pişmanlık - Turc Anglais Dictionnaire

pişmanlık

Sens de "pişmanlık" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 25 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
pişmanlık remorse n.
Tom expressed no remorse.
Tom hiçbir pişmanlık göstermedi.

More Sentences
pişmanlık regret n.
He showed no regret about leaving his home town.
Memleketini terk ettiği için hiç pişmanlık duymadı.

More Sentences
General
pişmanlık remorse n.
Tom expressed no remorse.
Tom hiçbir pişmanlık göstermedi.

More Sentences
pişmanlık repentance n.
Short pleasure, long repentance.
Kısa bir zevk, uzun bir pişmanlık.

More Sentences
pişmanlık regret n.
He showed no regret about leaving his home town.
Memleketini terk ettiği için hiç pişmanlık duymadı.

More Sentences
pişmanlık second thoughts n.
I know you want to marry me now, but don't you think you'll have second thoughts afterward?
Şimdi benimle evlenmek istediğini biliyorum, ama daha sonra pişman olacağını düşünmüyor musun?

More Sentences
pişmanlık sorrow n.
pişmanlık angst n.
pişmanlık contriteness n.
pişmanlık compunction n.
pişmanlık rue n.
pişmanlık penance n.
pişmanlık penitence n.
pişmanlık remordency n.
pişmanlık remorsefulness n.
pişmanlık ashes n.
pişmanlık commorse n.
pişmanlık penitency [obsolete] n.
pişmanlık sorriness n.
Law
pişmanlık conusance n.
pişmanlık penitence n.
pişmanlık attrition n.
pişmanlık contrition n.
Religious
pişmanlık teshubah n.
pişmanlık teshuvah n.

Sens de "pişmanlık" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 109 résultat(s)

Turc Anglais
General
pişmanlık duymak regret v.
This you will have cause to regret.
Bundan pişmanlık duyacaksınız.

More Sentences
pişmanlık duymak feel remorse v.
Tom felt remorse for what he had done.
Tom yaptığı şey için pişmanlık duydu.

More Sentences
pişmanlık duymak repent of v.
He did not repent of his idleness till he failed in the examination.
Sınavda başarısız olana kadar tembelliğinden pişmanlık duymadı.

More Sentences
pişmanlık duyan remorseful [obsolete] adj.
Fadil sounded remorseful.
Fadıl pişmanlık duyuyordu.

More Sentences
pişmanlık duymayan unrepentant adj.
Despite the criticism, he remained unrepentant about his controversial opinions.
Eleştirilere rağmen, tartışmalı görüşlerinden pişmanlık duymamakta ısrar ediyordu.

