oran - Turc Anglais Dictionnaire

oran

Sens de "oran" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 4 résultat(s)

Anglais Turc
Geography
oran n. missouri eyaletinde şehir
oran n. vahran (cezayir'deki bir şehir)
oran n. vahran
oran n. cezayir'de bir liman şehri

Sens de "oran" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 34 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
oran rate n.
They are lobbying for lower tax rates.
Daha düşük vergi oranlarına yönelik lobi faaliyeti yapıyorlar.

More Sentences
oran ratio n.
The European expenditure-to-GDP ratio in this domain would therefore lie somewhere between 0.09% and 1.01%.
Dolayısıyla Avrupa'nın bu alandaki harcamalarının GSYH'ye oranı %0.09 ile %1.01 arasında bir yerde olacaktır.

More Sentences
oran proportion n.
The proportion of imports to exports is alarming.
İthalatın ihracata oranı endişe vericidir.

More Sentences
General
oran percentage n.
This is a considerable percentage.
Bu hatırı sayılır bir orandır.

More Sentences
oran incidence n.
There's still a high incidence of COVID-19 cases in the region.
Bölgede hâlâ yüksek oranda COVID-19 vakası görülüyor.

More Sentences
oran rate n.
We cannot but wonder, though, why the funds are flowing at no better a rate than we find here.
Yine de fonların neden burada bulduğumuzdan daha iyi bir oranda akmadığını merak etmekten kendimizi alamıyoruz.

More Sentences
oran proportion n.
The proportion of regular smokers have decreased.
Düzenli sigara içenlerin oranı azalmıştır.

More Sentences
oran ratio n.
The Commission, however, has avoided specifying the ratio of investment to GDP.
Ancak Komisyon, yatırımın GSYH'ye oranını belirtmekten kaçınmıştır.

More Sentences
oran rating n.
Tom's approval rating is dropping.
Tom'un onaylanma oranı düşüyor.

More Sentences
Trade/Economic
oran proportion n.
Forty-six percent of companies expect the proportion of their cross-border sales to increase with harmonisation.
Şirketlerin yüzde 46'sı uyumlaştırma ile birlikte sınır ötesi satışlarının oranının artmasını beklemektedir.

More Sentences
oran rate n.
The only information we have about the rate of fraud and error comes from the Commission's statement for the year 2000.
Dolandırıcılık ve hata oranı hakkında elimizdeki tek bilgi Komisyon'un 2000 yılı için yaptığı açıklamadan gelmektedir.

More Sentences
oran ratio n.
In turn, this will foster higher utilisation rates and hence a better cost-benefit ratio.
Bu da daha yüksek kullanım oranlarını ve dolayısıyla daha iyi bir maliyet-fayda oranını teşvik edecektir.

More Sentences
Law
oran rate n.
Now we have reached a satisfactory rate in terms of payment.
Şu anda ödeme açısından tatmin edici bir orana ulaşmış durumdayız.

More Sentences
Technical
oran proportion n.
Imagine if the proportion of men in Europe's national parliaments were only 20 per cent.
Avrupa'nın ulusal parlamentolarında erkeklerin oranının sadece yüzde 20 olduğunu hayal edin.

More Sentences
oran ratio n.
The ratio of debt in Greece is one of the highest in the Community.
Yunanistan'daki borç oranı Topluluk içindeki en yüksek oranlardan biridir.

More Sentences
Telecom
oran ratio n.
My final point concerns the ratio, in respect of which we, as the ELDR Group, adopt a different position.
Son olarak, ELDR Grubu olarak farklı bir tutum belirlediğimiz oranla ilgili bir noktaya değineceğim.

More Sentences
oran rate n.
Nigeria has one of the highest rates of illiteracy in the world.
Nijerya, dünyadaki en yüksek okuma yazma bilmeme oranlarından birine sahiptir.

More Sentences
Automotive
oran proportion n.
In Portugal the proportion is, of course, much higher.
Portekiz'de bu oran elbette çok daha yüksektir.

More Sentences
oran ratio n.
The merger was implemented on a 50-50 ratio.
Birleşme yarı yarıya bir oranla uygulandı.

