Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Synonymes
A propos de nous
Outils
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
A propos de nous
Ressources
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
pack
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Sens de
"pack"
dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 226 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
Common Usage
1
Common Usage
pack
n.
paket
2
Common Usage
pack
n.
ambalaj
3
Common Usage
pack
v.
ambalajlamak
4
Common Usage
pack
v.
sarmak
General
5
General
pack
n.
sırt çantası
6
General
pack
n.
sürü
7
General
pack
n.
takım
8
General
pack
n.
paket (sigara için)
9
General
pack
n.
kütle
10
General
pack
n.
sargı
11
General
pack
n.
ambalaj
12
General
pack
n.
köpek sürüsü
13
General
pack
n.
yığın
14
General
pack
n.
iskambil destesi
15
General
pack
n.
bohça
16
General
pack
n.
denk
17
General
pack
n.
çıkın
18
General
pack
n.
yük
19
General
pack
n.
paket
20
General
pack
n.
buz örtüsü
21
General
pack
n.
ortak bir çıkar veya hedef paylaşan küçük grup
22
General
pack
n.
satıcı tarafından yapılan usulsüz zam
23
General
pack
n.
haksız fiyat artışı
24
General
pack
n.
sırt çantası ile tırmanış
25
General
pack
n.
ilgili nesnelerin oluşturduğu grup
26
General
pack
n.
nesneler kümesi
27
General
pack
n.
fıçı tahtası
28
General
pack
n.
fıçı malzemesi
29
General
pack
n.
sac levha destesi
30
General
pack
n.
zırhlı radyum konteyneri
31
General
pack
n.
düşman grup
32
General
pack
n.
tahrip edici grup
33
General
pack
n.
organize cemaat
34
General
pack
n.
ambalajlama yöntemi
35
General
pack
n.
paketleme yöntemi
36
General
pack
n.
paket yapma
37
General
pack
n.
ambalaj yapma
38
General
pack
n.
ambalajlama
39
General
pack
n.
paketleme
40
General
pack
n.
(belirli bir sürede) ambalajlanan toplam miktar
41
General
pack
n.
bir arada giden araç grubu
42
General
pack
n.
kozmetik macundan elde edilen bir tür pudra
43
General
pack
n.
saçı dinlendiren yağ veya krem uygulaması
44
General
pack
n.
buz torbası
45
General
pack
n.
soğuk ambalaj
46
General
pack
n.
soğuk torba
47
General
pack
n.
sıcak ambalaj
48
General
pack
n.
sıcak torba
49
General
pack
n.
kişisel eşyaların taşındığı sırt çantası veya rulo battaniye
50
General
pack
n.
birlikte koşup avlanan evcil hayvan grubu
51
General
pack
n.
cilde uygulanıp kuruduktan durulanan kozmetik macun
52
General
pack
n.
insan grubu
53
General
pack
n.
çete
54
General
pack
n.
ısıtılarak kullanılan jel torba
55
General
pack
n.
kumaşa sararak tedavi
56
General
pack
n.
tıbbi amaçlarla vücuda sarılan kumaş
57
General
pack
n.
cildi temizleyip tonunu dengeleyen krem
58
General
pack
n.
birimlere ayrılmış kompakt donanım/düzenek
59
General
pack
n.
(köpek, kurt) sürü
60
General
pack
v.
taşımak
61
General
pack
v.
savuşmak
62
General
pack
v.
eşyalarını toplamak
63
General
pack
v.
bavuluna koymak
64
General
pack
v.
ambalajlamak
65
General
pack
v.
bavulunu hazırlamak
66
General
pack
v.
bavul hazırlamak
67
General
pack
v.
tıka basa doldurmak
68
General
pack
v.
sıkışmak
69
General
pack
v.
hazırlamak
70
General
pack
v.
istiflemek
71
General
pack
v.
defolmak
72
General
pack
v.
vurmak
73
General
pack
v.
bohçalamak
74
General
pack
v.
paket yapmak
75
General
pack
v.
defolup gitmek
76
General
pack
v.
taşımak (silah)
77
General
pack
v.
yığmak
78
General
pack
v.
gitmek
79
General
pack
v.
eşyaları taşınmaya hazır bir duruma getirmek
80
General
pack
v.
hıncahınç doldurmak
81
General
pack
v.
toparlanmak
82
General
pack
v.
defetmek
83
General
pack
v.
toplamak
84
General
pack
v.
sıkıştırmak
85
General
pack
v.
paketlemek
86
General
pack
v.
-i denk etmek
87
General
pack
v.
-i denklemek
88
General
pack
v.
sarmak
89
General
pack
v.
konservelemek
90
General
pack
v.
doldurmak
91
General
pack
v.
kaplamak
92
General
pack
v.
koruyucu bir madde ile doldurmak
93
General
pack
v.
kolilemek
94
General
pack
v.
valizlerini toplamak
95
General
pack
v.
valiz toplamak
96
General
pack
v.
bavul toplamak
97
General
pack
v.
ambalajlayarak doldurmak
98
General
pack
v.
(destek için çatıyı) atık kayaç ile doldurmak
99
General
pack
v.
sert maddeye ait gevşek parçalar ile doldurmak
100
General
pack
v.
sonlandırmak
101
General
pack
v.
durdurmak
102
General
pack
v.
sonuna gelmek
103
General
pack
v.
hastayı örtüye sarmak
104
General
pack
v.
hastayı çarşafa sarmak
105
General
pack
v.
yürüyerek taşımak
106
General
pack
v.
yürüyerek götürmek
107
General
pack
v.
hayvan sırtında taşımak
108
General
pack
v.
hayvan sırtında götürmek
109
General
pack
v.
çıkmak
110
General
pack
v.
valiz hazırlamak
111
General
pack
v.
valize eşya yerleştirmek
112
General
pack
v.
toplanmak
113
General
pack
v.
bir ürünü sevkiyata hazırlamak
114
General
pack
v.
(ürünü) gönderime hazırlamak
115
General
pack
v.
