüfus projeksiyonlarına göre orta yıllar için verilmiştir.

More Sentences
Environment
nüfus yoğunluğu population density n.
To summarise, aid for mountain regions, islands and regions with low population density is therefore important.
Özetle dağlık bölgelere, adalara ve düşük nüfus yoğunluğuna sahip bölgelere yönelik yardımlar bu nedenle önemlidir.

More Sentences
Geography
kırsal nüfus rural population n.
We need to invest in helping the rural population to have a stake in their local economies.
Kırsal nüfusun kendi yerel ekonomilerinde pay sahibi olmalarına yardımcı olmak için yatırım yapmalıyız.

More Sentences
kentsel nüfus urban population n.
The urban population in most developing countries is increasing very fast.
Çoğu gelişmekte olan ülkelerde kentsel nüfus çok hızlı artıyor.

More Sentences
nüfus yoğunluğu population density n.
These regions, moreover, have a low population density and difficult climatic conditions.
Üstelik bu bölgeler düşük nüfus yoğunluğuna ve zorlu iklim koşullarına sahiptir.

More Sentences
nüfus patlaması population explosion n.
The population explosion is a serious problem.
Nüfus patlaması, ciddi bir sorundur.

More Sentences
General
nüfus fazlalığı overpopulation n.
nüfus planlaması population planning n.
nüfus planlaması family planning n.
nüfus tahmini population forecasting n.
nüfus etüdleri population surveillance n.
nüfus kütüğü state register of persons n.
nüfus memuru registrar n.
nüfus memurluğu registry of births n.
çalışma çağı dışındaki nüfus population who are not in working age n.
göçmen nüfus immigrant population n.
nüfus dağılımı distribution of population n.
nüfus biyolojisi population biology n.
nüfus araştırması population research n.
nüfus genetiği population genetics n.
amerika'da 1946 ile 1964 arasında doğan nüfus baby boomers n.
son nüfus artış eğilimleri current population growth trends n.
çalışma çağındaki nüfus population in working age n.
artan nüfus increasing population n.
yaşlı nüfus old age population n.
nüfus kütüğü register family n.
nüfus kağıdı identity card n.
resimli nüfus cüzdanı photo identity card n.
nüfus kayıt örneği birth certificate n.
yaşlı nüfus elderly population n.
nüfus kalabalığı populousness n.
göçebe nüfus nomadic population n.
nüfus müdürlüğü birth registration office n.
nüfus dağılışı distribution of population n.
nüfus değişimi population exchange n.
nüfus kağıdı birth certificate n.
merkezi nüfus idaresi sistemi central population administration system n.
nüfus ekolojisi population ecology n.
nüfus memuru census taker n.
nüfus dağılımı population distribution n.
nüfus kayıt register n.
nüfus edebilirlik invasiveness n.
vukuatlı nüfus kayıt örneği certificate of identity register copy n.
fotoğraflı nüfus cüzdanı photo identity card n.
gelip geçici nüfus floating population n.
nüfus kaydı register n.
nüfus müdürü head of the registry office n.
dengeli nüfus equilibrium population n.
nüfus coğrafyası population geography n.
nüfus memuru register n.
nüfus politikası population policy n.
nüfus dinamiği population dynamics n.
nüfus müdürlüğü civil registry n.
nüfus dairesi civil registry n.
nüfus kayıt örneği vital record n.
nüfus kütüğü state register n.
nüfus tahriri census n.
nüfus cüzdanı identity book n.
nüfus yoğunluğu overpopulation n.
nüfus hareketleri population movements n.
nüfus özellikleri population characteristics n.
nüfus devinimleri population movements n.
nüfus sayım günü census day n.
nüfus artış hızı population growth rate n.
nüfus kontrolü population control n.
nüfus transferi population transfers n.
sivil nüfus civil population n.