More Sentences
Food Engineering
oran ratio n.
What's the student/teacher ratio at your school?
Okulundaki öğrenci / öğretmen oranı nedir?

More Sentences
Math
oran ratio n.
The merger was implemented on a 50-50 ratio.
Birleşme %50-%50 oranla uygulandı.

More Sentences
Statistics
oran ratio n.
What's the student/teacher ratio at your school?
Okulunuzdaki öğrenci/öğretmen oranı nedir?

More Sentences
General
oran quotient n.
oran relation n.
oran estimate n.
oran measure n.
oran magnification n.
oran correlation n.
oran mixture n.
Trade/Economic
oran margin n.
Law
oran quorum n.
Computer
oran zoom to expr.
oran zoom expr.
Medical
oran rate ratio n.

Sens de "oran" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 278 résultat(s)

Turc Anglais
General
indirimli oran reduced rate n.
On the wider issue of reduced rates, the standard rate is the normal rate.
Daha geniş kapsamlı indirimli oranlar konusunda ise, standart oran normal orandır.

More Sentences
yüksek oran high rate n.
Firstly, it takes advantage of the potential offered by a higher rate of Union cofinancing.
İlk olarak, daha yüksek oranda Birlik eş finansmanının sunduğu potansiyelden faydalanmaktadır.

More Sentences
Trade/Economic
ortalama oran average rate n.
Lending rates generally consist of the average rate charged on loans granted by reporting banks.
Kredi faiz oranları genellikle bildiren bankalarca verilen kredilere uygulanan ortalama orandır.

More Sentences
sabit oran fixed rate n.
The introduction of a fixed rate premium is a major step forward.
Sabit oranlı primin getirilmesi ileriye doğru atılmış önemli bir adımdır.

More Sentences
sabit oran flat rate n.
As regards usage, we are now discussing flat rates in general.
Kullanımla ilgili olarak, şu anda genel olarak sabit oranları tartışıyoruz.

More Sentences
standart oran standard rate n.
That is the standard rate.
Standart oran bu.

More Sentences
temel oran basic rate n.
Aid to small farms cannot be calculated at the same basic rate as other aids.
Küçük çiftliklere yapılan yardımlar diğer yardımlarla aynı temel oran üzerinden hesaplanamaz.

More Sentences
yıllık yüzde oran annual percentage rate n.
If you are curious about just how complex the calculation for annual percentage rate can be, check out the FDIC website.
Yıllık yüzde oranı hesaplamasının ne kadar karmaşık olabileceğini merak ediyorsanız, FDIC web sitesine göz atın.