(ambalajlanmaya/paketlenmeye) uygun hale gelmek
116
General
pack
v.
yer kalmamak
117
General
pack
v.
ağzına kadar dolmak
118
General
pack
v.
tamamen dolmak
119
General
pack
v.
yakinen takip etmek
120
General
pack
v.
birlikte gitmek
121
General
pack
v.
birlikte yürümek
122
General
pack
v.
birlikte koşmak
123
General
pack
v.
bir araya gelmek
124
General
pack
v.
üşüşmek
125
General
pack
v.
toplanmak
126
General
pack
v.
(ragbide ortaya atılan topu kapmak için) takım arkadaşlarına kenetlenip birbirini itecek pozisyonu oluşturmak
127
General
pack
v.
yoğunluğunu artırmak
128
General
pack
v.
yoğunlaşmak
129
General
pack
v.
(at sırtında) valizle seyahat etmek
130
General
pack
v.
kitle oluşturmak
131
General
pack
v.
topak oluşturmak
132
General
pack
v.
yığın oluşturmak
133
General
pack
v.
öbek oluşturmak
134
General
pack
v.
şişlik oluşturmak
135
General
pack
v.
yoğunluk oluşturmak
136
General
pack
v.
(kar, buz) sert kütle oluşturmak
137
General
pack
v.
(kar, buz) sert kütle haline gelmek
138
General
pack
v.
manipüle etmek
139
General
pack
v.
hile yapmak
140
General
pack
v.
istenen sonucu verecek şekilde yapısını değiştirmek
141
General
pack
v.
paket eklemek
142
General
pack
v.
sağlamak
143
General
pack
v.
içermek
144
General
pack
v.
bulundurmak
145
General
pack
v.
bastırarak sıkıştırmak
146
General
pack
v.
dolguyla mühürlemek
147
General
pack
v.
bırakmak
148
General
pack
v.
temin edilmek
149
General
pack
v.
teçhiz edilmek
150
General
pack
v.
sonuna kadar dolmak
151
General
pack
v.
bir araya toplamak
152
General
pack
v.
öylesine gönderivermek
153
General
pack
v.
dertop edip yollamak
154
General
pack
v.
dehlemek
155
General
pack
v.
(yük hayvanını) yüklemek
156
General
pack
v.
dolgu maddesiyle sızdırmaz hale getirmek
157
General
pack
v.
doluşmak
158
General
pack
adj.
paket veya yük taşımacılığında kullanılan
159
General
pack
adj.
paketli
160
General
pack
adj.
ambalajlı
161
General
pack
adj.
pakete sığdırılan
162
General
pack
adj.
ambalaja sığdırılan
163
General
pack
adj.
paketlemede kullanılan
164
General
pack
adj.
ambalajlamaya uygun
165
General
pack
adj.
sıkıştırılmış
166
General
pack
adj.
paketlemeye uygun
Colloquial
167
Colloquial
pack
n.
çok şey
168
Colloquial
pack
n.
büyük miktar
169
Colloquial
pack
v.
(gönderiyi vb.) ulaştırmak
Trade/Economic
170
Trade/Economic
pack
n.
fiyata eklenen usulsüz kar marjı
171
Trade/Economic
pack
v.
(dayanıklı tüketim malı fiyatına) usulsüz zam yapmak
Politics
172
Politics
pack
v.
(seçime) hile karıştırmak
173
Politics
pack
v.
hile yapmak
174
Politics
pack
v.
çıkarına uygun oy paneli oluşturmak
175
Politics
pack
v.
(oylama heyetini) kendine göre oluşturmak
176
Politics
pack
v.
(yasama organı, komite vb.) yandaşlarıyla doldurmak
Industry
177
Industry
pack
n.
tek seferde işlenip ambalajlanan ürün miktarı
Technical
178
Technical
pack
v.
ambalaj yapmak
179
Technical
pack
v.
bellek yoğunlaştırmak
180
Technical
pack
v.
kaplamak
181
Technical
pack
v.
sıkıştırmak
182
Technical
pack
v.
sarmak
183
Technical
pack
v.
yoğunlaştırmak
Computer
184
Computer
pack
n.
yoğunlaştırmak bellek
185
Computer
pack
n.
veri işleme kartı grubu
186
Computer
pack
v.
sıkıştırmak
Mechanic
187
Mechanic
pack
v.
(yüzler arasına sıkıştırılabilir madde yerleştirerek) birleşim yerini kapatmak
188
Mechanic
pack
v.
(mil yatağı veya salmastra kapağı) yağ ile doldurmak
189
Mechanic
pack
v.
birleşik iki bileşeni ayırmak
Textile
190
Textile
pack
n.
soğuk havalarda kalın çorap üzerine giyilen su geçirmez bot
191
Textile
pack
n.
(soğuk havada bot veya galoş içine giyilen) düz koyun derisi veya keçeden ayakkabı
192
Textile
pack
v.
paketlemek
Construction
193
Construction
pack
n.
(moloz taştan yapılmış) tavan desteği
Aeronautic
194
Aeronautic
pack
n.
katlı ve kullanıma hazır paraşüt
Mining
195
Mining
pack
n.
dolgu
196
Mining
pack
n.
(kömür madeninde) destek duvarı
197
Mining
pack
n.
(kömür madeninde) destek sütunu
Medical
198
Medical
pack
n.
kompres
199
Medical
pack
n.
tampon
200
Medical
pack
n.
pansuman
201
Medical
pack
v.
(vücut boşluğu veya yaraya) sargı yerleştirmek
202
Medical
pack
v.
terapötik paket ile tedavi etmek
203
Medical
pack
v.
kompres yaparak tedavi etmek
Tobacco
204
Tobacco
pack
n.
paket
Military
205
Military
pack
n.
organize birlik
206
Military
pack
n.
organize savaş aracı grubu
Sport
207
Sport
pack
n.
(bilardoda) vuruş yapılacak sıkı top grubu
208
Sport
pack
n.
forvet oyuncuları
209
Sport
pack
v.
sırt çantasıyla doğa yürüyüşüne çıkmak
Football
210
Football
pack
n.
