Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | prevalence n. | yaygınlık | ||
The other countries affected have a lower rate of prevalence and also appear to be in control of the situation. Etkilenen diğer ülkelerde yaygınlık oranı daha düşük ve durum kontrol altında görünüyor. More Sentences |
||||
Medical | ||||
Medical | prevalence n. | yaygınlık | ||
The political problem highlighted by this whole issue is the prevalence of profound mistrust. Tüm bu meselenin altını çizdiği siyasi sorun, derin bir güvensizliğin yaygınlığıdır. More Sentences |
||||
Psychology | ||||
Psychology | prevalence n. | yaygınlık | ||
In Brazil the prevalence of Asperger's Syndrome may reach 0.5%. Brezilya'da Asperger Sendromu'nun yaygınlığı %0,5'e ulaşabilir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | prevalence n. | hakim olma | ||
General | prevalence n. | egemen olma | ||
General | prevalence n. | hüküm sürme | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | prevalence n. | cari olma | ||
Trade/Economic | prevalence n. | geçerli olma | ||
Technical | ||||
Technical | prevalence n. | sayıca üstünlük | ||
Technical | prevalence n. | miktarca üstünlük | ||
Medical | ||||
Medical | prevalence n. | prevalans | ||
Medical | prevalence n. | (hastalık, enfektif madde) bir şeyin yaygınlık derecesi | ||
Medical | prevalence n. | belirtilen bir zamanda bir hastalıktan etkilenen popülasyonun oranı | ||
Food Engineering | ||||
Food Engineering | prevalence n. | prevalans | ||
Food Engineering | prevalence n. | tekrarlanma sıklığı |