More Sentences
pişmanlık ilahileri kitabı penitential book n.
edebiyatta pişmanlık repentance in literature n.
büyük pişmanlık remorse n.
pişmanlık ilahileri kitabı penitential n.
pişmanlık duymama impenitence n.
pişmanlık ifade eden bir deyim lackaday n.
pişmanlık duymama irrepentance n.
genel pişmanlık common regret n.
yaygın pişmanlık common regret n.
yapılmaması gerektiğine inandığın ancak yapmaya devam edip içten içe pişmanlık duyduğun zevkler guilty pleasure n.
pişmanlık duyma act of contrition n.
pişmanlık duymama unrepentance n.
pişmanlık duyan repenter n.
pişmanlık duyulacak şey damage [obsolete] n.
pişmanlık duymayan kimse impenitent n.
pişmanlık nedeni pity n.
pişmanlık duyulan durum pity n.
pişmanlık duymak repent v.
pişmanlık duymak rue v.
pişmanlık göstermek show remorse v.
pişmanlık göstermek express remorse v.
pişmanlık göstermek display remorse v.
pişmanlık yaşamak live to regret v.
pişmanlık duymak remord [obsolete] v.
derin pişmanlık duymak mourn v.
pişmanlık duymak rewe v.
pişmanlık yaşamak squirm v.
pişmanlık ile ilgili penitential adj.
pişmanlık duymayan unapologetic adj.
pişmanlık duymayan impenitent adj.
pişmanlık duyan repentant adj.
pişmanlık duymayan repentless adj.
pişmanlık duyan remorsed [obsolete] adj.
pişmanlık duymadan unapologetically adj.
günahtan pişmanlık duyuran attritive adj.
pişmanlık duymayan unpenitent adj.
pişmanlık duyulmayan unregretted adj.
pişmanlık duymayan unregretting adj.
pişmanlık duymayan glad adj.
pişmanlık veren rueful adj.
pişmanlık duymayan fawe [obsolete] adj.
pişmanlık gösteren apologetic adj.
acı ve pişmanlık içinde in sack and ashes adv.
pişmanlık duymayarak unapologetically adv.
pişmanlık duyarak remorsefully adv.
pişmanlık duymayarak impenitently adv.
pişmanlık duymayarak unremorsefully adv.
pişmanlık duymadan remorselessly adv.
pişmanlık duyarak repentingly adv.
Phrasals
büyük pişmanlık yaşamak kick oneself v.
pişmanlık duymak carry around v.
Phrases
pişmanlık ve üzüntüyle in dust and ashes adv.
bir pişmanlık anında in a fit of remorse expr.
Proverb
son pişmanlık fayda etmez it's no good crying over spilt milk
son pişmanlık fayda etmez there's no point crying over spilt milk
son pişmanlık fayda etmez don't cry over spilled milk
son pişmanlık fayda etmez (it's) no good crying over spilt milk
son pişmanlık fayda etmez (there's) no good crying over spilt milk
son pişmanlık fayda etmez (it's) no use crying over spilled milk
son pişmanlık fayda etmez (there's) no use crying over spilled milk
son pişmanlık fayda etmez (it's) no use crying over spilt milk
son pişmanlık fayda etmez (there's) no use crying over spilt milk
Colloquial
hiç pişmanlık duymadan without a single ounce of remorse expr.
büyük pişmanlık yaşamak kick yourself
pişmanlık duymak kick yourself
Idioms
aşırı pişmanlık sackcloth and ashes n.
hayal kırıklığı/pişmanlık içinde (eve) dönmek come home by weeping cross v.
hayal kırıklığı/pişmanlık içinde (eve) dönmek come home by weeping cross v.
pişmanlık duymak whip the cat [australia/new zealand] v.
pişmanlık hissettirmek cause (one) qualms v.
pişmanlık hissettirmek cause qualms v.
pişmanlık duymak kick oneself (for doing something) v.
pişmanlık duymamak be out of bad feeling v.
büyük pişmanlık duymak feel sick at heart v.
pişmanlık göstermek go to canossa v.
aşırı pişmanlık göstermek put on sackcloth and ashes v.
aşırı pişmanlık göstermek wear sackcloth and ashes v.
son pişmanlık fayda etmez it's no use crying over spilt milk expr.
pişmanlık duyulacak şey devil of it expr.
Speaking
asla geçmişe pişmanlıkla/pişmanlık içinde bakma never look back in regret expr.
asla yaptıklarından pişmanlık duyma/pişman olma never look back in regret expr.
geçmişinden asla pişmanlık duyma never look back in regret expr.
pişmanlık duyduğum çok şey var I have so many regrets expr.
Trade/Economic
pişmanlık programları leniency programs n.
pişmanlık vergisi rated tax n.
pişmanlık programı leniency program n.
pişmanlık navlunu dead freight n.
Law
etkin pişmanlık yasası effective repentance law n.
etkin pişmanlık yasası effective remorse law n.
pişmanlık yasası remorse law n.
pişmanlık akçesi forfeit n.
pişmanlık navlunu dead freight n.
pişmanlık akçesi forfeit money n.
pişmanlık yasası repentance law n.
samimi pişmanlık contrition n.
suç işlenmesi sonrası ceza alma korkusuyla duyulan pişmanlık attrition n.
Marine
pişmanlık navlunu deadfreight n.
History
dine aykırı hareket edip pişmanlık duymayanların ceza esnasında giydikleri siyah elbise sanbenito n.
Religious
işlenen günahlardan pişmanlık duymama impenitence n.
işlenen günahlardan pişmanlık duymama impenitency n.
günahlardan duyulan pişmanlık sonucu dindarlaşmak repent v.
Slang
mastürbasyon sonrası gelen pişmanlık hissi post-nut regret n.
Star Wars
pişmanlık burnu cape regret n.
pişmanlık salonu hall of regret n.