(ragbi takımının) forvet hattı
Card
211
Card
pack
n.
deste
212
Card
pack
n.
henüz oynanmamış kart grubu
213
Card
pack
n.
(canasta kart oyununda) elden çıkarılan kart destesi
214
Card
pack
n.
(kart oyununda) özel değerli kart grubu
215
Card
pack
n.
(kart oyununda) güçlü el
Theatre
216
Theatre
pack
n.
(tiyatroda) yan yana yerleştirilmiş arka plan dizisi
Photography
217
Photography
pack
n.
(kameraya aynı anda yerleştirmek için) istiflenmiş ayrı fotoğraf filmleri
218
Photography
pack
n.
iki veya üç renkli film grubu
219
Photography
pack
n.
iki veya üç renkli plaka grubu
Archaic
220
Archaic
pack
v.
(yelkenleri açarak) geminin hızını artırmak
Engineering
221
Engineering
pack
v.
(iki bitişik parçayı) arasına nesne sokulabilecek şekilde ayırmak
Slang
222
Slang
pack
v.
etki yaratabilmek
223
Slang
pack
v.
etkileyebilmek
224
Slang
pack
v.
(özellikle basketbolda) blok yapmak
225
Slang
pack
v.
bir tane (yumruk, tokat) yapıştırmak
226
Slang
pack
v.
bam diye geçirmek
Sens de
"pack"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)
Catégorie
Anglais
Turc
General
1
General
a pack of lies
n.
yalan dolan
2
General
chest pack parachute
n.
göğüs paraşütü
3
General
pack trail
n.
kervanların geçtiği patika yol
4
General
pack of lies
n.
bir sürü yalan
5
General
six pack chair
n.
altı koltuklu teleferik
6
General
lap pack parachute
n.
kucak paraşütü
7
General
a pack of lies
n.
bir sürü yalan
8
General
a pack of cards
n.
iskambil destesi
9
General
pack horse
n.
yük beygiri
10
General
ice pack
n.
buz torbası
11
General
pack of cards
n.
iskambil
12
General
pack ice
n.
buz kalıbı
13
General
pack of lies
n.
bir dolu yalan
14
General
field pack
n.
sırt çantası
15
General
a pack of lies
n.
bir dolu yalan
16
General
fanny pack
n.
bel çantası
17
General
face pack
n.
yüz temizleme kremi
18
General
pack cementing
n.
kutu sementasyonu
19
General
pack of dogs
n.
it sürüsü
20
General
pack ice
n.
deniz buzlası
21
General
pack animal
n.
yük hayvanı
22
General
battery pack
n.
pil takımı
23
General
pack train
n.
yük hayvanları katarı
24
General
pack carrier
n.
hurç
25
General
gift pack
n.
hediye paketi
26
General
pack horse
n.
yük taşıyan at
27
General
pack horse
n.
erzak taşıyan at
28
General
pack horse
n.
yük atı
29
General
power pack
n.
akım kaynağı
30
General
pack list
n.
paket listesi
31
General
back-pack
n.
sırt çantası
32
General
face-pack
n.
yüz maskesi
33
General
face-pack
n.
güzellik maskesi
34
General
pack-cloth
n.
çuval bezi
35
General
pack-horse
n.
yük beygiri
36
General
six-pack
n.
altı kutuluk paket
37
General
pack-saddle
n.
semer
38
General
six-pack
n.
altı kutuluk karton
39
General
ice pack
n.
su yolunda buz birikintisi
40
General
ice pack
n.
denizde bulunan buz yığını
41
General
back pack
n.
sırt çantası
42
General
pack rat
n.
başkalarının attığı şeyleri toplayan kimse
43
General
vacuum pack
n.
vakumlu paket
44
General
wolf pack
n.
kurt sürüsü
45
General
wolf pack
n.
denizaltı filosu
46
General
cold pack
n.
buz kesesi
47
General
soft pack (cigarette)
n.
yumuşak paket (sigara)
48
General
waist pack
n.
bel çantası
49
General
cutlery pack
n.
ikram seti
50
General
cutlery pack
n.
çatal bıçak seti
51
General
pillow pack
n.
yastık kutu
52
General
national pack
n.
ulusal paket
53
General
hip pack (uk)
n.
bel çantası
54
General
fanny pack (us/canada)
n.
bel çantası
55
General
belt pack (us)
n.
bel çantası
56
General
emergency pack
n.
acil durum paketi
57
General
snack pack
n.
çerez paketi
58
General
six-pack
n.
altılık bira/içecek
59
General
a pack of cigarettes
n.
bir paket sigara
60
General
pack mule
n.
yük katırı
61
General
line of pack mules
n.
katır kervanı
62
General
pack of wolves
n.
kurt sürüsü
63
General
a pack of hounds
n.
bir tazı sürüsü
64
General
winter pack
n.
kış paketi
65
General
cave pack
n.
mağara çantası
66
General
procedure pack
n.
kit
67
General
a pack of pasta
n.
bir paket makarna
68
General
belly pack
n.
bel çantası
69
General
joe six-pack
n.
mavi yakalı işçi
70
General
wolf pack
n.
kabadayı gençlerden oluşan başıboş çete
71
General
butt pack
n.
arkasında gözü olan bel çantası
72
General
ice pack
n.
jel buz torbası
73
General
pack [obsolete]
n.
küçük kutu
74
General
pack [obsolete]
n.
değersiz kimse
75
General
pack [obsolete]
n.
seviyesiz kimse
76
General
pack [obsolete]
n.
önemsiz kimse
77
General
pack and prime road
n.
gezi yolu
78
General
pack and prime road
n.
at binme yolu
79
General
pack riding
n.
yük ile at binme
80
General
pack tent
n.
sırt çantasında taşınabilir çadır
81
General
pack animal
n.
vahşi sürü hayvanı
82
General
pack needle
n.
ambalaj ipine uygun dikiş iğnesi
83
General
pack rat
n.