çalışan nüfus active population n.
nüfus artışı population increase n.
genç nüfus youthful population n.
yaşlanmakta olan nüfus the population that is becoming older the population that is aging n.
yaşlanmakta olan nüfus the aging population n.
yaşlanmakta olan nüfus the population that is getting older n.
genel nüfus sayımı general census n.
nüfus artış oranı population growth rate n.
nüfus artış oranı population increase rate n.
nüfus artışı hızı population growth speed n.
nüfus artışı hızı population growth rate n.
sıfır nüfus artışı zero population growth n.
nüfus yöntemi population method n.
nüfus yöntemleri population methods n.
nüfus demografisi population demography n.
kalabalık nüfus crowded population n.
nüfus cüzdanı sureti copy of the birth certificate n.
nüfus cüzdanı sureti certified copy of id card n.
nüfus göçü population migration n.
adrese dayalı nüfus sayımı address based census n.
aktif olmayan nüfus non-active population n.
nüfus bilim demography n.
nüfus cüzdanı identification card n.
nüfus yenilenme oranı reproduction rate n.
toplam nüfus population as a whole n.
nüfus idaresi civil registry office n.
eşdeğer nüfus population equivalent n.
nüfus dinamikleri population dynamics n.
nüfus yaşlanması population aging n.
verildiği nüfus dairesi issuing register office n.
verildiği nüfus dairesi issuing registry office n.
nüfus cüzdanı örneği identification card copy n.
nüfus cüzdanı örneği copy of birth certificate n.
nüfus yapısı population structure n.
standart nüfus standard population n.
bir bölgede yaşayan yerli nüfus local inhabitants n.
nüfus şefi civil registrar n.
nüfus cüzdanı national id card n.
nüfus istatistikleri araştırmacısı demographer n.
nüfus bilgileri bilimi demography n.
yaş grubu ve cinsiyete göre nüfus population by age group and gender n.
ikamet eden nüfus resident population n.
yerleşik nüfus resident population n.
öfkeli nüfus angry population n.
artan nüfus growing population n.
nüfus sayımı cense [obsolete] n.
nüfus miktarı numbers n.
nüfus azaltımı vastation n.
nüfus sayımı head count n.
nüfus azaltımı depopulacy n.
fazla nüfus overspill n.
aşırı nüfus overspill n.
nüfus azaltıcı dispeopler n.
nüfus sayımı poll [obsolete] n.
nüfus profili population profile n.
nüfus değişimi population shift n.
nüfus sayımı count n.
nüfus kayıt örneği copy of civil registration n.
nüfus çekmek attract population v.
evlenecek kimselerin durumunu nüfus kayıtlarının bulunduğu yerde askı yoluyla ilan etmek/askıya çıkarmak call the banns v.
evlenecek kimselerin durumunu nüfus kayıtlarının bulunduğu yerde askı yoluyla ilan etmek/askıya çıkarmak ask the banns v.
evlenecek kimselerin durumunu nüfus kayıtlarının bulunduğu yerde askı yoluyla ilan etmek/askıya çıkarmak publish the banns v.
(sanayi, nüfus) yoğunluğunu azaltmak decentralise [uk] v.
yaşlı nüfus oranı artmak gray v.
nüfus istatistiklerine göre demographic adj.
nüfus sayımıyla ilgili censual adj.
nüfus sayımı içeren censual adj.
nüfus ile ilgili populational adj.
nüfus yaşlandıkça as the population ages adv.
Phrasals
(birileriyle bir yerde/şeyde) bir nüfus yaratmak people (something or some place) with (someone) v.
birileriyle bir şeyde bir nüfus yaratmak people something with someone v.
Phrases
nüfus bakımından in terms of population expr.
Colloquial
orta avustralya'da beyaz nüfus kath and kim n.
nüfus piyasası demo n.
Idioms
yerli nüfus huzursuzlanıyor the natives are getting restless expr.
yerli nüfus memnun değil the natives are getting restless expr.
yerli nüfus hoşnut değil the natives are getting restless expr.
yerli nüfus rahatsız the natives are getting restless expr.
yerli nüfus huzursuz the natives are restless expr.
yerli nüfus memnun değil the natives are restless expr.
yerli nüfus hoşnut değil the natives are restless expr.
yerli nüfus rahatsız the natives are restless expr.