More Sentences
General
oran testi likeli ratio test n.
gözlem hattı oran fonksiyonu line of sight rate function n.
sabit oran steady pace n.
indirilmiş oran reduced rate n.
cari oran current ratio n.
eşdeğer oran equivalent ratio n.
eşeysel oran sex ratio n.
büyük oran tidy sum n.
büyük oran sight n.
büyük oran mess n.
büyük oran pot n.
büyük oran flock n.
büyük oran deal n.
büyük oran batch n.
büyük oran mass n.
büyük oran pile n.
büyük oran mountain n.
büyük oran wad n.
büyük oran stack n.
büyük oran spate n.
büyük oran quite a little n.
büyük oran mint n.
büyük oran mickle n.
büyük oran peck n.
büyük oran passel n.
büyük oran muckle n.
büyük oran hatful n.
oran gözetme yetkisi measure n.
hatalı oran miscorrelation n.
altın oran golden number n.
ekstra oran overrate n.
genel oran overall rate n.
yıllık eşdeğer oran aer (annual equivalent rate) n.
küçük oran scantling n.
dörtte birlik oran square [obsolete] n.
çeyrek oran square [obsolete] n.
sabit bir oran veya ölçeğe göre borcu azaltmak scale a debt v.
sabit bir oran veya ölçeğe göre ücreti azaltmak scale wages v.
(fiyat, oran) düşmek recede v.
hava-yakıt oranı fazla oran rich adj.
boyut, oran, kapsam veya güç bakımından önemsiz sayılan dwarf adj.
-da.....-ı /-den....-ü/-nin haricinde/(oran olarak) out of prep.
oran anlamında kullanılan bir ön ek logo- pref.
Phrasals
(fiyat, oran) düşmek come down v.
(fiyat, oran) inmek come down v.
(oran, değer) hızla inmek/düşmek spiral down v.
(oran, değer) çakılmak spiral down v.
(oran, değer) aniden düşmek/çakılmak spiral down v.
(ses, miktar, oran) azaltmak ramp down v.
Colloquial
düşük oran a low ebb n.
Idioms
yükselen grafik/oran rising tide [cliché] n.
büyük oran/derece leaps and bounds n.
Trade/Economic
vergiye esas olan oran miktarı ratal n.
altın oran golden ratio n.
altın oran golden proportion n.
altın oran divine proportion n.
artan oran increasing rate n.
asgari oran minimum rate n.
azalan oran degressive rate n.
azaltılmış oran reduced rate n.
belirtilen oran stated rate n.
baz oran base rate n.
bir kredinin ilk verilişinde teklif edilen cazip oran teaser rate n.
borçlular ile satışlar arasındaki oran debtors sales ratio n.
bileşik oran compound ratio n.
cari oran working capital ratio n.
cari oran current ratio n.
cari oran current rate n.
cari aktif ve cari pasif arasındaki oran working capital ratio n.
deneysel oran experimental rate n.
doğal oran hipotezi natural rate hypothesis n.
düz artışlı oran proportional rate n.
disponibilite oran cash ratio n.
finansal oran financial ratio n.
güncel oran current rating n.
işe yeni girenlerle eski işçiler arasındaki oran accession rate n.
kritik oran critical ratio n.
londra bankalararası teklif edilen oran london interbank offered rate n.
mali oran financial ratio n.
marjinal oran marginal rate n.
makinenin bir saatlik çalışması başına düşen oran machine-hour rate n.
likit değerler ile kısa vadeli borçlar arasındaki oran acid test ratio n.
mutabık kalınan oran agreed rate n.
oran analizi ratio analysis n.
oran orantı ratio and proportion n.
oran usulüne göre hazırlanmış vergiler percentage taxes n.
negatif etken oran negative effective rate n.
oran şeması ratio chart n.
orantılı oran proportion rate n.
oran-duyarlı pasifler rate sentitive liabilities n.
resmi döviz kurları arasındaki oran par of exchange n.
satış hasılatı ile masraflar arasındaki oran variable cost ratio n.
sabit oran peg n.
risksiz oran risk-free rate n.
rasyo (oran) analizi ratio analysis n.
sermaye yeterlik oran capital adequacy ratio n.
senelik oran annual rate n.
spot oran spot rate n.
taban oran floor n.
temel oran riski basis risk n.
temel oran basis rate n.
tespit edilen oran stated rate n.
yıllık oran annual rate n.
yüzde oran percentage n.
borç servisi karşılama oran debt service coverage ratio (dscr) n.
temel oran headline rate n.
(vergide) oran ile ilgili ratal adj.
oran üzerinden prorata adj.
oran dahilinde prorata adj.
oran üzerine prorata adv.