çapsız soyguncu
84
General
pack rat [dialect]
n.
ufak işler yapan hırsız
85
General
fash pack
n.
moda ikonu
86
General
fash pack
n.
modaya yön veren kimse
87
General
pack [obsolete]
n.
plan
88
General
pack [obsolete]
n.
komplo
89
General
pack horse
n.
it gibi çalışan kimse
90
General
pack horse
n.
her işi yüklenen kimse
91
General
pack horse [obsolete]
n.
çalışmaktan pestili çıkmış amele
92
General
pack needle
n.
çuval iğnesi
93
General
pack rat
n.
ucuzcu kimse
94
General
pack rat
n.
fare benzeri nesne
95
General
pack riding
n.
sırt çantasıyla sürüş yapma
96
General
pack staff [obsolete]
n.
ucu demirli baston
97
General
six pack
n.
altı şişelik kutu
98
General
six pack
n.
altı konservelik kutu
99
General
starter pack
n.
bir kişiyi, yeri, kültürü, nesneyi veya görüşü basmakalıp bir şekilde tanımlamak için kullanılan öğeler topluluğu
100
General
eight pack
n.
sekizli karın kası
101
General
pack up one's belongings
v.
bohçasını bağlamak
102
General
pack up
v.
bitirmek
103
General
pack up
v.
toparlanmak
104
General
pack off
v.
göndermek
105
General
pack up
v.
sandığa koymak
106
General
pack up
v.
paketlemek
107
General
pack off
v.
kovmak
108
General
pack one's bags
v.
bir yeri terketmek
109
General
pack bag and baggage
v.
tası tarağı toplamak
110
General
pack up
v.
stop etmek
111
General
pack up
v.
bavula koymak
112
General
pack off
v.
defetmek
113
General
pack up
v.
durmak (makine)
114
General
pack up
v.
kaçmak
115
General
pack into case
v.
sandığa koymak
116
General
pack up
v.
çanta toplamak
117
General
pack up
v.
işi bitirmek
118
General
pack up
v.
(makine) durmak
119
General
pack one's bags
v.
çekip gitmek
120
General
pack one's bags
v.
pılıyı pırtıyı toplayıp gitmek
121
General
pack one's bags
v.
valizini toplamak
122
General
pack one's bags
v.
valizini hazırlamak
123
General
pack one's bags
v.
valiz toplamak
124
General
pack one's bags
v.
valizlerini toplamak
125
General
pack in case
v.
sandığa koymak
126
General
pack together like sardines
v.
balık istifi dizilmek
127
General
pack away a tent
v.
çadırı toplamak
128
General
pack away a tent
v.
çadır toplamak
129
General
pack up a tent
v.
çadırı toplamak
130
General
pack up a tent
v.
çadır toplamak
131
General
pack up
v.
bavul hazırlamak
132
General
pack up
v.
bavul toplamak
133
General
pack someone together in the room
v.
birilerini bir odaya doluşturmak
134
General
pack one's bags
v.
valiz hazırlamak
135
General
pack the bag
v.
bavul hazırlamak
136
General
pack the dishwasher
v.
bulaşıkları bulaşık makinesine yerleştirmek
137
General
pack (off)
v.
göndermek
138
General
pack (off)
v.
gitmesini sağlamak
139
General
pack (off)
v.
kabaca kovmak
140
General
pack (off)
v.
kabaca ilişiğini kesmek
141
General
pack (in)
v.
sonlandırmak
142
General
pack (in)
v.
durdurmak
143
General
pack (in)
v.
son vermek
144
General
pack (up)
v.
sonlandırmak
145
General
pack (up)
v.
durdurmak
146
General
pack (up)
v.
son vermek
147
General
pack [obsolete]
v.
gizli anlaşma yapmak
148
General
pack [obsolete]
v.
komplo kurmak
149
General
pack [obsolete]
v.
gizlice anlaşmak
150
General
pack [obsolete]
v.
yardakçısı olmak
151
General
pack [obsolete]
v.
gizli kapaklı işler çevirmek
152
General
pack [obsolete]
v.
(oyun kartlarını) hileli şekilde istiflemek
153
General
pack of
adj.
sürüsü
154
General
four-pack
adj.
dört paket
155
General
pack [scotland]
adj.
arkadaş canlısı
156
General
pack [scotland]
adj.
sevecen
157
General
pack [scotland]
adj.
yakın
158
General
pack [scotland]
adj.
içten
159
General
pack [scotland]
adj.
samimi
160
General
pack [scotland]
adj.
dostane
Phrasals
161
Phrasals
pack something down
v.
bastırarak sıkıştırmak
162
Phrasals
pack something in something
v.
bir şeyin içine sarmak/paketlemek
163
Phrasals
pack someone or something into something
v.
bir şeyin içine doluşturmak
164
Phrasals
pack someone or something in
v.
bir şeyin içine doluşturmak
165
Phrasals
pack on
v.
edinmek/almak (vücutla ilgili şeylerde kilo almak/kas edinmek)
166
Phrasals
pack up
v.
eşya toplamak
167
Phrasals
pack something away
v.
ortalıktan kaldırmak
168
Phrasals
pack away
v.
ortalıktan kaldırmak
169
Phrasals
pack away
v.
toplayıp kaldırmak
170
Phrasals
pack something away
v.
toplayıp kaldırmak
171
Phrasals
pack in
v.
kutuya koymak
172
Phrasals
pack in
v.
kaba koymak
173
Phrasals
pack in
v.
paketlemek
174
Phrasals
pack in
v.
bir şeyin içine kaldırmak/depolamak
175
Phrasals
pack in
v.
valize/bavula koymak
176
Phrasals
pack in
v.
dar/sınırlı bir zamana sıkıştırmak
177
Phrasals
pack in
v.
dar/sınırlı bir zamana sığdırmayı başarmak
178
Phrasals
pack in
v.
ile sarmak
179
Phrasals
pack (something) into (something or some place)
v.
(bir şeyi bir şeyin/yerin) içine koymak
180
Phrasals
pack (something) into (something or some place)
v.
(bir şeyi bir şeye/yere) kaldırmak
181
Phrasals
pack (something) into (something or some place)
v.