Trade/Economic
aktif nüfus economically active population n.
aktif nüfus labour force n.
bağımlı nüfus dependent population n.
çalışmayan nüfus inactive population n.
çalışan nüfus employed population n.
çalışan nüfus working population n.
doğal nüfus artışı natural increase of population n.
faal nüfus labor force n.
faal nüfus economically active population n.
gayri faal nüfus non-active population n.
faal nüfus labour force n.
istihdam-nüfus oranı employment-population ratio n.
ilçe nüfus müdürlüğü district registry office n.
nüfus piramidi population pyramid n.
nüfus başına vergi poll tax n.
nüfus artış hızı population growth rate n.
nüfus artışı population increase n.
nüfus bilimi demographics n.
nüfus artış hızı population increase n.
nüfus özelliklerine göre bölümlendirme demographic segmentation n.
nüfus cüzdanı fotokopisi copy of the birth certificate n.
nüfus sayımı araştırması census study n.
nüfus büyümesi population growth n.
nüfus kayıt dairesi register office n.
nüfus memuru registrar n.
nüfus müdürlüğü births, deaths and marriages registration office n.
önleyici etkenler (nüfus artışını) preventive checks n.
pozitif denetim faktörleri (nüfus artış hızı üzerindeki) positive checks n.
tüketici nüfus bilgileri consumer demographics n.
tasdikli nüfus cüzdanı sureti certified copy of the birth certificate n.
sıfır nüfus artışı zpg (zero population growth) n.
işsizliğin minimum olduğu, yeterli işgücü sağlayabilecek kadar kalabalık nüfus optimum population n.
Law
celp ve tetkik olan nüfus kaydı obtained and reviewed civil registry extract n.
hüviyet cüzdanı, nüfus tezkeresi, pasaport, ruhsatname, ilmuhaber, şahadetname ve beyannamelerde sahtekarlık forgery of identification cards, birth certificates, passports, licences, certificates, testimonials and declarations n.
nüfus kayıtları registers of persons n.
nüfus genel müdürlüğü general directorate of the census n.
nüfus sayım listesi census papers n.
nüfus kesafeti overpopulation n.
nüfus aşırılığı overpopulation n.
nüfus kütüğü birth record n.
nüfus sayımı population census n.
nüfus kağıdı certificate of birth n.
nüfus tezkeresi birth certificate n.
nüfus genel müdürlüğü general directorate of census n.
nüfus kanunu law on population registration n.
nüfus hüviyet cüzdanı certificate of birth n.
nüfus sayım memuru census-taker n.
nüfus sayımı taking a census n.
vukuatlı nüfus kayıt örneği certified copy of an entry (uk) n.
nüfus kayıt örneği extract of civil registry n.
Politics
avam kamarasındaki koltuk sayısının nüfus miktarına uygun olarak dönemsel revizyonu redistribution n.
nüfus dairesi registry office n.
nüfus kayıt dairesi registry office n.
nüfus artış hızı düzenlenmezse maddi kaynakların yetersiz kalacağını savunan doktrin neo-malthusianism n.
adrese dayalı nüfus kayıt sistemi address-based population registration system n.
bir savaştaki sivil nüfus ve aktiviteleri home front n.
birleşmiş milletler nüfus fonu the united nations population fund n.
birleşmiş milletler nüfus fonu united nations population fund n.
hızlı nüfus artışı rapid population growth n.
nüfus olarak küçük ülke small state n.
nüfus sayım idaresi census bureau n.
nüfus olarak küçük ülke microstate n.
nüfus vergisi poll tax n.
nüfus sayımı sonuçları population census results n.
nüfus hizmetleri kanunu law on the civil registration services n.
optimum nüfus optimum population n.
nüfus sayım sonuçları population census results n.
nüfus değişimi exchange of population n.
nüfus idaresi census bureau n.
nüfusun yaşlanması/yaşlanan nüfus aging of the population n.
nüfus mübadelesi population exchange n.
nüfus hizmetleri kanunu civil registry services act n.
nüfus yerleştirme politikası settlement policy n.
nüfus piramidi population pyramid n.
nüfus mübadelesi exchange of population n.
nüfus olarak küçük ülke ministate n.