bileşik net yıllık oran cnar (compound net annual rate) abrev.
Law
artık oran surplus ratio n.
bilanço ile gelir arasındaki oran balance sheet revenue ratio n.
bilanço ile gelir arasındaki oran balance sheet ration n.
Politics
oran destek hibesi rsg (rate support grant) [uk] abrev.
Insurance
bir yıldan fazla süre için akdedilen hayat poliçesi dışındaki poliçe için geçerli olan indirimli oran term rate n.
Technical
açısal oran angle factor n.
ağırlıkça oran percentage by weight n.
artık direnç oran ölçümü residual resistance ratio measurement n.
belirgin oran characteristic ratio n.
bazal metabolik oran basal metabolic rate n.
çapraz oran cross ratio n.
değişmez oran steady rate n.
dönel mıktanıssal oran gyromagnetic ratio n.
doğru oran direct proportion n.
eksenel oran axial ratio n.
gerilme oran stress ratio n.
hacimsel oran volume fraction n.
hava/gaz oran kontrolleri gas/air ratio controls n.
hava oran valfi control air fuel ratio n.
kompleks oran complex ratio n.
kuplajlı güç oran ölçümü coupled power ratio measurement n.
matriksin süper iletkene olan hacimsel oran ölçümü matrix to superconductor volume ratio measurement n.
oran ağırlığı rate weight n.
oran detektörü ratio detector n.
ortak oran common ratio n.
plağın kenarları arasındaki oran ratio of slab edge lengts n.
trigonometrik oran trigonometrical ratio n.
ters oran inverse proportion n.
uyumlu oran harmonic ratio n.
yüzey-alanının-hacmine-oranı surface-area-to-volume ratio n.
(kristalografide) temel eksenel oran parameter n.
küp kökleri arasındaki oran ile ilgili sesquiplicate adj.
Computer
ana oran isdn basic rate isdn n.
en büyük f-oranı maximum f-ratio n.
oran sezicisi ratio detector n.
olabilirlik oran sınaması likelihood ratio test n.
örnek oran sample rate n.
oran değiştir change ratio expr.
oran yok no rates expr.
Telecom
bit hata oran testi bit error rate test n.
bileşik oran banded rates n.
gelişmiş tam oran enhanced full rate n.
oran algılayıcı rate sensor n.
rastlantısal oran coincidental rating n.
Electric
müşterinin kullandığı elektrik miktarına ve azami talebine dayalı oran ile belirlenen elektrik faturası two-charge rate n.
oran sezicisi ratio detector n.
oran detektörü ratio detector n.
oran düzeltme ratio correction n.
Television
istenen yayın sinyali ile parazit sinyalinin genlikleri arasındaki kabul edilebilir minimum oran protection ratio n.
Textile
atkı oran weft repeat n.
Architecture
mimaride oran uyumu eurythmy n.
biçim, oran ve süsleme tarzına göre sütun veya pervaz order n.
Construction
modüler oran modular ratio n.
modüler oran yöntemi modular ratio method n.
eş oran uniform adj.
Lighting
dolaysız oran direct ratio n.
Automotive
hava-yakıt oran dengeleyicisi boost compensator n.
oran dağılımı ratio spread n.
stokiyometrik oran stoichiometric ratio n.
Aeronautic
oran azalma faktörü derating factor n.
temel oran base rate n.
Marine
nakliyat oran bilgisi mesajı transport rate information message n.
Mining
hacimce oran percentage by volume n.
hacimsel oran percentage by volume n.
oylumsal oran percentage by volume n.
Medical
kafatasının eni ile boyu arasındaki oran cephalic index n.
kardiyotorasik oran cardiothoracic ratio n.
uluslararası normalleştirilmiş oran inr (international normalized ratio) n.
Psychology
değişken-oran teorileri variable-rate theories n.
F-oranı F-ratio n.
kritik oran critical ratio n.
oran düzeni ratio schedule n.
oran ölçeği ratio scale n.
temel oran yanılgısı base-rate fallacy n.
Pharmaceutics
öldürücü etkiye neden olan ilaç dozu ile tedavi edici etkiye sahip dozaj arasındaki oran therapeutic index n.
Math
ortak oran ratio of geometrical progression n.
3'e eşit oran triple ratio n.
başka bir orandan ortalamaları değiştirerek türetilen oran alternate proportion n.
altın oran mean section n.
altın oran golden mean n.
altın oran golden ratio n.
armonik oran harmonic ratio n.
çapraz oran anharmonic ratio n.
çapraz oran cross ratio n.
çifte oran cross ratio n.