(bir şeyi bir şeyde/yerde) depolamak
182
Phrasals
pack (something) into (something or some place)
v.
(bir şeyi bir şeyin) içine sarmak/paketlemek
183
Phrasals
pack (something) into (something or some place)
v.
(bir şeyleri) dar/sınırlı bir zamana sıkıştırmak
184
Phrasals
pack (something) into (something or some place)
v.
(bir şeyleri) dar/sınırlı bir zamana sığdırmayı başarmak
185
Phrasals
pack (someone) into (something or some place)
v.
(birilerini bir şeye/yere) sığdırmak
186
Phrasals
pack (someone) into (something or some place)
v.
(birilerini bir şeye/ yere) doluşturmak
187
Phrasals
pack (someone) into (something or some place)
v.
(birilerini bir şeye/yere) tıkıştırmak
188
Phrasals
pack (someone) into (something or some place)
v.
(birilerini bir şeye/yere) hınca hınç doldurmak
189
Phrasals
pack (someone) into (something or some place)
v.
(birilerini bir şeye/yere) ağzına kadar doldurmak
190
Phrasals
pack (someone or something) off to (some place)
v.
(birini/bir şeyi bir yere) paketlemek
191
Phrasals
pack (someone or something) off to (some place)
v.
(birini/bir şeyi bir yere) göndermek
192
Phrasals
pack (someone or something) off to (some place)
v.
(birini/bir şeyi bir yere) paketleyip yollamak
193
Phrasals
pack (someone or something) off to (some place)
v.
(birini/bir şeyi bir yere) gönderip başından atmak
194
Phrasals
pack down
v.
bastırarak sıkıştırmak
195
Phrasals
pack into
v.
-e sıkıştırmak
196
Phrasals
pack into
v.
'-e tıkıştırmak
197
Phrasals
pack into
v.
'-e doluşturmak
198
Phrasals
pack into
v.
'-e sığdırmak
199
Phrasals
pack into
v.
'-e hınca hınç doluşturmak
200
Phrasals
pack into
v.
-e doluşmak
201
Phrasals
pack into
v.
'-e sığışmak
202
Phrasals
pack into
v.
'-e tıkışmak
203
Phrasals
pack out
v.
(izleyiciyle) doldurmak
204
Phrasals
pack out
v.
hınca hınç doldurmak
205
Phrasals
pack out
v.
ağzına kadar doldurmak
206
Phrasals
pack out
v.
toplayıp taşımak
207
Phrasals
pack out
v.
paketleyip/kolileyip taşımak
208
Phrasals
pack out
v.
eşyalarını paketleyip taşımak
209
Phrasals
pack out
v.
(çöpü) çıkarmak
210
Phrasals
pack out
v.
(çöpü) atmak
211
Phrasals
pack out
v.
(çöpü) poşetleyip atmak/çıkarmak
212
Phrasals
pack out
v.
karı ezmek
213
Phrasals
pack out
v.
karı sıkıştırmak
214
Phrasals
pack together
v.
balık istifi gibi tıkmak/doluşturmak
215
Phrasals
pack together
v.
balık istifi yapmak
216
Phrasals
pack together
v.
hınca hınç doldurmak
217
Phrasals
pack together
v.
sıkış sıkış doldurmak
218
Phrasals
pack up
v.
taşınmak
219
Phrasals
pack in
v.
(ekipmanı) paketleyerek üsse taşımak
220
Phrasals
pack together
v.
sıkıştırarak bastırmak
221
Phrasals
pack up
v.
teslim olmak
222
Phrasals
pack up
v.
toparlamak
223
Phrasals
pack up
v.
temizlemek
224
Phrasals
pack up
v.
birlikte geri koymak
225
Phrasals
pack up
v.
(hediye vb.) sarıp süslemek
226
Phrasals
pack up
v.
(eşyaları) yerleştirmek
227
Phrasals
pack up
v.
havlu atmak
228
Phrasals
pack up [uk]
v.
(alet vb.) bozulmak
Proverb
229
Proverb
every horse thinks its own pack heaviest
herkes kendi yolunun dikenli olduğunu düşünür
230
Proverb
every horse thinks its own pack heaviest
herkes kendi işinin zor olduğunu düşünür
231
Proverb
every horse thinks its own pack heaviest
herkes kendi derdinin en büyük olduğunu düşünür
Colloquial
232
Colloquial
six-pack
n.
altılı karın kası
233
Colloquial
six-pack
n.
altı baklava karın kası
234
Colloquial
six-pack
n.
altılı paket
235
Colloquial
pack of lies
n.
bir çuval dolusu yalan
236
Colloquial
pack of lies
n.
bir çuval yalan
237
Colloquial
pack of lies
n.
bir torba dolusu yalan
238
Colloquial
pack of lies
n.
bir torba yalan
239
Colloquial
nerd pack
n.
sosyal beceriksizlikleri açısından birbirine benzeyen ve toplumun genelinde pek olmayan aynı obsesyon ve kaygılara sahip insan grubu
240
Colloquial
nerd pack
n.
inekler topluluğu
241
Colloquial
nerd pack
n.
ucubeler topluluğu
242
Colloquial
nerd pack
n.
kalemleri ve küçük eşyaları koymak için gömlek cebine yerleştirilen koruyucu plastik kılıf/aparat
243
Colloquial
nerd pack
n.
gömleğin cebi mürekkep olmasın diye içine yerleştirilen plastik kılıf/aparat
244
Colloquial
pack rat
n.
yaşlı maden avcısı
245
Colloquial
pack rat
n.
yaşlı rehber
246
Colloquial
six-pack [uk]
n.
(suçlu eşkali belirlemede) tanığa sunulan altı fotoğraf
247
Colloquial
jam-pack
v.
tıka basa doldurmak
248
Colloquial
jam-pack
v.
ağzına kadar doldurmak
249
Colloquial
pack one’s stuff
v.
eşyalarını toplamak
250
Colloquial
pack up and leave
v.
uğraşmaktan vazgeçmek
251
Colloquial
pack it in
v.
(sigarayı/alkolü vb) bırakmak
252
Colloquial
pack in
v.