(amerikan) nüfus sayımı idaresi census bureau n.
nüfus vergisi head money n.
nüfus olarak küçük ülke mini-state n.
(önceden) oy kullanacak seçmen bilgisinin tutulduğu resmi nüfus kaydı pollbook n.
nüfus sayımı yapmak conduct census v.
nüfus sayımı yapmak carry out census v.
nüfus ve sanayisi kentten dış alanlara taşınmış (bölge) redistrubuted adj.
sefaleti ve gıda kıtlığını engellemek için nüfus artışının kontrolü doktrinini destekleyen neo-malthusian adj.
Institutes
içişleri bakanlığı nüfus ve vatandaşlık işleri genel müdürlüğü the department of the interior directorate general of population and citizenship affairs n.
merkezi nüfus idaresi sistemi central demographical administration system n.
nüfus ve vatandaşlık işleri genel müdürlüğü central population administration system n.
nüfus dairesi register office for births n.
nüfus etütleri enstitüsü institute of population studies n.
nüfus memurluğu register office for births n.
nüfus dairesi general register office n.
nüfus memurluğu general register office n.
nüfus ve vatandaşlık işleri genel müdürlüğü directorate general of civil registration and citizenship affairs n.
nüfus ve vatandaşlık işleri genel müdürlüğü general directorate of population and citizenship affairs n.
nüfus memurluğu bureau of the census n.
nüfus memurluğu registration office n.
nüfus çalışmaları enstitüsü institute of population studies n.
nüfus dairesi general registry office of births n.
nüfus memurluğu general registry office of births n.
nüfus dairesi register office n.
nüfus memurluğu civil registration of birth n.
nüfus idaresi population registry administration n.
nüfus dairesi civil registration of birth n.
nüfus ve vatandaşlık işleri genel müdürlüğü general directorate of civil registration and nationality n.
nüfus dairesi registry of births n.
içişleri bakanlığı nüfus ve vatandaşlık işleri genel müdürlüğü turkey ministry of interior civil registration and citizenship n.
nüfus komisyonu population commission n.
Technical
kentlere göre nüfus population by provinces n.
şehirlere göre nüfus population by provinces n.
yıllara göre nüfus population by years n.
Computer
merkezi nüfus idaresi sistemi central civil registration system n.
nüfus sayımı verileri census data n.
batı virginia'da bir nüfus sayım bölgesi beaver n.
Architecture
nüfus yoğunluğunu en üst düzeye çıkararak çevredeki kırsal alanı koruyan dikey şehir planlaması arcology n.
Construction
kırsal bölge nüfus azalımı rural depopulation n.
Marine
deniz suyunun nüfus etmesi penetration of seawater n.
Medical
hedef nüfus target population n.
Psychology
nüfus istatistikleri vital statistics n.
sıfır nüfus artışı zero population growth n.
Statistics
nüfus sayımı nosecount n.
nüfus sayımı nose count n.
nüfus hareketliliği istatistikleri vital statistics n.
optimum nüfus optimum population n.
nüfus patlaması bulge n.
Physics
nüfus terslenmesi population inversion n.
Biology
belirli bir coğrafi bölgede yer alan nüfus topodeme n.
ani nüfus azalması population crash n.
Agriculture
tarımsal nüfus agrarian population n.