çifte oran anharmonic ratio n.
harmonik oran harmonic ratio n.
karmaşık oran complex ratio n.
kompleks oran complex ratio n.
oran testi ratio test n.
ters oran inverse ratio n.
uyumlu oran harmonic ratio n.
nihai oran ultimate ratio n.
oran veya dizideki ilk veya son terim extreme n.
uyumlu oran harmonical proportion n.
harmonik oran harmonical proportion n.
bileşik oran compound ratio n.
çifte oran duple ratio n.
oran dışı irrational adj.
birden büyük rasyonel sayılı oran ile ilgili superpartient adj.
daha büyük terime ait farkın birden büyük olduğu oran ile ilgili superpartient adj.
Geometry
geometrik oran geometrical proportion n.
hendesi oran geometrical proportion n.
ekstrem ve önemli oran extreme and mean ratio n.
altın oran golden section n.
Statistics
ardışık olasılık oran sınaması sequential probability ratio test n.
değişke oran sınaması variance ratio test n.
en çok olabilirlik oran sınaması likelihood ratio test n.
göreli oran link relative n.
genelleştirilmiş ardışık olasılık oran sınaması generalised sequential probability ratio test n.
ikame f-oranı substitute f-ratio n.
ikame t-oranı substitute t-ratio n.
k-oranı k-ratio n.
k-oranı testi k-ratio test n.
oran tahmin edici ratio estimator n.
oran tahmini ratio estimate n.
oran erteleme yöntemi ratio delay method n.
oran kestirici ratio estimator n.
oran ölçeği ratio scale n.
olasılık oran testi probability ratio test n.
oran tahmin edicisi ratio estimator n.
olasılık oran sınaması probability ratio test n.
t-oran dağılımı t-ratio distribution n.
varyans oran testi variance ratio test n.
uç oran extremal quotient n.
varyans oran dağılımı variance ratio distribution n.
varyans oran sınaması variance ratio test n.
zincirleme oran chain relative n.
test sonucu ve standart değer arasındaki yüzdelik oran quotient n.
Physics
oran birimi modulus n.
oran yasası definite proportions, law of n.
yansıma ve kırılma açıları arasındaki oran index of refraction n.
Chemistry
oran sayısı proportional number n.
sabit oran kanunu law of constant proportion n.
bileşikleri oluşturan elementlerin arasında daima sabit oran bulunduğunu savunan kanun law of definite proportions n.
katlı oran yasası law of multiple proportion n.
üçe ikilik oran belirten bir ön ek subsesqui- pref.
Biology
çekirdeksi toplazma oran nucleocytoplasmic proportion n.
gözlemlenen çifte çaprazlama sayısıyla rastgele tahmin edilen bir sayı arasındaki oran coincidence n.
dengeli (oran) complete adj.
Marine Biology
gonado-somatik oran gonado-somatic ratio n.
Astronomy
evrenin genişleme hızı ile uzaklık arasındaki ilişkiyi veren oran hubble constant n.
evrenin genişleme hızı ile uzaklık arasındaki ilişkiyi veren oran hubble parameter n.
evrenin genişleme hızı ile uzaklık arasındaki ilişkiyi veren oran hubble's constant n.
evrenin genişleme hızı ile uzaklık arasındaki ilişkiyi veren oran hubble's parameter n.
Agriculture
belirli bir dönemde tarımsal ve tarımsal olmayan fiyatlar arasında bulunan oran parity n.
Linguistics
oran ölçeği ratio scale n.
Meteorology
kuru adyabatik oran dry adiabatic rate n.
Military
deniz mayın harbinde bir gemi tarafından taranmış bölgenin taranacak kısım yüzdesine bölünmesiyle elde edilen oran lap width n.
Baseball
vurucunun kaleye ne sıklıkla ulaştığını belirten oran on-base percentage n.
vurucunun kaleye ne sıklıkla ulaştığını belirten oran obp (on-base percentage) abrev.
Wagering
bahislerin fazla yapıldığından oran miktarının alçaltılması shortening the odds n.
oran tahmini morning line n.
bahisçinin bahsinin daha büyük olduğu oran betting odds n.
atın handikapörün verdiği oran tahmininin üzerinde bir bahis oranına sahip olması overlay n.
kazanan bahse ödenen miktar ile oynanan bahis miktarı arasındaki oran price n.
Art
altın oran golden mean n.
Engineering
kesir veya oran olarak ifade edilen harita, çizelge veya fotoğraf ölçeği representative fraction n.
Star Wars
büyük oran üretim tesisleri large scale production facilities n.