(sigarayı/alkolü vb) bırakmak
253
Colloquial
pack them in
v.
alanı izleyiciyle/seyirciyle doldurmak
254
Colloquial
pack them in
v.
çok sayıda izleyici/seyirci çekmek
255
Colloquial
pack them in
v.
çok sayıda izleyici/seyirci getirmek
256
Colloquial
pack them in
v.
çok sayıda insan çekmek/getirmek
257
Colloquial
pack them in
v.
bir alanı/salonu ağzına kadar doldurmak
258
Colloquial
pack them in
v.
bir alanı/salonu hınca hınç doldurmak
259
Colloquial
pack them in
v.
bir alanı/salonu ful doldurmak
260
Colloquial
pack them in
v.
bir alanı/salonu tamamen doldurmak
261
Colloquial
pack them in
v.
bir alanı/salonu ağzına kadar doldurmak
262
Colloquial
pack them in
v.
bir alanı/salonu hınca hınç doldurmak
263
Colloquial
pack them in
v.
bir alanı/salonu ful doldurmak
264
Colloquial
pack them in
v.
bir alanı/salonu tamamen doldurmak
265
Colloquial
pack the house
v.
bir alanı/salonu ağzına kadar doldurmak
266
Colloquial
pack the house
v.
bir alanı/salonu hınca hınç doldurmak
267
Colloquial
pack the house
v.
bir alanı/salonu ful doldurmak
268
Colloquial
pack the house
v.
bir alanı/salonu tamamen doldurmak
269
Colloquial
pack the house
v.
çok sayıda izleyici çekmek
270
Colloquial
pack heat
v.
silahı/silahları olmak
271
Colloquial
pack heat
v.
üzerinde silahı/silahları olmak
272
Colloquial
pack heat
v.
silah taşımak
273
Colloquial
pack heat
v.
üzeri dolu olmak
274
Colloquial
pack heat
v.
silahlı olmak
275
Colloquial
pack it in
v.
yatmak
276
Colloquial
pack it in
v.
uyumaya gitmek
277
Colloquial
pack it in
v.
yatmaya gitmek
278
Colloquial
pack away
v.
aşırı yemek
279
Colloquial
pack away
v.
tıkınmak
280
Colloquial
pack away
v.
patlayana kadar yemek
281
Colloquial
pack away
v.
(yemeği) gömmek
282
Colloquial
pack in [uk/new zealand]
v.
(bir şeyi) yapmayı durdurmak
283
Colloquial
pack in [uk/new zealand]
v.
yapmayı sonlandırmak
284
Colloquial
pack in [uk/new zealand]
v.
yapmayı bırakmak
285
Colloquial
pack it in
v.
çalışmayı durdurmak
286
Colloquial
pack it in
v.
faaliyeti durdurmak
287
Colloquial
pack it in
v.
durdurmak
288
Colloquial
pack it in
v.
sonlandırmak
289
Colloquial
pack up
v.
vazgeçmek
290
Colloquial
pack up
v.
pes etmek
291
Colloquial
pack up
v.
bırakmak
292
Colloquial
pack up
v.
son vermek
293
Colloquial
pack [us]
v.
hep yanında taşımak
294
Colloquial
pack [us]
v.
sürekli giymek
295
Colloquial
pack it in
expr.
dur
296
Colloquial
pack it in
expr.
dur artık
297
Colloquial
pack your gear
expr.
takımlarınızı/malzemelerinizi toplayın
Idioms
298
Idioms
joe six-pack (us)
n.
sade vatandaş
299
Idioms
the joker in the pack
n.
sonucu değiştirebilecek sürpriz gelişme
300
Idioms
the joker in the pack
n.
sürpriz at
301
Idioms
a pack rat
n.
istifçi
302
Idioms
no names no pack drill
v.
adından bahsetmemek
303
Idioms
no names no pack drill
v.
adını açıklamamak
304
Idioms
no names no pack drill
v.
adını vermemek
305
Idioms
no names no pack drill
v.
adlarından söz etmemek
306
Idioms
pack off
v.
başından savmak
307
Idioms
pack off
v.
başından atmak
308
Idioms
pack it in
v.
bırakmak
309
Idioms
lead the pack
v.
başı çekmek
310
Idioms
pack them in
v.
çok sayıda insanı çekmek
311
Idioms
be ahead of the pack
v.
çoğunluğun ilerisinde olmak
312
Idioms
pack a wallop
v.
güçlü bir etkisi olmak
313
Idioms
pack a wallop
v.
güçlü bir etkisi olmak
314
Idioms
pack a punch
v.
güçlü bir etkisi olmak
315
Idioms
lead the pack
v.
önde/lider olmak
316
Idioms
be ahead of the pack
v.
kitlenin önünde olmak
317
Idioms
lead the pack
v.
liderlik bayrağı elinde olmak
318
Idioms
pack on some muscle
v.
kas edinmek
319
Idioms
pack on some muscle
v.
kas yapmak
320
Idioms
pack on the pounds
v.
kilo almak
321
Idioms
pack on pounds
v.
kilo almak
322
Idioms
pack on the pounds
v.
şişmanlamak
323
Idioms
pack on pounds
v.
şişmanlamak
324
Idioms
pack up and leave
v.
pılını pırtısını toplayıp gitmek
325
Idioms
pack one's bags
v.
pılıyı pırtıyı toplamak
326
Idioms
pack up and leave
v.
tasını tarağını toplayıp gitmek
327
Idioms
pack up one's bag and baggage
v.
tası tarağı toplamak
328
Idioms
pack up and leave
v.
tası tarağı toplayıp gitmek
329
Idioms
pack a punch
v.
yumruğu oturtmak
330
Idioms
pack a wallop
v.
(enerji vermek vb.) uçurmak
331
Idioms
pack a punch
v.