Social Sciences
artık nüfus surplus population n.
büyük nüfus large population n.
genç nüfusun toplam nüfus oranında gözlenen yüksekliği youth bulge n.
malthus'un nüfus kapanı modeli malthusian trap n.
nüfus trafiği population traffic n.
nüfus idaresi işlemleri population register n.
nüfus idaresi (işlemi) population register n.
nüfus yükü population burden n.
nüfus fazlalığı surplus population n.
nüfus ivmesi population momentum n.
nüfus azalması decrease of population n.
nüfus dalgalanması population fluctuation n.
nüfus iskanı population settlement n.
ulusal nüfus komisyonu national population commission n.
yaş karşılaştırmalı nüfus age-matched population n.
(nijerya) nüfus idaresi national population commission n.
nüfus artışının geçim kaynağı artışını geride bırakacağını savunan doktrin malthusian theory n.
nüfus artışının geçim kaynağı artışını geride bırakacağını savunan doktrin malthusianism n.
genellikle güney ve güneybatı çin'de yaşayan kabilelerden meydana gelen aborijin nüfus man n.
aşırı nüfus artışı buildup n.
nüfus istatistikleri demographics n.
nüfus ortalaması population mean n.
abd nüfus dairesi tarafından amerikan vatandaşlarının her yıl doldurması istenilen anket american community survey n.
abd nüfus sayım idaresi tarafından yürütülen bir demografik anket programı american community survey n.
nüfus hareketliliği fluidity n.
(bir alana) yeni nüfus sağlamak için tekrar insan yerleştirmek repeople v.
(nüfus açısından) daha kalabalık olmak outpopulate v.
panama kanal bölgesi'ndeki siyahi nüfus için olan silver adj.
nüfus anlamına gelen bir ön ek demo- pref.
halk veya nüfus anlamını veren bir ön ek demo- pref.
History
mısır'da baş vergisinin belirlenmesi ile ilgili bir roma nüfus sayımı epicrisis n.
roma döneminde nüfus sayımları arasında geçen süre luster n.
(beş yılda bir gerçekleştirilen nüfus sayımı ardından) tüm roma halkının törenlerle arınması lustra n.
romalıların nüfus sayımı lustra n.
roma döneminde nüfus sayımları arasında geçen süre lustre n.
(beş yılda bir gerçekleştirilen nüfus sayımı ardından) tüm roma halkının arınması lustrum n.
Religious
eski ahit'in toplu göç sonrası israillilerde nüfus sayımını anlatan dördüncü kitabı numbers n.
Environment
adrese dayalı nüfus sayımı census based on address records n.
asıl nüfus permanent population n.
genel nüfus sayımı general census of population n.
hızlı nüfus artışı rapid population growth n.
nüfus indeksi population index n.
nüfus yoğunluğu düşük alan low population zone n.
nüfus projeksiyonu popilation projection n.
nüfus artış hızı growth rate (population) n.
optimum nüfus optimum population n.
nüfus gelişme eğilimleri population growth tendencies n.
yapılan nüfus sayımı census conducted n.
türde kontrolsüz nüfus artışı overshoot n.
(nüfus) hızla düşmek crash v.
Geography
dağınık nüfus scattered population n.
göçmen nüfus immigrant population n.
mutlak nüfus total population n.
nüfus mübadelesi population exchange n.
nüfus hareketleri population movements n.
nüfus dağılışı distribution of population n.
nüfus çözümlemesi population analysis n.
optimum nüfus optimum population n.
nüfus değiş tokuşu population exchange n.
nüfus fazlalığı overpopulation n.
nüfus devinimleri population movements n.
nüfus coğrafyası geography of population n.
salt nüfus total population n.
abd'nin missouri eyaletinde bir nüfus sayım yeri golden n.
abd'nin new mexico eyaletinde bir hayalet şehir ve nüfus sayım yeri golden n.
Latin
nüfus birimi başına per capita adj.
Archaic
nüfus kalabalığı populosity n.
Slang
(nüfus) giderek latinleşmek brown v.
Modern Slang
aşırı nüfus artışını önleme, kaynak sürdürülebilirliğini sağlama gibi sebeplerle intihar etme agathusia n.
Star Wars
nüfus kontrol merkezi population control center n.