(enerji vermek vb.) uçurmak
332
Idioms
pack it in
v.
vazgeçmek
333
Idioms
pack a wallop
v.
yumruğu oturtmak
334
Idioms
pack a wallop
v.
yumruğu oturtmak
335
Idioms
go to the pack [australia/new zealand]
v.
dağılmak
336
Idioms
go to the pack [australia/new zealand]
v.
bozulmak
337
Idioms
go to the pack [australia/new zealand]
v.
parçalanmak
338
Idioms
go to the pack [australia/new zealand]
v.
kötüleşmek
339
Idioms
go to the pack [australia/new zealand]
v.
kötüye gitmek
340
Idioms
pull ahead of the pack
v.
başı çekmek
341
Idioms
pack (someone or something) (in) like sardines
v.
(birilerini/bir şeyleri) balık istifi gibi tıkmak/doluşturmak
342
Idioms
pack (someone or something) (in) like sardines
v.
(birilerini/bir şeyleri) balık istifi yapmak
343
Idioms
pack (someone or something) (in) like sardines
v.
(birilerini/bir şeyleri) hınca hınç doldurmak
344
Idioms
pack (someone or something) (in) like sardines
v.
(birilerini/bir şeyleri) üst üste doluşturmak
345
Idioms
pack like sardines
v.
balık istifi gibi tıkışmak/doluşmak
346
Idioms
pack like sardines
v.
hınca hınç doluşmak
347
Idioms
pack the pounds on
v.
hızla/hızlı kilo almak
348
Idioms
pack the pounds on
v.
hızla şişmek
349
Idioms
pack the pounds on
v.
hızlı bir şekilde kas yapmak
350
Idioms
pack your bag
v.
çanta toplamak
351
Idioms
pack your bag
v.
çantasını toplamak
352
Idioms
pack your bag
v.
valiz/bavul hazırlamak
353
Idioms
pack your bag
v.
pılısını pırtısını toplamak
354
Idioms
pack your bag
v.
valizlerini toplamak
355
Idioms
pack your bag
v.
valiz/bavul toplamak
356
Idioms
pack your bag
v.
pılıyı pırtıyı toplamak
357
Idioms
pack your bags
v.
çanta toplamak
358
Idioms
pack your bags
v.
çantasını toplamak
359
Idioms
pack your bags
v.
valiz/bavul hazırlamak
360
Idioms
pack your bags
v.
pılısını pırtısını toplamak
361
Idioms
pack your bags
v.
valizlerini toplamak
362
Idioms
pack your bags
v.
valiz/bavul toplamak
363
Idioms
pack your bags
v.
pılıyı pırtıyı toplamak
364
Idioms
pack in
v.
(özellikle büyük miktarda) eklemek
365
Idioms
pack in
v.
(özellikle büyük miktarda) dahil etmek
366
Idioms
ahead of the pack
expr.
rakiplerinden önde
Speaking
367
Speaking
can we pack our things now?
expr.
eşyalarımızı şimdi toplayabilir miyiz?
368
Speaking
please pack your things
expr.
lütfen eşyalarını topla
Trade/Economic
369
Trade/Economic
catering pack
n.
ambalaj
370
Trade/Economic
service pack
n.
hizmet paketi
371
Trade/Economic
bubble pack
n.
köpüklü ambalaj
372
Trade/Economic
catering pack
n.
malın piyasaya arzında kullanılan
373
Trade/Economic
consumer pack
n.
tüketiciye mahsus ambalaj
374
Trade/Economic
flat pack [uk]
n.
parçalar halinde satılıp alıcı tarafından sonradan birleştirilen mobilya, ekipman, yapı parçası
Law
375
Law
dye pack
n.
bankaların soyguna karşı tedbir amaçlı kullandığı bir yöntem
376
Law
pack rape
n.
çoklu tecavüz
377
Law
pack rape
n.
toplu tecavüz
378
Law
dye pack
n.
(para destesinin arasına konan) boya paketi
Industry
379
Industry
shrink-pack
n.
shrink ambalaj naylonu
380
Industry
shrink-pack
n.
shrink torba
381
Industry
shrink-pack
n.
shrink ambalaj
Advertising
382
Advertising
pack shot
n.
(televizyon reklamında ürün logo ve ambalajının görülebilmesi için) reklam ürününün yakınlaştırılması
Technical
383
Technical
power pack
n.
akım kaynağı
384
Technical
flow pack machine
n.
ambalajlama makinesi
385
Technical
object pack
n.
amaç küme
386
Technical
bubble pack
n.
balonlu naylon
387
Technical
test pack
n.
deneme paketi
388
Technical
pack cementation
n.
dolgulu sementasyon
389
Technical
pack carburizing
n.
dolgulu karbonlama
390
Technical
pack annealing
n.
dolgulu tavlama
391
Technical
disk pack
n.
disk paketi
392
Technical
dry pack mortar
n.
draypak
393
Technical
pack of labels
n.
etiket paketi
394
Technical
imagery pack
n.
görüntü paketi
395
Technical
loose pack rolling
n.
gevşek dizili haddeleme
396
Technical
dry pack mortar
n.
hazır paketlenmiş harç
397
Technical
hydraulic power pack
n.
hidrolik güç ünitesi
398
Technical
bubble pack
n.
hava kabarcıklı naylon
399
Technical
hydraulic power pack
n.
hidrolik güç paketi
400
Technical
pack hardening
n.
istifli karbonlama
401
Technical
pack annealing
n.
istifli tavlama
402
Technical
pack mill
n.
ince sac haddesi
403
Technical
pack carburizing
n.
istifli karbonlama
404
Technical
pack cementation
n.
istifli katılama
405
Technical
pack rolling
n.
istifli haddeleme
406
Technical
pack rolling
n.
iki kat metal folyoyu bir arada haddeleme
407
Technical
pack wax
n.
kafa bağı
408
Technical
snow pack
n.
kar yığını
409
Technical
flaw pack packaging machine
n.
kasa altı bant makinesi
410
Technical
blister pack card
n.
kılıf ambalajın plakası
411
Technical
source pack
n.
kaynak küme
412
Technical
blister pack
n.
kılıf ambalajın şeffaf kısmı
413
Technical
pack boronizing
n.
kutu borlama
414
Technical
instruction pack
n.
komut paketi
415
Technical
battery pack
n.
pil
416
Technical
pack bits
n.
paket parçaları
417
Technical
back-pack power source
n.
sırta asılır güç kaynağı
418
Technical
jet pack
n.
sırt roketi
419
Technical
standard pack
n.
standart ambalaj
420
Technical
bag pack
n.
torba paketi
421
Technical
test pack
n.
test paketi
422
Technical
weather pack
n.
yağmurluk ve sineklik donanımı
423
Technical
pack ice
n.
yüzen buz
424
Technical
face-pack
n.
yüz maskesi
425
Technical
pack horse
n.
yük beygiri
426
Technical
handy-pack
n.
kullanışlı ürün
427
Technical
handy-pack
n.
çok amaçlı ürün
428
Technical
dry-pack
adj.
kuru paketlenmiş
429
Technical
dry pack
adj.
kuru paketlenmiş
Computer
430
Computer
battery pack
n.
akü takımı
431
Computer
object pack
n.
amaç küme
432
Computer
battery pack
n.
batarya kutusu
433
Computer
test pack
n.
deneme paketi
434
Computer
disk pack
n.
değişir disk paketi
435
Computer
disk pack
n.
disk paketi
436
Computer
disk pack
n.
disk kümesi
437
Computer
expansion pack
n.
genişleme paketi
438
Computer
emoticons pack
n.
ifade paketi
439
Computer
service pack
n.
iyileştirme
440
Computer
instruction pack
n.
komut paketi
441
Computer
pack and go status
n.
paketle ve gönder durumu
442
Computer
battery pack
n.
pil takımı
443
Computer
pack and go wizard
n.
paketle ve gönder sihirbazı
444
Computer
pack bits
n.
paket bitleri
445
Computer
disc pack
n.
teker kümesi
446
Computer
test pack
n.
test paketi
447
Computer
sticker pack
n.
çıkartma paketi
448
Computer
pack and go setup
expr.
paketle ve gönder kur
449
Computer
pack and go is
expr.
paketle ve gönder
450
Computer
pack and go
expr.
paketle ve gönder
Informatics
451
Informatics
disk pack
n.
değişir disk paketi
452
Informatics
disk pack
n.
disk gurubu
453
Informatics
disk pack
n.
disk paketi
454
Informatics
battery pack
n.
pil takımı
Telecom
455
Telecom
workhorse pack
n.
gündelik pil bloğu
Mechanic
456
Mechanic
pack rolling
n.
iki kat metal folyoyu bir arada haddeleme
457
Mechanic
pack up
v.
(parçanın doğru konuma gelmeden önce yüksekliğini ayarlamak için) istifleme yapmak
Architecture
458
Architecture
pack saddle
n.
beşik örtü
459
Architecture
six-pack [australia]
adj.
altılı
460
Architecture
six-pack [australia]
adj.
altı bölümlü
Construction
461
Construction
power pack
n.
güç kaynağı
462
Construction
two-pack
adj.
iki ayrı bileşenli (boya, dolgu malzemesi)
463
Construction
two-pack
adj.
iki paket halindeki
Woodworking
464
Woodworking
flat pack furniture
n.
parçalar halinde satılıp sonradan birleştirilen mobilya
465
Woodworking
flat-pack
n.
parçalar halinde satılıp sonradan birleştirilen mobilya
Furniture
466
Furniture
flat pack [uk]
n.
parçalar halinde satılıp alıcı tarafından sonradan birleştirilen mobilya
467
Furniture
flat-pack
adj.
parçalar halinde satılıp alıcı tarafından sonradan birleştirilen (mobilya)
Automotive
468
Automotive
battery pack
n.
akü grubu
469
Automotive
six-pack
n.
altılı paket
470
Automotive
steel pack silencer
n.
çelik dolgulu susturucu
471
Automotive
steel pack muffler
n.
çelik paket susturucu
472
Automotive
glass pack muffler
n.
fiber glas kaplı susturucu
473
Automotive
two-pack paint
n.
ikisi bir arada boya
474
Automotive
two-pack filler
n.
ikisi bir arada dolgu macunu
475
Automotive
calibration pack
n.
kalibrasyon paketi
476
Automotive
underhood nvh pack
n.
Kaput altı izolatörü
477
Automotive
underhood nvh pack
n.
kaporta altı nvh paketi
478
Automotive
clutch pack
n.
kavrama grubu
479
Automotive
cool pack
n.
klima paketi
480
Automotive
plate pack
n.
levha grubu
481
Automotive
gland pack
n.
salmastra halkası
482
Automotive
ring pack
n.
segman takımı
483
Automotive
sausage pack gun
n.
sosis silikon tabancası
Aeronautic
484
Aeronautic
horseshoe parachute pack
n.
atmalı şeklinde paraşüt paketi
485
Aeronautic
chest pack parachute
n.
göğüs paraşütü
486
Aeronautic
lap-pack parachute
n.
kucak paraşütü
487
Aeronautic
inner pack
n.
paraşüt bohçası
488
Aeronautic
power pack
n.
ünite halinde takıp çıkarılabilen eklentilere sahip uçak motoru
Marine
489
Marine
pack cloth
n.
çuval bezi
490
Marine
pack cloth
n.
paket bezi
491
Marine
pack on sail
v.
tüm yelkenlerini açmak
Medical
492
Medical
angiography pack
n.
anjiyografi seti
493
Medical
cool-pack
n.
buz aküsü
494
Medical
pack [obsolete]
n.
sarılı olma
495
Medical
pack [obsolete]
n.
paketlenmeye hazır olma
496
Medical
pack-year
n.
belirli bir sürede içilen sigara miktarını ifade eden bir ölçü birimi
497
Medical
pack-year
n.
yılda her gün yirmilik bir pakete denk gelen sigara hesaplaması
Food Engineering
498
Food Engineering
solid pack technique
n.
kuru dolum tekniği
Marine Biology
499
Marine Biology
loose pack ice
n.
gezgin buzlu
500
Marine Biology
pack ice
n.
gezgin buzlu
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of pack
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy